Ukrayna’nın NATO’ya alınma ihtimalinin ortaya çıkmasından sonra Rusya ve Ukrayna arasındaki gerilim tüm dünyada merakla takip edilmeye başlandı. Soğuk savaş döneminde Rusya’ya karşı kurulan NATO’nun şu anda Ukrayna’ya kadar dayanması Putin’i çok kızdırdı. Ukrayna’yı dört bir taraftan kuşatarak adeta ablukaya aldı.

Amerika ve batı ülkeleri ise Ukrayna’ya silah yardımı yaparak vatandaşlarına Ukrayna’dan ayrılma çağrısı yaptı. Böylece gerilim tırmanmaya başladı.

Olası bir savaşta çok ağır kayıplar olabilir. Göç dalgaları yaşanabilir. Suriye’deki olaylar Türkiye’yi nasıl yıprattıysa Ukrayna’daki olaylar da Avrupa’yı aynı derecede etkileyebilir.

Yeni bir dönemin habercisi olabilecek olan bu olayda taraflar arasında arabuluculuk yapabilen Türkiye’den başka bir güç gözükmüyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan Ukrayna Cumhurbaşkanı Zelenski ile üç buçuk saatlik görüşme gerçekleştirdi. Önümüzdeki süreçte Putin Türkiye’ye gelerek Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüşecek.

Yıllar önce olsaydı NATO ülkesi olduğumuz için Amerika’nın istediği yönde birkaç açıklama yapar olayları uzaktan izlerdik. Şu anda kendi başına pozisyon alan bir dış politika izliyoruz.

Fransa Cumhurbaşkanı Macron da arabulucuk yapmak istedi ve Rusya’ya gitti ancak Putin’in gazabına uğradı. Gittiğine pişman olarak Rusya’dan ayrıldı.

Rusya da Ukrayna da Türkiye’yi karşısına almak istemiyor. Bunda şüphesiz savunma sanayiinde atılan adımlar ve dış politikada kendi kararını alan bir ülke olmanın etkisi büyük.

Bu olaylarda benim en çok canımı sıkan ise böylesine önemli bir olay yaşanırken elektrik faturalarına gelen zamlar yüzünden bunların hiç konuşulamıyor olması.

Ukrayna ve Rusya arasında savaş olabilir diyorsunuz, elektrik faturası yüksek geldi cevabını alıyorsunuz. Bu konular hakkında konuşamıyorsunuz.

Kimseye tepki göstermiyorum, insanların gündemi dış politika olmak zorunda değil. Ödemekte zorlanıyorsa bunu gündemine alabilir. Burada anlatmak istediğim dışarıda çok önemli kazanımlar yaşanırken içeride havanın çok başka esmesi.

Doğalgazın bulunmasından sonra da aynı olaylar olmuştu. İlk bulunan doğalgaz rezervi 7 yıllık doğalgaz ihtiyacımızı karşılamaya yetiyordu. Keşfedilen doğalgazın en geç 5 yıl içerisinde çıkarılması planlanıyordu ve bu süreç içerisinde daha çok rezervler bulunabilirdi.

Türkiye’nin enerjide dışa bağımlılığını bitirebilecek olan bu gelişmeler tarihi adımlardı. Enerjiye para vermeyip üstüne bir de para kazanacak olursak savunma sanayiinde atılan adımlar tüm teknolojik ürünlerde yapılabilir ve ülkenin çehresi tamamen değişebilirdi.

Ancak o zaman da doğalgaza zam yapılmış ve doğalgaz keşfedilince doğalgaza zam geliyor gibi bir algı oluşmuştu. Yaşanan önemli gelişmeler sığ bir çerçeveden değerlendirilmişti. Olaylara geniş bir çerçeveden bakabilecek hayat konforunu sağlamak bize düşen görevlerden olmalıdır.