Ukrayna’ya saldıran Rusya’ya karşı ekonomik savaş başlatıldı. İngiltere Başbakanı Boris Johnson Rusya’yı ekonomi tarihinden çıkaracağız derken Amerika Başkanı Biden ise her gün yeni yaptırımları açıklamaya devam ediyor.

Rusya bu kadar ağır bir tepki beklemiyordu. Doğalgazına muhtaç olan Avrupa’nın kendisine karşı bölünme yaşayacağını düşünmüştü ama olmadı.

Yurtiçi ya da yurtdışındaki banka hesaplarına döviz olarak gerçekleştirilen tüm para transferleri SWIFT sistemi aracılığıyla gerçekleştirilmektedir. Rusya’yı SWIFT sisteminden çıkarmak için toplantılar yapılıyor. SWIFT sisteminde olmayan ülkeler Kuzey Kore ve İran. Üçüncü olarak Rusya’yı eklemek istiyorlar.

Akabinde Avrupa ülkeleri Rusya’ya karşı hava sahasını kapattı. Böylelikle tedarik zinciri önemli ölçüde bozulmuş oldu.

Youtube Rusya’dan yayınlanan içeriklerin reklam almasını yasakladı. Twitter Rus içeriklerinin ön planda görülmesini engelleyeceğini açıkladı. Facebook ise Rus kanallarına sansür uygulamaya başladı. Böylelikle Rusya’nın bırakın yurtdışını kendi vatandaşlarına bile söz geçiremez hale gelmesi planlandı.

UEFA ve FİFA Rus Milli takımını ve Rus takımlarını dünya şampiyonalarından men etti. Ayrıca bu yıl oynanacak olan UEFA Şampiyonlar Ligi finalini Rusya’dan alarak Fransa’ya verdi.

Uluslararası Voleybol Federasyonu (FIVB), 26 Ağustos 2022’de başlayacak olan 2022 Dünya Erkekler Voleybol Şampiyonası’nın ev sahipliğini Rusya’dan               aldı.

Uluslararası Basketbol Federasyonu (FIBA), Rus takımları, hakemleri ve gözlemcilerini organizasyonlardan çıkardı. Rus kulüplerinin Avrupa Basketbol Ligi organizasyonlarına katılımı da askıya alındı. Bu sezon THY Avrupa Ligi’nde mücadele eden Rus takımları maçlara çıkamayacak.

Apple, Netflix, H&M, Airbnb, Ikea ve Adidas gibi dünyaca büyük şirketler Rusya’dan ayrıldığını açıkladı. Çalışanlarını işsiz bırakarak ve 135 milyonluk pazarı bir anda iptal ederek ülkeyi terk ettiler.

Rus vatandaşların işsizliğinin artması, alım gücünün azalması için yapılan bu yaptırımlar sadece orta ve alt kesimi hedef aldığı için zenginleri de etkileyen özel yasalar yürürlüğe sokuldu.

Rus Oligarkların mal varlığına el konuldu ve ticaret yapmalarının önüne geçilecek bir hayli yaptırım uygulandı. En bilinen Rus Oligarklardan birisi Roman Abramoviç Chelsea Kulübü’nün satmak  zorunda kaldığını açıkladı.

Tüm bu yaşananlar Türkiye için de ibret olmalı. Yarın aynı yaptırımlar bizim başımıza da gelebilir. Milli sermayenin önemini anlamış olmamız gerekiyor. Amerika ve İngiltere kafa kafaya verince dünyanın en ünlü markaları hiçbir kâr kaygısı gütmeden koca ülkeyi terk edip gittiler.

Türkiye’de olsa ‘yatırım yaptım, zarar ederim’ diyen zenginler milli olaylara bu denli sadık kalamazlardı.

Bu ülkeler elindeki sermaye ile Rusya’ya ders veriyor. Kalk deyince kalkan dur deyince duran markaların olduğunu çok net anlamış olduk.

Peki biz ne alemdeyiz? 5 litrelik Ayçiçek yağına zam yapan işletmelere söz geçiremiyoruz. Belediyeler, valilikler bastırıyor. Stokçuluk için özel yasalar çıkarılıyor. Cumhurbaşkanı tüm gücüyle bastırıyor. Bakkaldan hallice dükkanlara kimse söz geçiremiyor. Eğer dünya devleti olacaksak milli sermayenin her şeyden önemli olduğunu bilmemiz ve adımlarımızı buna göre atmamız gerekiyor.