Muhammet Fatih Şahin
Muhammet Fatih Şahin
E-Posta: [email protected] YAZARIN TÜM YAZILARI

Siyasetten uzaklaşma

Köşe Yazısını Dinle

Mayıs 2023 seçimlerinden sonra toplumda bir sessizlik hakim. Depremdeki enerji boşalması gibi milletimizde de seçimlerle birlikte içindeki enerjiyi attı ve siyasetten arınmış bir döneme girdi.

Siyasi partiler yerel seçimleri hedef olarak gösterse bile artık milletin yerel seçimleri umursayacak hali kalmadı. Hatta CHP genel başkanlığındaki olası değişim bile kimsenin gündeminde değil.

Cumhurbaşkanı Erdoğan 2019 seçimleri öncesi İstanbul’u alan Türkiye’yi alır dediği ve İstanbul seçimlerini de CHP kazandığı için genel seçimler de CHP’nin ipi göğüsleyeceği düşünülüyordu. Ak Parti tarafından İstanbul kaybedilirse Türkiye kaybedilir algısı yüzünden İstanbul seçimlerine gereğinden fazla önem gösterildi.

Ancak hiç de söylenildiği gibi olmadı. İstanbul’u alan Türkiye’yi alamadı.

9 ay sonraki yerel seçimlerde tekrar Ankara ve İstanbul CHP tarafından kazanılsa bile genel seçimlere 4 yıldan fazla zaman kalacağı için millet tarafından çok da önemli olarak addedilmeyecektir.

Hatta siyasi tarihimizdeki en sakin seçimlerinden birine bile gidebiliriz.

Eğer CHP yerel seçimlerde büyük bir oy oranını yakalasa bile erken seçimlere gidilmesi zor olacaktır. Zira 3 yıldır muhalefet erken seçim hemen seçim diye çok büyük bir kamuoyu baskıyı oluşturmasına rağmen erken seçime gidilmedi. Normal zamanında yapılan seçimleri de kaybetti.

Seçimlerden önce hangi ortama gitseniz, hangi masaya otursanız sohbet bir şekilde siyasete geliyordu. Ancak şimdilerde en siyasi insanlar bile bir araya geldiğinde siyaset konuşmak istemiyor. Gündelik olaylar konuşuluyor.

Zaten doğrusu da bu. Siyasetin hayatımızın orta yerine oturması doğru bir olgu değil.

Yerel seçimlere gidilirken siyasi partiler kendi tabanını canlandırmak için girişimlerde bulunacaktır. Ancak her iki tarafın da bu süreçte zorlukları olacak.

CHP tabanı Kılıçdaroğlu’na kızgın olduğu ve Kılıçdaroğlu’nun aday olduğu seçimi kaybetmesine rağmen koltuğunda kalabilmek adına direndiği için tepki oyu gösterebilir. Ayrıca İyi Parti, HDP ve diğer muhalif partiler kendi adaylarını çıkarabilirler. Böylesi bir durumda Ak Parti’nin adayı avantajlı olacaktır.

İstanbul özelinde bakacak olursak Ak Parti seçmeninin İmamoğlu karşıtlığı var. Nasıl ki muhalefetten Erdoğan karşıtlığı varsa Ak Parti seçmeninde de İmamoğlu karşıtlığı var. İmamoğlu’nun aday olması durumunda Ak Parti bu şekilde motive olabilir.

Ancak Ak Parti tarafında da şöyle bir negatif durum var. İstanbul, Ankara ve İzmir kaybedilmesine rağmen Türkiye kaybedilmedi. Demek ki belediyeleri muhalefet kazansa bile ülke yönetimine bunun etkisi sınırlı oluyor.

Kontrol olsun, güç tek bir yerde toplanmasın diyerek Ak Parti’nin kemik kitlesi olmayan, normal zamanda kararsız olup seçim zamanı Ak Parti ve Erdoğan’a oy veren vatandaşlar sandıkta farklı bir tercihte bulunabilir. Ayrıca Yeniden Refah Partisi, DSP gibi partiler kendi adaylarını çıkarmak isteyebilir. Bu da Ak Parti’de oy kaybına neden olur.

Ancak MHP ile Ak Parti’nin önemli seçim bölgelerinde ayrı hareket edeceğine fazla ihtimal vermiyorum.

Yerel seçimlerde sonuç ne olursa olsun milletimiz artık siyasetten arınmış bir gündem istiyor. 5 yıl bizim için bir fırsat. Gençleri tekrar Türkiye’nin aydınlık geleceğine motive etmek, birlik beraberliği artırmak ve milli projelere ağırlık vererek seçim kaygısı olmadan cesur adımların atılması gereken bir döneme giriyoruz. Eğer bu başarılırsa Türkiye yüzyılı gerçekleşmiş olur.

ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

BUGÜN EN ÇOK OKUNANLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X