Olay Gazetesi Bursa

Selçuklu Sultanı Melikşah

Bin yıl öncesine giderek Selçuklu Devleti’ni incelersek günümüz Türkiye’sine ışık tutan birçok olayla karşılaşırız. Bunlardan birisi de Sultan Melikşah dönemidir. Alparslan’ın Malazgirt’i fethetmesi ve İslam halifesini düştüğü zor durumdan kurtarmasının akabinde Türklüğün ve Müslümanlığın mutlak lideri Selçuklu Devleti olmuştu. Lakin Alparslan’ın zamansız gelen ölümünün üzerine oğlu Melikşah tahta geçerek devraldığı büyük mirasın devamını sağlamıştır. Selçuklu […]

Bin yıl öncesine giderek Selçuklu Devleti’ni incelersek günümüz Türkiye’sine ışık tutan birçok olayla karşılaşırız. Bunlardan birisi de Sultan Melikşah dönemidir.

Alparslan’ın Malazgirt’i fethetmesi ve İslam halifesini düştüğü zor durumdan kurtarmasının akabinde Türklüğün ve Müslümanlığın mutlak lideri Selçuklu Devleti olmuştu. Lakin Alparslan’ın zamansız gelen ölümünün üzerine oğlu Melikşah tahta geçerek devraldığı büyük mirasın devamını sağlamıştır.

Selçuklu Devleti’nin en parlak olduğu dönem tartışmasız biçimde Melikşah dönemidir. Melikşah’ın tahta çıktığı zamanki yaşı ise sadece 18’dir. Ancak Nizamülmülk gibi büyük devlet adamları sayesinde devletin gücüne güç katmayı başarabilmiştir. Selçuklu Devleti’nin büyümesindeki esrar Melikşah gibi iyi yetişmiş gençlerin dinamizmi ve azmi ile Nizamülmülk gibi büyük devlet adamlarının tecrübe ve sağduyusunun sentezlenmesi sonucu olmuştur.

Melikşah yeni fetih politikaları ile ilgilenirken Nizamülmülk devlet işleyişi ile ilgilenmiştir. Sultanın heyecanı ülkeye yeni topraklar kazandırılmasını sağlarken devlet adamlarının ön görüsü ciddi reformların yapılmasına kapı aralamıştır. Kuruluşunun yaklaşık yüz ellinci yılında İstanbul’u fethederek cihana yön veren Osmanlı Devleti’nin başarısı ise tıpkı Selçuklu Devleti’nde olduğu gibi gençlik ile tecrübenin uyum içerisinde çalışmasıyla olmuştur. Fatih Sultan Mehmet’in yaşının verdiği enerji ile Akşemsettin’in sahip olduğu deneyim bir arada olmasaydı İstanbul fethedilebilir miydi?

Peki ya Fatih 60 yaşında tahta çıkmış olsaydı, veyahut Akşemsettin daha tecrübeli ve bilgili olduğu için Osmanlı padişahı olsaydı İstanbul yine fethedilir miydi? 

Bu sorulara gönül rahatlığı ile evet diyemiyoruz. Demek ki ciddi başarılara imza atmak istiyorsak gençliğin verdiği tutkuyu, olgunluğun verdiği tecrübe ile iç içe geçirmeliyiz. Tecrübenin rehberliğindeki heyecan bu ülkeye zarar veremez. Bizim gençlerimiz vatan dendiği zaman elinden geleni ardına koymayan bir gençliktir. İnandığı doğruları gecesini gündüzüne katarak gerçekleştirmek isteyendir. Bunu da bilgili ve birikimli insanların yanında en az hata ile yaptıkları takdirde kazanan devletimiz ve milletimiz olacaktır. Yaşı kemale ermiş birisi köy köy gezip insanımıza hak ettiği biçimde ulaşamaz. Bir yerden sonra yorulur ve dinlenmek ister. Azmi ve dinamizmi sona erer. Lakin genç birisi de karşılaştığı karmaşık vakalarda akıllı çözüm önerileri getirmekte zorlanır. Yani her ikisinin de artıları olduğu gibi eksileri vardır.

Ancak olgun insanlarla gençleri aynı çatı altında harmanlamak zaafları en aza indiren akıllı bir çözüm olacaktır.  Devlet olarak kanatlanıp uçmak istiyorsak iki kanadımızı da kullanmalıyız. Sadece gençlerle bir yola çıkmak yanlış olacağı gibi sadece olgun insanlarla yola çıkmak da yanlış olacaktır. İkisini beraber kullanmadığımız takdirde yapacağımız her şey tek kanatlı kuşun uçmasından farksız olacaktır.

ÜLKER’İN ‘ŞİMDİ HESAPLAŞMA ZAMANI’ İÇERİKLİ REKLAMI…
 

‘Zaman gazetesinin gülen bebek reklamı’ darbe sürecini başlatan kıvılcım olmuştu.

Şu anda da Ülker’in yaptığı reklamın aynı anlamı taşımadığını kimse iddia edemez!

Daha önceden de yazmaya çalışmıştım, ikinci darbe planları yapılıyor… 17 Aralık’tan sonra devlet FETÖ’nün farkına vardı, 15 Temmuz’dan sonra mücadelesini hızlandırdı. Yeni girişimden sonra bunların zerresinden bile eser bırakmayacaktır.