Özgür Özel bir hafta önce Kemal Kılıçdaroğlu’nu ekarte ederek CHP Genel başkanı olarak seçildi. Ülkenin iki numaralı partisinin genel başkanı değişti ancak sokaklarda hiçbir heyecan yaşanmadı.

Normalde yeni bir parti kurulduğunda ya da Parti Genel başkanı değiştiğinde halkta bir heyecan uyanırdı. Kılıçdaroğlu göreve geldiğinde sokaklar Kemal Kılıçdaroğlu diye heyecan içerisindeydi.

Özgür Özel’de durum neden böyle olmadı?

Çünkü önümüzdeki beş yıl boyunca cumhurbaşkanlığı seçimi olmayacak. Sadece yerel seçimler olacak. 2019’da yerel seçimler ayrı bir heyecanla yapılmıştı. Çünkü tüm ülkede ‘İstanbul’u alan Türkiye’yi alır’ felsefesine inanılıyordu. Artık inanılmıyor.

Ayrıca Özgür Özel gerçek lider değil, gerçek lider İmamoğlu algısı da bu heyecanın oluşmamasına neden oluyor.

Kılıçdaroğlu için yeri göğü inleten, ‘Kılıçdaroğlu doğru adaydı, yanlış olan halktı’ söyleminde bulunan muhalif basın da şaşkın bir halde sessizliğini sürdürmesi de halkta heyecan oluşmasını engelliyor. Kılıçdaroğlu’na ve HDP’ye mesafeli olan muhalif basın yok denecek kadar az olduğu için hem muhalif basında hem de iktidar basınında Özgür Özel kendinden söz ettiremiyor.

Benim en çok merak ettiğim husus ise Özgür Özel’den sonra CHP’nin Kılıçdaroğlu çizgisinde mi devam edeceği yoksa daha milli bir politika mı izleyeceğidir.

Özgür Özel delegenin oyunu almak için Demirtaş ve Kavala’ya selam gönderdi. Çünkü mevcut delege yapısıyla onlara selam göndermeden kurultayı kazanamazdınız. Gücü ele geçirince tekrar Demirtaş ve kavala’ya selam gönderen bir lider mi olacak yoksa onlarla arasına mesafe mi koyacak?

İstanbul seçimleri İmamoğlu için çok kritik. Dolayısıyla Özgür Özel bu konuya fazlaca bir ağırlık verecek. HDP oyları olmadan İstanbul kazanılamayacağına inanıldığı için o sürece kadar HDP ile yakın siyasi söylemlerde bulunması şaşırtıcı olmayacaktır.

Genel başkan olduktan sonra ilk icraat olarak Yargıtay ve anayasa Mahkemesi arasındaki tartışmaya yönelik olarak Meclis’te oturma eylemi düzenlemesi ve bu eylemde HDP ile yanyana oturması Kılıçdaroğlu’ndan farklı bir politika uygulamayacağını gösteriyor. Ayrıca fikri, söylemi, mantığı ön plana çıkarmaktansa eylemi ön plana çıkaran bir karakter olarak gözümüze çarpıyor.

CHP gibi köklü bir partide değişiklik yapmak zordur. O yüzden partiyi değiştirip dönüştürmek istiyorsa partiyi getirmek istediği noktaya en erken birkaç yılda getirebilir. İlk söylenen sözler ve ilk icraatların kalıcı olacağı inancına sahip değilim. İnşallah siyaset üstü olması gereken konularda ortak bir anlayış gösterilir ve siyaset yapılmaz. Zaten 2023 seçimlerini muhalefet bu yüzden kaybetti. Ekonomi kötü diyerek ülkede güvenlik sorunları oluşturabilecek bir yönetime milletimiz izin vermedi. Yeni CHP yönetiminin 2023 seçimlerini sadece aday ve birkaç açıklama nezdinde değil daha kapsayıcı bir perspektiften incelemesi hem onlar için hem de ülke için daha faydalı olacaktır.

Gerek Özgür Özel’in kendini bir lider olarak deklare edememesi gerekse HDP ile yanyana siyasetin devam edebileceği anlayışının hakim olması nedeniyle Kılıçdaroğlu’ndan sonra Özgür özelin genel başkan olması CHP’de bir değişim olduğuna yönelik inancı azalttı. Özgür Özel eğer milli ve yerli bir politikayla HDP ve FETÖ ile arasına mesafe koyarak düz bir çizgide siyaset yaparsa başarılı olabilir. Aksi taktirde Kılıçdaroğlu’nun bile altında bir performansla hayal kırıklığı yaratabilir.