Trump’nun Suudi Arabistan’a düzenlediği ziyaretin sonuçları Amerika için oldukça kazançlı oldu. Zira Amerika Suudi Arabistan’a 110 milyar dolarlık silah satışı gerçekleştirecekti. Bunun haricinde Katar’a karşı abluka başlatacak ve siyasi olarak gücüne güç katacaktı.
Amerika’nın imzaladığı 110 milyar dolarlık anlaşma ne anlama geliyor öncelikle bunu anlayalım…
*110 milyar dolar demek Türkiye’nin 2017 bütçesinde öngörülen toplam gelirin yarısı demek. Yani Türkiye Cumhuriyeti’nin her yıl büyümesine ve bütçesini büyütmesine rağmen 2017 bütçesinden elde edeceği gelirin %50’sini Amerika Birleşik Devletleri tek kalemde kazanmış oldu.
110 milyar dolar ile Türkiye’nin 2014, 2015 ve 2016 yıllarının cari açığını rahatlıkla kapatabiliriz.
Aralarında Koç, Sabancı, Bim, Vakıfbank, Halkbank, Garanti, Halkbankası, Turkcell, Türk Telekom, Efes, Emlak Konut’un da yer aldığı Türkiye’nin en büyük 20 şirketinin toplam piyasa değeri Amerika’nın Suudi Arabistan ile imzaladığı anlaşmanın yalnızca iki değerinde.
Uygulanan ambargo neticesinde Katar’ın tam bir ablukaya alınması ve dünya ile iletişiminin neredeyse sıfırlanma noktasına gelmesi ülkede bir paniğin oluşmasına neden oldu. Türkiye ve İngiltere’nin desteği Suudi Arabistan’a geri adım attırsa da yaşanan olaylar Amerika’nın Katar üzerindeki hâkimiyetini daha da pekiştirdi. Zira Amerika Birleşik Devletleri Katar ile 12 milyar dolarlık silah anlaşması imzalamayı başarmıştı.
Amerika’nın önce ambargo uygulayıp sonradan 12 milyar dolarlık silah satışı yapması satrancı ne denli akıllı oynadığını net biçimde gösteriyor. 12 milyar dolar ne demek şimdi de buna bakalım…
Türkiye’nin yapımı ile iftihar ettiği Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nün toplam maliyeti 3 milyar dolar
Hepimizin göğsünü kabartan Osmangazi Köprüsü’nün maliyeti 1,4 milyar dolar
*Boğazın altından geçerek trafiği rahatlatan Marmaray’ın maliyeti ise 2,2 milyar dolar…
3. havaalanı hariç Türkiye’nin yapımına giriştiği büyük projelerin toplam maliyeti kadar büyük bir parayı Katar’a sattığı silahlardan elde eden bir ülkeden söz ediyoruz. FETÖ elebaşını bize teslim etmeyen, PKK’nın ikiz kardeşi YPG’ye her türlü silah ve mühimmat yardımını yapan ABD’nin dünyadaki gücünü sadece yaptığı son iki anlaşma ile rahatça görebiliyoruz. Bunun dışında Avrupa, Asya, Uzakdoğu ile yaptığı anlaşmaları düşünürsek tablonun ne kadar büyük olduğunu daha net anlayabiliriz.
Bahçeli’nin ‘’beka meselesi’’ söylemini ağzından düşürmemesi ve Erdoğan ile aynı siyasi çizgide konumlanması nedensiz değil. Düşmanlarımızı finanse eden güç çok büyük. Biz de kendi iç dinamiklerimizi kullanarak bütün saldırılara direnmeye çalışıyoruz. İçerideki birliğimizi sağladığımız takdirde her türlü saldırılar mutlaka boşa çıkacaktır.
ADALET YÜRÜYÜŞÜ…
Mit tır’larını durduran FETÖ’nün Türkiye Cumhuriyeti’ni DEAŞ’a silah veren terörist ülke gibi dünya kamuoyuna lanse etme girişiminin medyaya aktarılmasını sağlayan CHP Milletvekili Enis Berberoğlu tutuklandı. Bu yapılanı partisine karşı bir girişim olarak değerlendiren CHP lideri Kılıçdaroğlu ise 23 gün sürecek olan Ankara İstanbul arası ‘’Adalet Yürüyüşü’nü’ başlattı.
Büyük bir heyecanla başlatılan yürüyüşe millet destek vermedi ve istenilen katılım bir türlü sağlanamadı.
Tutuklama ve tahliye kararlarına verilen tepkiler FETÖ operasyonları devam ederken yargıya karşı topyekûn bir itibarsızlaştırma aracına alet olmamalı. Zira FETÖ’yle mücadelenin belkemiğini oluşturan yargıya karşı milletçe en büyük desteği gösterme günü bugündür.