Muhammet Fatih Şahin
Muhammet Fatih Şahin
E-Posta: [email protected] YAZARIN TÜM YAZILARI

Masa dağıldı

Köşe Yazısını Dinle

Bir yıldır devam eden toplantı ve çalışmalar hayal kırıklığı ile sonuçlandı. Masanın iki büyük partisinden birisi olan İyi Parti zehir zemberek sözler sarf ederek masadan ayrıldı.

Altılı masanın büyük hatası en önemli konu olan aday tartışmasını konuşmaktan kaçınmaları oldu.

Parlamenter sisteme geçtikten sonra nasıl karar alacaklarını saatlerce konuştular ancak önümüzdeki seçimde kimi aday göstereceklerini konuşmadılar. ‘Adayın kim olacağını tartışmalısınız, zaman daralıyor’ eleştirilerine ise üstten bir bakışla ‘henüz erken’ dediler.

Kılıçdaroğlu geçtiğimiz gün Davutoğlu ile 3 saat baş başa görüştü. Milletvekilliği dağılımı ve cumhurbaşkanlığı kazanılırsa kaç bakanlık verileceğine kadar hassas konular istişare edildiği yazıldı, çizildi.

Ancak masanın bel kemiği olan İyi Parti ile bu kadar detaylı konuşmalar yapılmadı. İyi Parti genel başkanı Meral Akşener de bu konuyu çok önceden masaya getirip konuşmak için yeterli girişimde bulunmadı.

Gelinen noktada Meral Akşener haklı davasında haksız konuma düştü. Kılıçdaroğlu dayatmasına evet demek zorunda değildi. Ancak seçime bu kadar az bir zaman kalmışken, basın karşısında bir yıl boyunca tokalaştığı ve el üstünde tuttuğu masayı yerden yere vurmamalıydı.

Mansur Yavaş ve Ekrem İmamoğlu’nu göreve davet etti ancak onlardan da beklediği cevabı alamadı.

Kamuoyunda baskı yaparak iki ismin adaylığını gündemde tutabileceğini düşündü. ‘Meral Akşener sayesinde Mansur Yavaş aday oldu, oylar İyi Parti’ye’ çıkışını beklemiş olabilir.

Ancak muhalif kesimden aradığı desteği bulamadı. Sokakta Kılıçdaroğlu aday olmasın diyen muhalif seçmen bu çıkıştan memnun oldu ancak organize hareket eden ve medya gücünü elinde bulunduran muhalif kesim Meral Akşener’i ağır biçimde eleştirdi.

Akşener tarih yazacağız ya da tarih olacağız derken elbette tarih olmayı beklemiyordu. Ancak gelinen noktada siyasi bir hata yaptığı konuşuluyor.

Eğer Kılıçdaroğlu’nun adaylığına evet deseydi parti içinden ağır eleştiri alırdı. Belki de kurultay çağrısı yapılıp genel başkan değişikliği bile konuşulabilirdi.

Parti içinden Kılıçdaroğlu’nun adaylığına ateş püskürüldüğü için Akşener zor durumda kaldı ve hataya zorlandı.

Öyle bir sıkışmışlığın içine girdi ki hukuk profesörü Ersan Şen’in ben aday olabilirim çıkışı kendisine görüşme daveti yolladı.

‘Yıllardır söylenen kazanacak aday Ersan Şen miydi?’ eleştirileri de peşinden geldi.

Akşener’in masayı dağıtmak uğruna aday yapmak istediği iki belediye başkanı kendisine sırt çevirdi. Gidecek yeri kalmadı. Ersan Şen’le bile adaylık mevzunu görüşecek noktaya geldi.

Muharrem İnce’yi desteklemesi halinde kendi genel başkanlığı sorgulanacak olan Akşener siyasi hayatının en zor günlerinden birisini yaşıyor.

Masanın güvenirliliği sorgulanır oldu. Eğer bu ittifak ülkeyi yönetirse hiç beklenmeyen bir günde bu kriz yaşanır ve ülkede zor günler kendini gösterir mi soruları zihinleri kurcalıyor.

Muhalefet bunlarla uğraşırken Cumhurbaşkanı Erdoğan Birleşik Arap Emirlikleri ile ticaret anlaşması imzalayıp, deprem bölgesindeki konutları bir yıl içerisinde bitirebilmek için geniş katılımlı toplantılar yapıyor. Siyasette güven veren, umut aşılayan kazanır. Altılı masa oluşturduğu sinerjiyi bir günde kaybetti. Bakalım kaç günde tekrar bunu toparlayabilecek?

ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

BUGÜN EN ÇOK OKUNANLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X