Ünlü sanatçı Sıla’nın erkek arkadaşı tarafından saldırıya uğraması geçtiğimiz haftanın en önemli gündem maddesi oldu.
Kadına şiddet asla kabul edilemez. Bizler erkek ile kıyaslandığında kadınlar fiziksel olarak daha güçsüz oldukları için kadına şiddet kabul edilemez diyoruz. Aslında insanların hiçbirine şiddet kabul edilemez. Hatta nefes alan, can taşıyan hiçbir varlığa şiddet kabul edilemez.
Türkiye’de her gün onlarca kadın şiddete uğruyor. Nice masumlar yitip gidiyor ancak hiçbirisi haber değeri taşımıyor. Milletimiz sıkıştırılmış bir gündemde debelenip duruyor.
Arda’nın Berkay’a yumruk atması, Ahmet’in kadına şiddet uygulaması, Hasan Şaş’ın uslanmaz tavırları derken milletimizin aklıyla alenen alay ediliyor.
Dünya üzerinde milyonlarca insan yatağa aç girerken, Suriye’de, Afrika’da yüz binlerce insan atılan bombalar yüzünden yetim kalabiliyorken magazinsel olayları konuşmak engin yüreğimizi sığ duygularla susturmak anlamına geliyor.
15 Temmuz ihanet gecesinde kahramanca direniş gösteren milletimizin sonraki bir aylık süre içerisinde meydanları doldurup şanlı direnişine devam ettiği günlerde Yenikapı’da AK Parti’sinden Cumhuriyet Halk Partisi’ne, Milliyetçi Hareket Partisi’nden Genelkurmay Başkanlığı ve Diyanet İşleri Başkanlığı’na kadar devleti temsil eden kurumların en üst düzeyde katılım sağladığı mitinge milletimiz teveccüh etmiş olacak ki beş milyonluk insan seli meydanları doldurmuştu. Devlet ve millet bütünleşmesinin en güzel örneklerinden olan bu buluşmaya Sıla ‘Darbelere karşıyım ancak bu şova ortak olmayacağım’ diyerek milletimizin hisleriyle dalga geçen bir açıklama yapmıştı.
Milletimiz bugün Sıla’ya karşı; kadına şiddete karşıyım ama bu şova ortak olmayacağım diyebilirdi ancak demedi. Geçmişte hatalar yapmış olsa bile kadına karşı şiddet evrensel bir konu olduğu için ne söylenirse söylensin, tahrik ne kadar ağır olursa olsun kadına yönelik şiddet kabul edilemez. Zaten milletimiz de Sıla’ya bu yüzden sahip çıkıp bağrına bastı.
Alternatif cümleler
İşim çok güzel akşama kadar yatıyorum demek yerine ‘Aldığım parayı hak etmediğimi düşündüğüm için vicdanım sızlıyor, daha fazla hizmet etmek istiyorum’ demek.
Sevgilim var diyen bir gençle lüzumsuz geyikler yapmak yerine ‘Ne zaman evleniyorsun, helal dairede bir ilişki sizin için daha hayırlı olacaktır’ demek
Sırtını devlete dayayarak yüksek meblağlar kazanan insanlara imrenmek yerine ‘Devlet malından bir hırka çalan savaşta bile ölse cennete gidemez’ demek
Makam mevki kovalayanlar arasında fitne çıkarmak yerine ‘Vebali çok olan işler için fazla hevesli olmamak gerek’ demek
En fazla oy getirecek adayları belirlemeye çalışan partilere destek olmak yerine ‘En dürüst adayı getirmek en çok oyu almaktan daha önemli bir iştir’ demek
Takdir almak beğeni toplamak için uğraşan insanlara ‘Düzgün toplumda sevilenler düzgün insanlardır, bozuk toplumda sevilenler bozuk insandır, doğru işlerin yanlış sonuç veriyorsa çevreni değiştir’ demek.