CHP’li kurmay ve gazetecilerin baskısına rağmen İyi Parti’nin ısrarlı direnci nedeniyle hâlâ aday belirlenemedi. Altılı masanın ortak aday dayatması İyi Parti’yi oldukça zor duruma düşürüyor.
Bir yıl öncesine dönme imkânı olsaydı Meral Akşener altılı masanın kurulmasına karşı çıkardı.
Erdoğan’a karşı tüm muhalefet birleşti dedirtmek için bir araya gelinci ancak beklenen sonuç hasıl olmadı.
Eğer altılı masa kurulmamış olsaydı İyi Parti istediği kişiyi aday olarak çıkarabilirdi. Ancak şu anda masadaki dört liderin oy oranının toplamından daha fazla oy almasına rağmen onların şerh düşmesi nedeniyle manevra alanı azalmış durumda.
Altılı masa öyle bir noktaya geldi ki masada Kılıçdaroğlu’na rağmen bir ismin aday olarak çıkması imkânsız hale geldi. Deva, gelecek, saadet ve demokrat partiye CHP listesinden milletvekili verilmesi dört partinin CHP ile eş güdüm siyaset izlemesine neden oluyor. İyi Parti’nin az olan milletvekili sayısı nedeniyle diğer partilere milletvekilliği verecek pozisyonu bulunmuyor.
İyi Parti, Kılıçdaroğlu’nun adaylığına iki nedenden dolayı karşı çıkıyor. Birinci neden Ak Parti ve Erdoğan’a oy vermeyen kesimin oyu İyi Parti’ye de gidebilir, CHP’ye de… Eğer Kılıçdaroğlu aday olursa arada kalan seçmen CHP’ye oy verebilir. Bu da İyi Parti’nin masa içerisindeki gücünü azaltır.
İkinci neden ise Kılıçdaroğlu ile seçim kazanılmazsa Akşener’in genel başkanlık koltuğu sallanır.
İyi Parti CHP ve MHP gibi köklü bir parti değil. Seçimde hezimet yaşamasına rağmen varlığını aynı ölçüde devam ettirebilme gücü olan bir parti değil. İdeoloji değil konjonktür partisi.
İyi Parti, AK Parti ve Erdoğan’a karşı büyük bir tepkisi olan ve CHP’ye gitmek istemeyen insanların ağırlıklı olduğu bir parti. Hal böyle olunca İyi Parti’de yaşanacak bir seçim hezimeti tabanda kırılma meydana getirebilir.
İyi Parti lider odaklı bir parti olmadığı için seçimden sonra meydana gelecek hayal kırıklığı ile birlikte genel başkan değişikliği yaşanabilir. ‘Akşener ile bu iş olmuyor’ düşüncesi dalga dalga yayılabilir.
‘Meral Akşener parti kurdu biz de peşinden gidelim’ denilerek İyi Parti kurulmadı. MHP’ye tepki gösteren ülkücüler bir parti kurdu ve başında Akşener bulundu. O dönemi hatırlayın… Ümit Özdağ, Sinan Oğan ve Koray Aydın genel başkan adayıydı ancak Meral Akşener ön plana çıkarak parti genel başkanı oldu.
Seçim öncesi milletvekili olmak isteyenler şu anda bunu dile getirmiyor olabilir ancak altılı masanın kurulması ve her geçen gün azalan kazanma ihtimali bir tepki doğurmaya başladı.
Eğer İmamoğlu ya da Mansur Yavaş aday olur da seçim kazanılamazsa Akşener’e fazla tepki olmaz. Zira Akşener elinden geleni yapmış olur. Ancak Kılıçdaroğlu ile seçim kaybedilirse ‘neden altılı masayı kurdun, istediğimiz kişiyi aday olarak göstermedin?’ denilerek tepki oluşur.
İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Cihan Paçaçı ‘Biz başından itibaren ‘kazanacak aday’ diyoruz. Zaten herkes bu tanımda mutabık olacaktır. Şöyle bir şey var: Sokakta Kemal Bey’e itiraz görüyoruz.’ Dediği için istifa etmek zorunda kaldı. Ancak diğer genel başkan yardımcılarından da benzer açıklamalar geldi.
İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Ümit Özlale, ‘Biz aday belirleme sürecine başladık, 11 gün sonra adayımızı belirliyoruz’ ifadeleri bana çok iyi niyetli gelmiyor. Biz onay makamı değiliz’ diyerek Kılıçdaroğlu’nun adaylığına karşı net bir duruş gösterdi. Diğer bir İyi Parti Genel Başkan Yardımcısı Yiğit Karakış ‘Saray medyası 4 senedir yerden yere vurduğu Kemal Bey’i övmeye başlaması ve saray anketçilerinin Kemal Bey’i farklı kazandığı anketler paylaşmasının neden acaba?’ diyerek benzer açıklamada bulundu.
Cihan Paçacı istifa etti ancak diğer genel başkan yardımcıları görevlerine devam ediyor. Ya Akşener’e karşı parti içinde bir tepki var ya da İyi Parti aday belirleme zamanı gelince tüm kozlarını oynamaya başladı.
Ancak tüm ihtimallere baktığımızda tek bir sonuç çıkıyor. Muhalefet içerisinde bir kavga var. Henüz hükümet olmayıp tek bir rakibe karşı mücadele ederken bu hale düşüldüyse Amerika, Rusya, Avrupa ve Çin’e karşı mücadele edilirken neler yaşanacak kim bilir?
Köşe Yazısını Dinle