Fenerbahçe’nin genç yeteneği Arda Güler henüz 18 yaşında olmasına rağmen dünyanın en büyük kulüpleri tarafından paylaşılamadı. Barcelona, Real Madrid ve Milan’ın giriştiği çetin mücadele sonucu Real Madrid’e çok yüksek bir bonservisle transfer oldu.

Türk liginden Real Madrid’e transfer olan son yıllarda başka bir oyuncu yok.

Özellikle bu kadar genç yaşta transfer olan başka bir oyuncu da yok.

Real Madrid Şampiyonlar Ligi’ni 14 kez kazanarak en yakın takipçisinden tam iki kat daha fazla bu kupayı kazanmış olan kulüp. Geçmişi dünyanın en parlak oyuncularıyla dolu. Başarısız olduğu yıl yok denecek kadar az.

Hal böyle olunca Arda Güler’in transferi sonrası tüm ülke haklı bir gurur yaşadı. Galatasaray’ından Beşiktaş’ına Trabzonspor’undan Fenerbahçe’sine kadar herkes heyecanla imza törenini izledi.

Eğer Arda Güler disiplini, tevazu ve çalışkanlığından ödün vermeden sıkı bir tempoya girerse birkaç yıl içinde dünyanın en iyi oyuncularından birisi belki de en iyisi olmaması için hiçbir neden yok.

Gençlerbirliği alt yapısından Real Madrid A takımına uzanan yolculuk birçok gencimiz için de ilham kaynağı olacaktır.

Arda Güler için Barcelona ve Real Madrid kıyasıya bir mücadeleye girişmesine rağmen Fenerbahçe’de uzun bir süre yedek kulübesinde bırakılması ve Genç Milli Takımda forma fırsatı verilmemesi futbol camiamızda yaşanan sıkıntının da en büyük göstergesi.

Doğru ellerde Arda dünyanın en iyi oyuncusu olabilecekken yanlış ellerde yedek kulübesinde harcanmaya devam edebilirdi.

Bu olay bizim neden futbolda her geçen yıl daha fazla başarısız olduğumuzu açıklamaya yetiyor galiba.

Ya yetenekleri keşfedecek mekanizmamız yetersiz ya da keşfedilmesine rağmen kasti yapılan bazı girişimler mevcut.

Arda Güler’in Fenerbahçe’ye gelmesi ve orada palazlanması kamuoyu desteği ile oldu. Yedek bırakılınca taraftar isyan etti.  Adıyaman’da enkazdan 113 saat sonra kurtarılan depremzede kardeşimiz ‘Hocaya söyle seni daha çok oynatsın’ ricasında bulundu.

Taraftar ve kamuoyunun sahip çıkması ile hep gündemde kalan Arda Güler Türkiye Galler maçında attığı golle tüm dünyanın radarına girdi. Oyuncu araştırılmaya başlanınca da Real Madrid’e transfer oldu.

Arda Güler’in Real Madrid’e transfer olma sürecinde bazı Fenerbahçe taraftarı ve yöneticilerinin sanki kulübe çok büyük bir ihanet ediyor tarzındaki söylemleri ise işin ayrı bir üzücü tarafı. Fenerbahçe’nin büyük bir kesimi Arda Güler’in arkasında olmasına rağmen ufak bir azınlığın söylemi bile irrite etmeye yetiyor.

Kulübe 30 milyon Euro para kazandırarak transfer olan bir kişiyi eleştirmek en hafif tabirle kötü niyetliliktir. Zira Arda Güler gibi her oyunca böyle bir bonservis karşılığı transfer olsa hiçbir Türk kulübünün borcu kalmaz.

Ayrıca yarın Fenerbahçe’de sıkıntı yaşayıp futbol hayatı bitse ‘Fenerbahçe’de kal’ diyenler ‘gitseymiş kardeşim’ diyerek işin içinden çıkacaklardı.

İddia ediyorum alt yapıya gerekli önem verilirse her yıl Arda Güler gibi nice oyuncular yetiştiririz. Türkiye gibi 85 milyonluk bir ülkede her erkek çocuğunun bulduğu her fırsatta top oynadığı bir coğrafyada nice yetenekler heba olup gidiyor.

Böyle yetenekli ve çalışkan oyuncuları keşfetmek hem kulüplere başarı sağlayacak hem de ciddi bir ekonomik kazanç haline gelecektir. Aksi takdirde milyonlarca Euro harcanan verimsiz oyuncular yüzünden hem enerjimiz hem de geçen zamanımıza yazık olacaktır.