Referandum sonuçlarına göre gençlerin önemli bir kısmı hayır oyu kullandı. Diğer seçimlerde olduğu gibi gençlere istediği ölçüde ulaşamayan Cumhurbaşkanı Erdoğan hal böyle olunca seferberlik başlattı.
Öncelikle referandumda seçilme yaşının 18’e düşürülmesiyle birlikte gençlere olan güven gösterilmeye çalışıldı. AK Parti’nin en yetkili organı MKYK’da 19 ve 21 yaşında iki genç görev aldı.
Bir dönem yoğun protestolara maruz kalan Ak Partili siyasetçiler üniversitelere fazla gidip gelmiyordu. Artık tavır değişti. Erdoğan İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi’nin mezuniyet programına katıldı. Akabinde AK Partili bakanlar ve milletvekilleri kendi seçim bölgelerindeki mezuniyet programlarına katılmaya başladı.
AK Parti 15 yıldır ülkeyi tek başına idare ediyor. Bürokrasi ve siyasal alanda yaptığı değişiklikler; yatırımcıya, işçiye, çiftçiye verilen vaatler ve imza atılan büyük projeler sayesinde milletimiz tarafından destekleniyor ve her seçim oylarını yüzde 50 bandında muhafaza etmeyi başarabiliyor. Ancak görüyoruz ki gençler bunların hiçbirini umursamıyor…
Şu anda 18 yaşına girmiş bir genç AK Parti iş başına geldiğinde 3 yaşındaydı. Dolayısıyla geçmişle günümüzü kıyas edebilecek bir tecrübe edinmedi. Belgesellerden izlediği ekonomik krizler sanki sadece eski Türkiye’de olacakmış gibi hissediyor.
İktidarın yaptığı yanlışlar AK Parti gittikten sonra değişecek zannediyor. Ekonomik kaygısı olmayan üniversite öğrencileri ile ülkenin geri kalanına aynı söylemlerle hitap etmek fayda sağlamıyor.
AK Parti’nin gençlerden çok güçlü destek alabilmesinin tek bir yolu var. Hiçbir tanıdığı olmayan gencin hak ettiği mevkiye geleceği inancına kavuşması…
Gençlerle konuştuğumuz zaman en çok yakındıkları konu referans sisteminin kayırmacılığa dönüşmesi olduğunu görüyoruz. Benim yakınım olmadığı için işsiz mi kalacağım düşüncesi her genci fazlasıyla düşündürüyor. Hal böyle olunca işe girmeyi hak etmeyen insan bile tanıdığım kimse olmadığı için işsiz kalıyorum diyerek Ak Parti’ye cephe alıyor.
Olgun ve yaşlı kesim ömrü boyunca bu sistemle yaşadığı için bu sistemi kanıksamış durumda. Kim gelirse gelsin kayırmacılığın gitmeyeceğine inanıyor. Öğrenilmiş çaresizlik psikolojisi ile bunu değiştirme gayesi de gütmüyor. Ancak gençlik demek idealist olmak demektir. Heyecan, arzu ve tutku demektir. Bu sistem mutlaka değişecek inancıyla yaşamak demektir. Değiştiremeyen herkese de cephe almak demektir.
Haksız yere atanan 45 yaşındaki bir müdüre gösterilen tepki en fazla iki gün sürüyor ancak haksız yere atanan 25 yaşındaki bir genç domino etkisi ile birçok gencin umutsuz olmasına neden oluyor.
Seçilme yaşı 18’e düşmesine rağmen gençlerin hayır oyu kullanmasının altındaki gerçek neden “Arkasında gücü olan milletvekili olacak, biz mi milletvekili olacağız?’’ düşüncesidir.
AK Parti 2019 hazırlıklarına başlamışken kapalı alan toplantıları yaparak gençlerin gözünde biraz olsun sempati kazanıyor ancak gerçek anlamda oy almak istiyorsa ‘Liyakati en çok artıran parti biziz, çalışan kişi elbet hak ettiği yere gelir’’ düşüncesini zihinlere kazımalıdır.
GURURUMUZ FENERBAHÇE
Fenerbahçe Basketbol Takımı Avrupa’nın en büyük kulübü olarak adını tarihe yazdırdı.
Öylesine sevindik ki… Bir Galatasaraylı olmama rağmen, hatta Bursa’nın bende çok özel bir yeri olmasına rağmen cuma günü oynanan Tofaş-Fenerbahçe maçında kendimi Fenerbahçe’ye çok yakın hissettim.
Kim olursa olsun… Türkiye Cumhuriyeti bayrağını gönderde gururla dalgalandıran herkes bu milletin gönlüne girecektir.