Muhammet Fatih Şahin
Muhammet Fatih Şahin
E-Posta: [email protected] YAZARIN TÜM YAZILARI

Fetret devri

Türk ekonomisindeki türbülans vatandaş arasında dedikodu türemesine neden oluyor. Kimisi bilerek kimisiyse bilmeyerek söylemleriyle ülkeye ciddi zarar veriyor. Uzun bir süredir ekonomik daralma yaşamamız gerektiğini söylüyordum. Nitekim tarihimize baktığımızda da bunu doğrular mahiyette birçok örnek mevcut…

Osmanlı Devleti 1299 yılında kurulduKuruluşundan sonra devamlı olarak fetih hareketleriyle büyüdü. Ayrıca siyasi nitelikteki evlilikler ile hem toprakları hem de etki alanını genişletti. Ancak tarihler 1402 yılını gösterdiğinde Ankara Savaşı kendini gösterdi.

Timur’un orduları Anadolu’ya girerek Osmanlı topraklarını işgale başladı. Yıldırım Beyazıt öncülüğündeki Osmanlı Devleti’ni mağlup ederek padişahı esir aldı. Kuruluşunun 103. yılında Osmanlı Devleti’nin böylesi bir bozguna uğrayacağını kimse tahmin etmiyordu. Zira 103 yıl boyunca sürekli olumlu gelişmeler yaşanmıştı.

Osmanlı Devlet, Ankara Savaşı ile tarihlere ‘Fetret Devri’ olarak geçen 11 yıllık duraklama ve gerileme dönemine girdi. Devlette taht kavgaları kendini gösterdi, iç karışıklıklar hız kesmedi.

11 yılın sonunda Çelebi Mehmet tahta geçti ve devleti bulunduğu nahoş ortamdan kurtardı. Yeniden toparlanma sürecine girildi.

1413 yılında Fetret Devri’nden ustalıkla sıyrılmasını bilen Osmanlı Devleti 1453 yılında yani yaklaşık olarak 40 yıl sonra aşılmaz denilen surları aşarak Peygamber Efendimizin (s.a.v) övgüsüne mazhar olmayı başardı ve İstanbul’u fethetti. Böylelikle dünyaya yön veren bir imparatorluk haline geldi. Biz de 1923 yılında kurulan genç cumhuriyeti günbegün ilerletmeyi başararak yeniden güçlü ve müreffeh bir Türkiye yolunda ciddi adımlar attık.

Bölgemizdeki zulümlere gücümüz yettiğince ses çıkardık, toplumsal kalkınma yolunda elbirliği ile çalıştık. Mega projelere imza atıp sinsi ve bölücü terör örgütleri ile mücadeleler verdik.

Ancak biz de Osmanlı Devleti gibi kuruluşumuzun yüzüncü yılına yaklaştık. Uzun süreden beri geleceğine inandığım ekonomik bunalıma girmeye başlıyoruz.

Bir okun ileri gidebilmesi için evvela gerilmesi gerekir. Türkiye’de vatandaşın para yönetimine baktığımız zaman büyük bir savurganlık, lüks ve şatafat ile Batı özentiliği görüyorduk. Kamuya baktığımız zaman yapılan israfın yürekleri dağladığına şahitlik ediyorduk. Belki her dönemde bunlar yaşanıyordu ancak bizler dünya gücü olmak isteyen ve zulme dur diyen davanın günümüzdeki temsilcileri olarak bu kadar yanlışla daha fazla ilerlememiz mümkün değildi.

Asgari ücretle geçinen vatandaştan üst düzey geliri olanlara kadar herkesin yüklü derecede borçlandığını görüyoruz.

 Vatandaşın çoğu birkaç yıllık gelirini bir yere bağlamış durumda. Azla kanaat edenlerin sayısı çok azaldı.

Milletçe titreyip kendimize gelmemiz gerekiyordu ve bu ekonomik bunalım ile bunu gerçekleştirme şansına eriştik. Eğer ki bu durumu bir fırsata çevirir ve özümüze dönersek bunalım bittikten 40 yıl sonra dünyanın en güçlü ülkesi durumuna erişmememiz için hiçbir neden kalmazDaha önceden de söylediğim gibi Türkiye krizleri fırsata çevirmede başarılı bir ülke. İnşallah bu durumdan da milletçe alnımızın akıyla ayrılmayı başarabiliriz.

 

Mc KINSEY HAKKINDA

 

Mc Kinsey dünyaca ünlü bir şirket olduğu için Türkiye’ye ekonomik türbülans döneminde danışmanlık hizmeti vereceği açıklandı.

Ayrıca Maliye ve Dönüşüm Ofisi kurularak 16 bakanlığın gelir ve giderleri hakkında rapor hazırlanacağı açıklandı. Eğer bu Maliye ve Dönüşüm Ofisi Mc Kinsey şirketine bırakılırsa ve Mc Kinsey kökeni Amerika’da olduğu için bu bilgileri Amerika ile paylaşacak olursa bile bile kendi yatak odamızı Amerika’ya açmış olacağız.

Bu hamleler yüksek elektrikli voltaja benzer. Dokunanı yakar. Aman dikkat edin.

ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

BUGÜN EN ÇOK OKUNANLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X