Ülkemizde eski şöhretini arayan ama sanatıyla bunu yapamayan sanatçıların genelde tercih edebileceği iki yol var. Birincisi Survivor’a katılmak, diğeri de siyasi olaylarda görüş beyan etmek.
Ünlü olan ama ülke çapında gündem oluşturma potansiyeli olmayan ünlüler genelde Survivor’a katılarak tekrar ismini gündeme getirmek istiyor. Yarışmada aç kalıyorlar, dedikodunun içine düşüyorlar, ağlıyorlar, zorlanıyor ama bu programda aylarca mücadele etmeye devam ediyorlar. Tekrar ünlü olarak anılmak tüm bu zorluklara katlanmaya değecek olmalı ki katılım sağlıyorlar.
Ülkede gündem oluşturma potansiyeli olan ancak eskisi gibi işinde iyi olmayanlar ise siyasi görüş beyan ediyor. Sanat camiasında muhalif görüş oldukça hakim olduğu için de sanatçılar da muhalefete yanaşmaya çalışıyor.
Cem Yılmaz, Tarkan, Athena Gökhan gibi isimler buna örnek.
Cem Yılmaz 20 yıl önce Gora filmini çekmişti ve 4 milyon kişi tarafından izlenmişti. Geçtiğimiz yıl çektiği “Kara Komik” filmini ise 400 bin kişi izledi. Sinema sektörü ülkede son 20 yılda oldukça yaygınlaşmasına rağmen izlenme oranı onda birine düştü.
Eskiden askerlik anılarını anlattığı komedi gösterimleri sürekli alkışlarla kesilir ve insanlar dilden dile Cem Yılmaz’ın esprilerini anlatırdı. Ancak yakın zamanda Netflix’te gösterime giren gösterisinde bir kez bile alkışla gösteri kesilmedi ve esprileri gündem olmadı.
Athena Gökhan eskiden şarkılarıyla gündeme gelirdi ancak yeni şarkı yaptı mı diye sokaktan birine sorsak kimse bilmeyecek düzeye kadar geriledi.
Tarkan da 2000’li yılların başında başarılı işlere imza atıp dünya geneli bir üne kavuştu. Ancak son 10 yılda 10 tane yaza damga vuran şarkı yazamadı. Bırakın yılda bir güzel şarkı yazmayı iki yılda bir tane olacak şekilde 5 tane bile ses getirecek şarkı yapamadı. Bırakın 5 taneyi 3 tane bile şarkı seslendiremedi.
Bir megastarın 10 yılda 3 tane ülke genelinde ses getirecek şarkısının olmaması çok düşündürücü değil mi?
Başka sanatçılar bu vasat performansı yapacak olsaydı magazin dünyası bu isimleri başarısız diye yerden yere vururdu ancak bu isimlerin dokunulmazlığı varmış gibi hiçbir zaman eleştiri almıyorlar.
Üstüne üstlük siyasi eleştiri getirenler ‘düşünceli, ülkesi için kaygılı ve halkın sesini duyuran yüce gönüllü sanatçı’ oluyorlar bir anda.
Kariyerinin zirvesindeyken düşünceli olmayan insanlar, düşüş trendine girince düşünceli olmaya başlıyorlar. Kariyerinin zirvesinde siyasete girecek olursa toplumun bir kesimini karşısına almış olacak ve zarar görecektir. Ancak ses getirmeyen bir seviyeye düşünce siyasetle popüler olmaya başlıyorlar.
Tarkan geçtiğimiz günlerde 10 yıldır olmadığı kadar gündeme gelen bir şarkı seslendirdi. Tabii ki şarkı güzel olduğu için değil AK Parti ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı hedef aldığı için tüm muhalif kesimler tarafından ardı ardına paylaşıldı.
Şarkının Tarkan’ın eski şarkılarıyla kıyaslandığında oldukça vasat bir şarkı olduğu herkesçe dile getirildi ancak belli bir siyasi düşünceye destek verdiği için övgüler peş peşe geldi.
Tarkan pandemi nedeniyle yazdım dedi ancak şarkının içerisinde ‘Çok uzattın vallahi bıktık. Bi durmadın vermedin ki aman. Hep köşeye sıkıştırmadı mı? Daha önce de sanki, sırtımızdan vurmadı mı?’ gibi tek bir kişiyi hedef alan sözler bulunuyor. Herhalde pandemiye söylenmez bu sözler.
6 muhalefet partisinin bir masa etrafında buluşması Tarkan’ın şarkısı kadar etki göstermedi. Peki bu durum Tarkan’ın başarısı mı yoksa muhalefetin başarısızlığı mı?