Cumhurbaşkanı Erdoğan Bursa’da toplu açılış törenlerine katıldı. Gökdere meydanında halka hitap ettikten sonra gençlerle buluşarak kendisine yöneltilen soruları cevapladı. Ekonomiye değer katanlar toplantısı sonrası tekrar İstanbul’a dönüş yaptı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan mitinge katılımdan memnun kaldı. Resmi rakamlarla 120 bin kişinin mitinge katıldığını ifade etti. Akabinde Panorama 1326’da gençlerle bir araya geldi. Gençlik programında coşku çok yüksekti. Bu seçim gençlerin oyu önemli olduğu için rap müzik tarzında yeni şarkılar üretilmiş, gençlik programları organize edilmiş. Herkesin yere yakın minderimsi bir oturakta, bakanların ve milletvekillerinin gençlerin arasında oturduğu format samimi bir ortam hissi uyandırıyor. Gençlerin Cumhurbaşkanı Erdoğan’a soru sorduğu ve bilgi yarışmasının düzenlendiği toplantı tam gençlere göre. ‘İlk oyum Erdoğan’a ilk oyum AK Parti’ye’ adıyla düzenlenen organizasyona özellikle ilk defa oy kullanacak olan gençler davet ediliyor.

Soru cevap kısmı sırasında mola veriliyor ve gençlerin sevdiği müzik grubu şarkı söyleyerek enerji ve dinamizm hep diri tutulmaya çalışılıyor. Cengiz Kurtoğlu’nun ‘duyanlara duymayanlara soranlara sormayanlara ben onu seviyorum çok seviyorum’ şarkısı da sahada ayrı bir heyecan uyandırıyor.

Gençlerin enerji ve coşkusundan memnun olarak Bursa’dan ayrılan Cumhurbaşkanı seçimin 14 Mayıs’ta gerçekleşeceğini açıkça ifade etti.

‘Devlet Bey ile istişare yaptık, sınavları, mevsimlik işçileri, turizmi ve birçok parametreyi hesapladıktan sonra 14 Mayıs tarihinin en uygun tarih olduğuna karar verdik’ dedi.

Seçime 4 ay kaldı. Cumhur İttifakı seçim çalışmalarına iki ay önceden başladı. Her hafta sonu farklı bir ilde program gerçekleştiren Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın rakibi ise hala belirlenemedi.

Altılı masada yaşanan gelişmeler dönem dönem ‘Kılıçdaroğlu kesin aday olacak’ izlenimi verse de yapılan farklı açıklamalar krizin devam ettiğini gösteriyor.

Meral Akşener CHP’nin iki belediye başkanından birisinin aday olmasını isterken, Babacan kendisinin aday olmasını istiyor. Kılıçdaroğlu da kendi aday olmak istiyor. Davutoğlu hepimiz cumhurbaşkanı yardımcısı olacağız derken İyi Parti ise tek bir cumhurbaşkanı yardımcısı olacak o kişi de Akşener olacak diyor.

Babacan geldiğimizde İha ve Siha’lara dokunacağız, Türklüğü anayasadan çıkaracağız, Kürtçe anadil olacak derken ülkücü olduğunu iddia eden İYİ Parti ise buna karşı ses çıkarmak isteyip sessiz kalıyor.

Kılıçdaroğlu CHP içinden kendisinden başka birinin aday olmasını istemiyorken İmamoğlu sanki cumhurbaşkanı adayıymış gibi şehir gezilerine katılıyor, kendi ismine has müzik yaptırıyor ve miting düzenliyor.

Seçime kadar altılı masada yaşanan krizler bir şekilde halı altına süpürülüyor. Ancak tüm liderler gerilmiş durumda. Birbirlerine karşı besledikleri olumsuz duygular her geçen gün artıyor. Ancak masa devrilirse hepsi altında kalacağı için bunu gerçekleştiren taraf olmak istemiyor.

Altılı masadaki dağınıklık ve Cumhur İttifakı’nın kararlı seçim propagandası nedeniyle Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın popülaritesi her geçen gün yükselmeye devam ediyor. ‘Bu seçimi tekrar Erdoğan kazanacak’ diyenlerin sayısı bir hayli yüksek.

Bir yıl önce seçim olsaydı Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kazanma şansı düşüktü fakat geldiğimiz noktada durum değişti. Erdoğan’a seçim kazanma ustası diye boşuna denmiyor.

Cumhur ittifakı seçime kadar aynı tempo ve heyecanla devam ederse ve yeni projeler açıklamaya devam ederse bu seçimi kazanması işten bile değil. Millet ittifakı ise bir an önce dağınıklık görüntüsünü sonlandırmalı ve açıklanan aday etrafında kenetlenmelidir. Aksi halde aylarca uğraştıkları güçlendirilmiş parlamenter sistemini uygulama gücüne hiçbir zaman erişemeyecekler.