Muhammet Fatih Şahin
Muhammet Fatih Şahin
E-Posta: [email protected] YAZARIN TÜM YAZILARI

Enflasyon neden düşmüyor?

Dolar ve enflasyonun düşmesi vatandaşın öncelikli isteği olmasına karşın maalesef beklenen düşüş sağlanamıyor. Bunun teknik nedenleri tabii ki vardır ancak gözlemlediğim kadarıyla milletimizin enflasyonun oluşmasındaki rolünden bahsetmek istiyorum.

Eskiden bir ev alabilmek için yıllarca birikim yapılır, verilen emeğin karşılığında mal sahibi olunurdu. Ancak artık devir değişti. Mesleğe başlar başlamaz kredi çekiliyor, ev sahibi olunuyor, yıllarca kredi borcu ödenmeye başlanıyor.

Kredi çekmek eskiden toplum olarak ayıplanan bir olguydu. Vatandaş kredi çektiğini en yakınına bile çekinerek söylerdi. Ancak şimdi kredi çekmek istemeyenler yadırganır hale geldi.

Kredi demek kısa süreliğine de olsa üretmeden kazanmak demektir.  Türkiye’de her yaş grubundan bir milyon iki yüz elli bin kişi yaşıyor. Bu insanların birçoğunun mesleğe başlar başlamaz kredi çekerek alışveriş yaptığını hayal edersek ortada dönen paranın büyüklüğünü anlayabiliriz.

Enflasyon basit olarak üretim tüketim dengesidir. Bir malın iki alıcısı varsa parası artmaya başlar. Ancak bir malın on alıcısı varsa iyice pahalı hale gelir.        

Artık herkes istediği kadar kredi çekebildiği için her malın birçok alıcısı var. Lüks araba, pahalı evleri herkes alabiliyor. Bu yüzden de fiyatları artıyor.

Güzel bir muhitte bir ev almak istediğiniz zaman dört yüz bin lira fiyat söylüyorlar. Bu fiyatlar artık o kadar çok yaygınlaştı ki sıradan meblağlarmış algısı oluştu.

Ev ve araba fiyatlarının bu denli anormal artışı parası olan vatandaşı da üretimden vazgeçiriyor. İki trilyonu olan bir girişimciyi hayal edelim. Normal şartlar altında bu kişi bir iş kurup yanında birilerini çalıştırması lazım.

Kim bilir teşvik ile fabrika bile kurabilir. Yani ülkede üretim gerçekleştirmesi gerekir. Ancak üretim yapmak neredeyse akılsızların yapacağı bir hale geldi. 

Çünkü bir işyeri kursa, yanında eleman çalıştırsa, sigorta ve vergilerini ödese dünyanın masrafı oluşuyor. Ayrıca yaptığı işin tutmama ihtimali de var. Kaybettiği zaman tüm mal varlığını yitirebilecek.    

Tüm bu sıkıntıları ve riskleri bir kenara koyarak iki yüz bin liradan on tane ev alsa, bir yıl sonra hepsi yirmi on bin lira değerlenmiş olacak ve yaklaşık yüz bin lira kâr etmiş olacak. Mevcut şartlar altında gayrimenkullerin kâr marjı bu kadar yüksekken milletimizden üretim yapması beklenebilir mi?

Ya da yaygınlaşmaya başlayan özel okulları düşünelim. Bursa gibi pahalı şehirlerde özel okullara çocuklarını kaydettirenler yıllık olarak sadece eğitim masrafı adı altında okullara otuz bin liradan daha fazla para ödüyor.

Bunun yanına servisini, kıyafetini, kitaplarını, yemeğini de koyduğunuz zaman fiyat çok daha kabarıyor.

Her yıl çocukların eğitim masrafı için bu kadar para harcanırken, parası olan vatandaşlarımız da eğitim kurumları açmaya başlıyor. Özel okulların yaygınlaşma nedeni ise daha kaliteli eğitim vermesi değil, çocukların kötü ortamlardan uzak durması, çalışan kadınlar varsa mesai saati bitimine kadar çocuğu oyalaması gibi teknik nedenler.

Tabii ki en başarılı okullara gönderelim çocuklarımızı, en güzel evlerde oturalım, en lüks arabalara binelim… Ancak bunların hiçbirisi ülkeyi geliştirmiyor. Tüketim ile ülkeler kalkınamaz.

Vatandaş üretmiyor, devlet üretsin diyenler de olabilir. Devlet zaten üretiyor ancak öncelikli olarak en fazla ihtiyaç duyduğu ürünü üretmeye çalışıyor. Terör belasından yıllarca kurtulamayan bir ülke olduğumuz için de savunma sanayisinde bunu gerçekleştiriyor.

Geçtiğimiz günlerde 30 atak helikopterini Pakistan’a satmak suretiyle ülke tarihindeki tek seferde en büyük ihracat anlaşmasını imzaladık. Devamının gelmesini bekliyoruz.

Milletimizin hayattan beklentilerine, heveslerine baktığımız zaman enflasyonun bir süre daha düşmesinin zor olduğunu düşünüyorum. Lakin tüketim değil üretim endeksli bir toplum olduğumuz zaman enflasyonun hızla düşmesi işten bile olmayacaktır.

ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

BUGÜN EN ÇOK OKUNANLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X