Son aylarda doktorların huzursuzluğu ve tepkiselliği gittikçe arttı. Şimdi bu olayın kronolojik olarak nedenlerini yazıyorum.

1 Aralık 2021 günü Sağlık Bakanı Fahrettin Koca basın mensuplarının sorularını yanıtlarken doktorlara zam yapılacağını ve muhalefet partilerinin de buna destek vermesini istedi. O sırada Cumhurbaşkanı Erdoğan Fahrettin Koca’nın yanına gelerek doktora 2500, 5000 lira zam var dedi.

Bu zam haberini duyan yardımcı sağlık personeli isyan bayrağı açtı. Doktor maketi yakıldı. Sağlık Sen başta olmak üzere bıçak kemiğe dayandı açıklaması yapıldı ve yıllardır yapılmayan iş bırakma eylemi yapıldı.

Özel hastanelerin de devreye girmesiyle birlikte zam teklifi geri çekildi. Doktorlar ile yardımcı sağlık personelinin arası açıldı.

Doktorlar üye oldukları sağlık sendikalarından istifalarını verdiler ve birer birer ayrıldılar. Hekim-Sen, Hekim Birliği ve Tabip-Sen isimli doktor sendikalarına akın akın üye oldular.

Şu anda Hekim-Sen tüm sağlık sendikalarının arasında üye sayısı olarak üçüncülüğe yükseldi.

Doktorlar da kendi zammına karşı iş bırakıldığı için iş bırakma eylemi yapmaya başladı. Çekilen zam teklifi tekrar gündeme gelecek denmesine rağmen söylenilen tarihlerde yapılmaması üzerine iş bırakma eylemlerinin sayısı arttı. Her eylemde daha çok doktor bu eylemlere destek olmaya başladı.

14 Mart’ta müjde gelecek fısıltıları kulaktan kulağa yayıldı. Avrupa’da bir doktor günde 5 hasta bakarken Türkiye’de sonuçlar dahil 80-100 hasta bakılması, sağlıkta şiddetin artması, 10 yılda kazanılacak paranın bir çırpıda tazminat olarak kesilmesi gibi birçok meselenin çözüme kavuşturulması bekleniyordu. Tam beklentiler en üst düzeye ulaşmışken, doktorların talepleri karşılanacak hissi yayılmaya başlarken Cumhurbaşkanı Erdoğan 8 Mart 2022 günü son derece sert bir açıklamayla doktorları hedef alarak

“Bu hastaneleri yapan biziz. Bu doktorları okutan, yetiştiren bu devlet değil mi? Bu devlet sizi okuttu yetiştirdi. En çok maliyeti yüksek olan birim de sağlıktır. Şimdi az para alıyorlarmış. Sordum en düşük alan ne kadar alıyordu 8-9 bin, en yüksek alan 25 bin civarı… E buna rağmen özel sektör daha fazla veriyor diye oralara kaçıp gidiyorlarmış. Bakın açık konuşuyorum. Açık konuşmayı severim. Varsın gidiyorlarsa gitsinler. Bizler de üniversiteleri yeni bitiren yeni doktorları buralarda istihdam ederiz. Bunlarla yola devam ederiz. Daha da ileri gidiyorum. İsterlerse yurt dışından dönmek isteyenleri süretle buraya davet eder ve buralarda istihdam ederiz. Buralar boş kalmaz merak etmeyin. Ve biz şu anda asistan doktorlarımızla buralarda devam ederiz. Ne gerekiyorsa bunu yaparız. Doktorluk gibi aziz bir mesleği paraya bina etmek, paraya onu dayamak heralde pek de insani değildir.” Dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamasından sonra büyük hayal kırıklığı oldu. Hayal kırıklığının nedeni para değil yapılan işin bir çırpıda silinecek kadar değersiz olduğu hissiyatıydı.

Yıllarca ders çalışan, hasta bakan, makale okuyan tecrübeli doktorun hasta bakmasıyla dün mezun olan doktorun hasta bakmasının aynı kefeye konulması çok kalp kırdı.

Ayrıca doktorların hepsi para azlığı nedeniyle tepkili değil. 1 Aralık 2021’de Meclis’te yapılan zam açıklamasına kadar çoğu kişinin para beklentisi yoktu. O zamana kadar doktorların içinde Erdoğan’ı eleştiren ve savunan doktorlar denge halindeydi.

Ancak süreç o kadar kötü yönetildi ki bugün doktorların tamamına yakını tepkisel oldu. Erdoğan’ı sevenler savunmak istese bile savunamayacak kadar zor durumda kaldı.

Ayrıca siyasi olarak bu olayı yorumlamak gerekirse 20 yıl önce Erdoğan’ın mücadele ettiği doktorlar AK Parti zihniyetinde değildi. Siyaseten verdiği mücadele oy kazandırıyordu. Parası olmayan kaliteli hizmet alamıyordu.

Ancak bugün durum öyle değil. Günde 60 hastadan az bakan doktor yok. Zaten doktorlar elinden geleni yapıyor. Ayrıca tıp fakültesi mezuniyet törenlerine gidince göreceksiniz ki oradaki insanlar mütedeyyin, muhafazakâr insanlar. Doktorların ya kendisi ya da ailesi potansiyel AK Parti seçmeni. Burada yapılan mücadele siyaseten de oy kaybına neden olur. Türkiye 20 yıl öncesinin Türkiye’si değil, doktorlar da 20 yıl öncesinin doktorları değil.

İnşallah gidilen hatalı yoldan dönülür ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’a olayı para alamadıkları için itiraz ediyor diye lanse eden kim varsa gereği yapılır. Zira bunun maddi ve manevi faturası olacaktır.