Muhammet Fatih Şahin
Muhammet Fatih Şahin
E-Posta: [email protected] YAZARIN TÜM YAZILARI

Çin Tayvan savaşı

Köşe Yazısını Dinle

Amerika Temsilciler Meclis Başkanı ve ülkenin üç numaralı ismi Nancy Pelosi 3 Ağustos 2022 günü Tayvan’ı ziyaret edeceğini açıkladı. Çin’in toprakları üzerinde hak iddia ettiği ve kırmızı çizgim dediği Tayvan’a karşı Amerika’nın ziyarette bulunması zaten var olan gerilimi üst düzeye taşıdı.

Ziyaretin uluslararası kamuoyuna deklare edilmesinin akabinde Çin’den çok sert açıklamalar peş peşe geldi.

Çin Savunma Bakanlığı “Pelosi Tayvan’ı ziyaret ederse, Çin ordusu boş durmayacak.” Açıklamasında bulundu. Çin Dışişleri Bakanı önce ‘‘Dünyada sadece bir Çin vardır, Tayvan Çin topraklarının ayrılmaz bir parçasıdır. Bu ateşle oynamaktır, çok tehlikeli bir girişimdir” dedikten sonra yeni bir açıklama daha yaparak ‘‘Pelosi’nin Tayvan ziyareti manik, sorumsuzca ve fazlasıyla mantıksız.’’ Açıklamasında bulundu.

Ziyaret günü geldiğinde Pelosi’nin uçağı Amerika’dan kalkıp Tayvan’a ilerlerken gerilim had safhadaydı. 250 bin kişi canlı olarak uçağı internetten izliyordu. Japonya’dan kalkan 15 adet F-16 savaş uçağı Pelosi’ye eşlik ediyordu. Çin bu esnada çok büyük yığınak yaparak Tayvan’a yakın bir deniz bölgesinde tatbikat yapmaya başladı ve ağır bir bombardıman başlattı. 21 Savaş uçağı Tayvan hava savunma bölgesine giriş yaptı.

Tüm bunlara rağmen Pelosi Tayvan’a indi. Herhangi bir sıcak temas olmadı. Bir gün kaldı ve sonrasında oldukça tartışmalı bir bölge olan Kuzey Kore-Güney Kore arasındaki Kore tarafsız bölgesine ziyaret yapmak istedi. Tabii ki Kuzey Kore’den tehditvari açıklamalar peş peşe geldi.

Tüm bu olaylarda Amerika’ya yakınlığıyla bilinen Japonya, Güney Kore, Tayvan bir tarafta bulunurken Rusya, Çin, Kuzey Kore gibi ülkeler diğer tarafta bulunuyordu.

Pelosi Tayvan’a geldiğinde kurtarıcı gibi karşılandı. Tayvan halkı Pelosi’nin arabasının arkasından koşarak sevgi gösterilerinde bulundu. Çin korkusu onları Amerika’ya yakınlaştırmıştı.

Ancak geçtiğimiz yirmi yıla bakacak olursak Amerika’nın demokrasi götürmek ya da özgürlük sağlamak amacıyla yardım ettiği ülkelerin ne hale düştüklerini ibretlik olarak görebiliriz.

Irak, Suriye, Libya, Afganistan gibi Arap ülkelerinde yıllardır iç savaş devam ediyor. Son olarak Zelensk’yi desteklediler ve Ukrayna’yı savaşın içine soktular. Sonuçta Ukrayna halkının önemli bölümü mülteci oldu. Her gün ülkeye bombalar yağıyor. Ukrayna’nın bölünme senaryoları konuşuluyor. Şimdi de Tayvan’a destek olmak için Amerika’ya karşı bu denli sevgi gösterisi biraz abartılı gözükmüyor mu?

Dünyada şu anda Ukrayna-Rusya savaşı devam ederken İsrail ile Filistin tekrar savaşmaya başladı. İsrail’de yeni doğan bebekleri güvenli bölgeye aldılar. Filistin’de üst düzey bir komutan öldürüldü.

Taliban ile İran arasında çatışmalar yaşandı. Afganistan’ın başkentinde büyük bir patlama meydana geldi.

Sırbistan’da acil durum ilan edildi ve Kosova’ya karşı savaş için acil toplantılar yapılmaya başlandı.

Yunanistan da Türkiye’ye verdiği sözleri tutmayarak adalarda silahsız olması gereken bölgeleri silahlandırdı ve bir savaş istermişçesine gerilimi tırmandırmaya başladı.

Şimdi de Çin-Tayvan gerilimi ve Kuzey Kore-Güney Kore tartışmaları kendini gösteriyor.

Sanki bir yerden düğmeye basılmış gibi dünya üzerindeki birçok gerilim hattı alevlendi ve sıcak savaşlar ya başladı ya da başlanması için tüm şartlar sağlandı.

Ukrayna-Rusya savaşı akaryakıt ve temel gıdada büyük sorunlar oluşturmuşken Amerika ve Çin’in karşı karşıya gelmesi dünyada telafisi çok zor kayıpların yaşanmasına neden olabilir.

Dünyanın en büyük iki gücün sonu nereye varacağı bilinmeyen bir ekonomik savaş başlatması durumunda bundan etkilenmeyen ülke kalmaz.

Türkiye’yi de içine almak isteyen bir savaşlar dönemine giriyoruz. Dikkatli olmak ve pozisyonu doğru almak lazım. Hiçbir büyük güç odağına sonsuz güvenmemek ve hepsinin geçmişte de bugün de Türk topraklarında bir emellerinin olduğu unutmadan denge politikası gütmek gerekiyor. Bağımsız ve bölgesel bir güç merkezi konumunu sağlayarak süreçten en az hasarla ayrılmak elzemdir.

Dünya tarihinin tekrar yazıldığı bir dönemde yapılan her hamle sonraki nesiller için oldukça hayati öneme haiz olacaktır.

ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

BUGÜN EN ÇOK OKUNANLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X