7 Haziran seçimlerinden sonra sırtını PYD’ye dayayan HDP’nin Meclis’te 80 milletvekili ile temsil edilmesi Türk siyasi tarihi için bir dönemeç olmuştu.
Özerklikten bahseden bölücü terör örgütünün devamı niteliğindeki HDP’nin yüzde 13 oy alması dünyanın her yerinde olduğu gibi bölünmeye karşı milliyetçi ve muhafazakâr kitleleri bir araya getirme imkânı doğurmuştu.
Terör, darbe girişimi, siyasal ve ekonomik baskı gibi dış merkezli saldırılara karşı bir araya gelen AK Parti ve Milliyetçi Hareket Partisi, ülkenin mevcut durumunu beka mücadelesi olarak nitelendirmişlerdi.
Uzunca bir süre ittifaklarını perçinleyerek devam ettiren AK Parti ve MHP’nin mahalli idareler seçimlerinde de işbirliğinde bulunma fikri ortaya atıldı.
AK Parti ve MHP’li heyetler görüşmelere başladı. Teorik olarak gerçekleşmesi mümkün olmayan belediye başkanlığındaki işbirliği fikri milletin gözü önünde denenmek istendi.
AK Parti’nin yerel seçimlerde ittifaka neden sıcak bakmadığını basit bir düşünce yapısı ile ortaya koyabiliriz. AK Parti heyetler arası görüşmeler için Numan Kurtulmuş ismini uygun gördü. Numan Kurtulmuş kökeni Milli Görüş olan bir isim… AK Parti yerel seçimlerde MHP ile ittifak yapmak isteseydi her kesimden ismi bünyesinde barındırdığı için ülkücü gelenekten gelen bir ismi ittifak için görevlendirirdi. Böylelikle heyetlerin anlaşma ihtimali daha yüksek olurdu. Ancak ittifak yapılmasını her iki parti de tam olarak istemedi.
Yerel seçimlerde ittifak formülünün yürütülmesi mümkün olmadığı herkesin fikir dünyasında hâsıl olduktan sonra MHP lideri Devlet Bahçeli sert bir üslup kullanarak yerel seçimlerde ittifak bitmiştir açıklamasında bulundu.
Akabindeki süreçte gözlerin çevrildiği Cumhurbaşkanı Erdoğan ise ‘onlar biz kendi yolumuza diyorlarsa biz de herkes kendi yoluna deriz’ cevabını verdi. Böylelikle yerel seçimlerde ittifak formülü ortadan kalkmış oldu.
Yapılan bu açıklamalar ile AK Parti ve MHP birbirlerini incitmeden yerel seçimlerde ayrı strateji uygulama fırsatı buldu. Ayrıca MHP’den Erdoğan ile yan yana yürüdüğü için uzaklaşarak İYİ Parti saflarına ayrılan ülkücü kesimlerin yerel seçimlerde tekrardan MHP’ye oy vermesinin önü açıldı. Kaybeden Meral Akşener ve İYİ Parti oldu. AK Parti ise Güneydoğu’da MHP ile kol kola yürüdüğü için kaybettiği Kürt oylarını tekrardan kazanma fırsatına erişti. Kaybeden HDP ve terör örgütü oldu.
ILIK BİR ÖLÜM
Gündüzleri dağların arasından karın tipiye dönüştüğü zorlu koşullarda yürüyüşüne devam eden askerlerimizin gece dinlenme fırsatları yoktu. Çünkü uyuyan Mehmetçiklerimiz ılık bir ölüm uykusuna dalıyor sessiz biçimde can veriyordu.
Ayrıca toprak çok sertti. Şehit olan arkadaşlarını toprağın altına gömmek bile mümkün değildi. Şehit olmak korkutmuyor, ailesinin mezarı başında Kur-an okuyamama ihtimali dağlıyordu hepsinin yüreğini.
Sarıkamış’a giderken binlerce Mehmetçiğimiz savaşma imkânı dahi bulamadan şehadet şerbetini içti. Sarıkamış’a ulaşabilenler ise yeterli teçhizat ve sayıda olmadıkları için etkin bir mücadele gösteremedi.
1914’te doksan bin askerimizin donarak hayatını kaybetmesi aradan 104 yıl geçmesine rağmen kalbimizin en derinlerinde kapanmayan bir yara olarak kalmaya devam ederken 2018 yılında, terörün belinin kırıldığı bir zamanda hele hele de ekim ayında 2 askerimizin donarak şehit olması tarifi imkânsız bir acı oluşturdu.
Bunun vebali çok ama çok ağırdır…