Albert Einstein dünyanın en zeki
insanlarından biri…
Princeton Üniversitesi’nde hocalık
yaptığı yıllarda sık sık otomobiliyle yol-
lara düşüp, konferanslar verirmiş.
*
Einstein yine bir konferansa gitmek
üzere yola çıktıkları bir gün şoförü Eins-
tein’a; “Efendim, uzun zamandır siz
konuşmanızı yaparken ben de arka
sıralarda oturup sizi dinliyorum ve
neredeyse söyleyeceğiniz her şeyi
kelimesi kelimesine biliyorum” de-
miş.
*
Einstein gülümseyerek ona bir teklif-
te bulunmuş:
“Peki, şimdi gideceğimiz yerde
beni hiç tanımıyorlar. O halde bu-
gün palto ve şapkalarımızı değişti-
relim, benim yerime sen konuş,
ben de arka sırada seni dinlerim.”
*
Şoför, gerçekten çok şahane ve ba-
şarılı bir konuşma yapmış ve sorulan
bütün soruları doğru cevaplamış. Tam
yerine oturacağı sırada bir kişi, o güne
kadar konferansta sorulmamış ağır bir
fizik sorusu sormuş.
Şoför, hiç duraksamadan soruyu so-
ran kişiye dönüp: “Böylesine basit
bir soruyu sormanız gerçekten çok
garip” demiş. Sonra da salonun arka-
sında oturan Einstein’ı işaret ederek
şöyle devam etmiş: “Şimdi size arka
sırada oturan şoförümü çağıraca-
ğım ve sorduğunuz soruyu, göre-
ceksiniz, o bile cevaplayacak.”
*
İşi bilen insanlarla çalışmak işte böy-
le bir şey…
Bilmeyenler ise BURULAŞ’ın etra-
fında toplanmış.
Amaçları…
Bursaspor’un Aktif Bank’tan kre-
di alabilmesini sağlamak. Bu ne-
denle, Passolig’lerin de BURULAŞ’ın
Bukartlarına yüklenmesi için Recep
Altepe’ye sözleşme imzalatmak.
*
Oysa…
Altepe’nin bu konuda bende şifai
beyanları var: “Belediyenin zararına
olacak hiçbir anlaşma yapmayız.
İstenilen sistemde, bilgisayarlarda
BURULAŞ’ın hesabına yatan ra-
kamları göremiyoruz. Kontrol biz-
de olmazsa bu iş olmaz.”
*
Benim garibime giden;
Bir AKP milletvekili ile 2 bürokratın
çabaları…
Beyler, Aktif Bank’ın kazancı sizleri
neden bu kadar ilgilendiriyor acaba?
Bursaspor’u çok düşünüyorsanız
başka kaynaklar yaratın da görelim.