Düz yolda birbirimizi ezeriz…
Bursa’nın ciğerlerinin yandığı
çamlık alan, trafik kazasıyla iki de cana
mal oldu.
Önceki gün akşamüstü başladı…
Çağrışan ve Göynüklü köyleri arasın-
daki çamlık alandan yükselen duman ve
alevleri gören halkımız, gece 02.30’a ka-
dar olay yerine akın etti.
*
Gece Mudanya Yolu’nu görmeyenler
için anlatıyorum…
Aynı Altıparmak yokuşundaki bayram
trafiği yoğunluğundaydı.
*
Doğrusu çok ilginç bir halkımız var…
Köy Restaurant’a kadar dayanan alev-
ler, Bademli kavşağından itibaren duman
ve yanık kokularına neden oldu.
İşte böyle bir atmosfer içinde, Mudan-
ya Yolu’ndaki et restorantlarındaki halkı-
mız, gayet soğukkanlılıkla rakısını yudum-
ladı.
*
Dün sabah 06.00 sularında yangın
bölgesine giderek fotoğraflar çektim…
Böylesine ciddi bir yangında kutlamam
gerekenler var;
Çağrışan Köyü’nde sabaha kadar nö-
bet tutan sağlık ekiplerimizi, Akut görevlile-
rini, kahraman itfaiye erlerimizi, orman
görevlilerini, elektrik personelini ve heli-
kopter pilotlarımızı candan kutluyorum.
*
Bir insanı ise özel kutlamam gereki-
Boynumda
asılı fotograf ma-
kinemle beni gör-
memezlikten geldi
ama ben onu ga-
yet iyi gördüm…
Pazar sabahı
saatler 07.00’de
herkes uyurken,
yangın mahalinde
inceleme yapan
Sağlık Bakanı
Mehmet Müezzi-
noğlu’nu da kutluyorum.
*
Kutlamadıklarım;
Ormanlar yanıyor, terör belasından as-
kerlerimiz, polisimiz ölüyor…
Allah aşkına, ne oldu bu Türk halkına?
Nedir bu duyarsızlık?
Havai fişeklerin atıldığı çoşkulu düğün-
ler, barlar, müzikholler, radyolar, televiz-
yonlar…
*
Beyler…
Doğuda resmen savaş var savaş!
Kimseye düğün yapmayın, eğlenmeyin
demiyorum ama…
Bari b..kunu çıkarmayın be kardeşim!
*
Ormanlarımız olmasa, nefes ala-
mayız…
Askerimiz olmasa, hepimiz kaçacak de-
lik ararız…