‘İflasın açılmasıyla, iflas eden
kişinin haczedilebilen bütün
mal ve hakları bir masa, yani bir
topluluk oluşturur.’
Buna iflas masası denir…
***
“Bunun kutsallığı nerede?” derseniz.
Şurada; bir iflas masasına yazdırılan
alacakların trilyon liraya bağlı olması,
ülke ekonomisi, ticari hayat ve kamu
düzenini yakından ilgilendirir…
İşte bunun için o masadaki mallar kutsaldır.
***
Ve…
Bu masadaki mallara parmağını
değdiren yanar!
Yanmasına yanar da…
Hani şu bizim meşhur Kantar’cı
kardeşimiz vardı ya; işte böyle bir iflas olayında yine kantarın topuzunu kaçırmış.
****
“Hileli iflas”, “iflas masasından
mal kaçırma” iddiaları ile hakkında
dava açılmış Kantar’cının…
Ayrıntılara şimdilik girmiyorum…
Ancak, Bursa Organize Sanayi
Bölgesi’nde ünlü bir firmanın önce 21,
sonra da 70 adet makinesini, düzmece
yöntemlerle ele geçirdiği iddia ediliyor.
***
Bu nedenle…
Fabrikada çalışan işçiler tazminatları-
nı alamadıkları için, aileleriyle birlikte
şimdi zor günler geçiriyor.
Koskoca fabrikayı, sadece 241 bin
liraya ele geçiren Kantar’cı kardeşimiz
ise servetine servet katıyor.
***
Öte yandan…
“Almayın artık bu gazeteyi” diye
etrafta nutuklar atmaya devam eden,
iplikçi Sarı’şın kardeşimiz de, Manisa
bölgesinde yaklaşık 4 bin dönüm zeytinliğinle övünüyor.
***
İşte burada haklı!
Ama…
Övündüğü arazide paralel yapının
savcısını ağırlayacağına, pekâlâ güzel bir termik santral yapabilirdi oraya…
<font style="margin: 0px; padding: 0px; border: 0px; outline: 0px; font-size: 10pt; vertical-align: base