Sabır…
Dayanma, katlanma gücü…
Tüketilmek istenenlerin en başında gelir.
O nedenle her kişinin harcı değildir.
***
Dinimizde de sabrın yeri çok değerlidir…
Ama benim niyetim bu duyguyu anlatmak
değil sadece, tabii ki bir yerlere
bağlayacağım.
***
Sabrın sonu bazen selamet olmuyor…
Kişinin içinde bulunduğu fiziksel koşullardan,
sinir sisteminin yapısına kadar
pek çok faktörden etkileniyoruz.
İşte o zaman da “sabreden derviş,
sabrından gebermiş” durumu ortaya
çıkıyor.
***
Buyurun size çatlayan bir sabır taşı…
Olay, geçtiğimiz pazar günü Mudanya’da
meydana geldi…
Yaşı 49, mesleği tekstilci. Ne piyasa
borcu var ne de banka…
Baldızının evinde eşiyle tartışan
genç işadamı, kendini balkondan aşağı
atarak yaşamına son verdi.
***
“Kendini atacağına karısını atsaydı”
diyenleriniz de olabilir. Ancak
sonunda geride kalan çocuklar
ve yitip giden bir can var ortada.
Yani, adamcağız sabrından ölmüş.
***
Çatlayan başka bir sabır taşı…
Genç kadın İstanbul’da alış veriş
yapmak için eşinden 500 Euro istemiş.
Varlığa darlık olmaz; kocası çıkarmış
3.500 Euro vermiş.
***
O bonkörlüğün başına ne çorap
öreceğini nereden bilsin adamcağız…
İDO feribotunun son seferi ile dönecek
olan eşini Mudanya’da bekleyen koca,
aradaki zamanı arkadaşları ile
balık yiyerek değerlendirmek istemiş.
***
Ölümcül bir hata (!)
Feribottan inen kadın, kocasının arkadaşları ile
balık yediğini öğrenince kıyameti koparmış.
Gerekçesi; İstanbul’da para harcarken
kendisi sadece tost yemiş.
Yani, çantasında 3.500 Euro
bulunan kadın sadece tost yerken, kocası
nasıl olur da onu beklerken arkadaşları
ile balık yer!
Problem budur…
***
Allah’tan bu olayda can kaybı yok…
Sadece yuvaları yıkıldı.
Gerçekten bu iş sabır ister sabır…
Allah herkese sabır ihsan eylesin.
***
İşte bazen sınırlar böyle zorlanıyor…
Bu nedenle evlilik sabır işidir.
Evliliğin birçok kuralı vardır.
Fakat üç ana kuralı şudur:
Sabır, sabır ya sabır…