Maç öncesi kadrolara göz attığımda Bursaspor`un açık ara önde olduğunu fark ettim.
Gençlerbiriliği bu sezon çok mütevazı bir kadroyla ligde tutunmaya çalışacakgibi görünüyor. İlerleyen haftalarda kırmızı siyahlıların kümede kalma savaşını izleyeceğimizi düşünüyorum.
Bu durumda Bursaspor`un nasıl bir oyun tarzı ortaya koyacağını merakla bekledim. Özellikle orta alanda Belluschi-Holmen-Josue üçlüsünün performansı nasıl bir sonuç verecekti?
İlk yarının önemli bir bölümünde bu orta alan bekleneni veremedi. Şenol Güneşilk yarı bitmeden Holmen`in yerine Ozan İpek`i alarak gerçek bir hamle yaptı. O ana kadar sağ kanatta sürekli topları ezen Ozan Tufan ortaya kaydı ve Belluschi`yi rahatlattı. Bu değişim özellikle ikinci yarının ilk 20 dakikasında Bursaspor`un oyun süratini neredeyse ikiye katladı. İşte o anlarda tek paslarla bezenmiş kontrollü ve pozisyon zenginliği yaşatan bir oyun izledik Bursaspor`dan.
Bu görünüm içinde yeşil beyazlı ekip özellikle Volkan`ın ayağından net fırsatları da yakaladı ama kaptan sadece birini değerlendirebildi. Ardından galibiyeti getiren gol de geldi.
Maçın seyrini böyle özetledik. Şimdi de öne çıkanları değerlendirelim. Civelli takımın saha içi yönetmeni gibiydi. Maçın son 30 dakikasında Serdar da savaşkan oyunuyla ona katıldı. Aziz Eraltay bu maçtakendini aştı. Fernandao sahanın her karesine ayak bastı, Josue final paslarıyla oyuna renk ile kalite kattı ve sonunda Bursaspor`u rahatlatan galibiyet geldi.
Tüm bu söylediklerimi bir cümlede toplarsak ortaya şöyle bir yorum çıkar; Bursaspor bu sezon kadro derinliği olan, ligdeki birkaç takım dışında diğerine göre kadro kalitesi ağır basan bir takım.
Takım dedim ama şuanda henüz bir topluluk. Takım olmak başka bir şey.
Olduğu zaman da her halde hedefi ilk 5 olmaz.