Olay Gazetesi Bursa

Zabıtanın çakarı neden sökülüyor?

Bursa’da belki çok hissetmiyorduk ama Ankara ve İstanbul caddelerinin neredeyse hepsinde çakarlı araç istilası vardı. Trafikte geçiş üstünlüğü sağlama amaçlı takılan renkli ışıklı araç sayımız maşallah o kadar artmış ki, sayıları ambulans ve itfaiye araçlarını da geçmiş. Böylesi vahim bir tablo ortaya çıkınca hükümet duruma müdahale etmek zorunda kaldı. Çıkarılan bir yasal düzenleme ile çakarlı araç kullanımına kısıtlama getirildi. […]

Bursa’da belki çok hissetmiyorduk ama Ankara ve İstanbul caddelerinin neredeyse hepsinde çakarlı araç istilası vardı.

Trafikte geçiş üstünlüğü sağlama amaçlı takılan renkli ışıklı araç sayımız maşallah o kadar artmış ki, sayıları ambulans ve itfaiye araçlarını da geçmiş.

Böylesi vahim bir tablo ortaya çıkınca hükümet duruma müdahale etmek zorunda kaldı.

Çıkarılan bir yasal düzenleme ile çakarlı araç kullanımına kısıtlama getirildi.

O uygulama 1 Kasım’da yürürlüğe girdi.

Polis, izin verilen devlet erkanı dışında çakar kısıtlamasına uymayan araçlara para cezası kesmeye ve trafikten men etmeye başladı.

Dün öğrendik ki, çakarlı araç kısıtlamasına belediye zabıtası da dahil edilmiş.

Belediye zabıtasının yerel yönetimlerin kolluk gücü olduğu bilindiği halde kısıtlama içine alınması doğrusu şaşırtıcı bir durum.

Polis ve Jandarma’ya böyle bir kısıtlama yokken zabıta araçlarından çakarların söktürülecek olmasına anlam verebilmiş değiliz.

Bu kapsamda Bursa Emniyet Müdürlüğü ekipleri de düzenleme gereği Büyükşehir ve ilçe belediyelerinin zabıta araçlarındaki çakarları sökmeleri için uyarıda bulunmuş.

Sökmezlerse bu araçlar trafikten men edilecek.

Kolluk gücü arasına zabıta niye dahil edilmez ki?

Yerleşimlerin tertip düzeninden, kentlerde yaşayan yurttaşların huzurundan zabıta sorumlu değil mi?

Yasa ve yönetmelikler uymayan esnafın, vatandaşın kamuya ait alanları işgallerine müdahale eden zabıta artık sıradan bir devlet aracı gibi olay mahalline intikal edecek.

Caydırıcılık rolü olan çakarlar sökülmüş biçimde olaylara müdahale edecek.

Zabıtayı kent suçu işleyenler karşısında daha da pasifize edecek bu uygulamadan vazgeçilmeli. 

Çıkarılan bu düzenlemenin en azından zabıta teşkilatı açısından doğru olmadığını düşünenlerdeniz.

Umarız bu yanlıştan dönülür.

İçişleri Bakanlığı belediye zabıtasını yok saymaktan vazgeçer.

Çünkü Bakanlık da iyi biliyor ki, kentlerin ve kırsalın huzuru sadece polis ve jandarma ile sağlanamaz.

 

Yasa ne zaman değişecek?

 

Ulusal basında her gün bir haber okuyoruz.

Yerel yönetim yasalarında yapılacak değişiklilere ilişkin çeşitli kaynaklardan çıkmış haberler dikkatimizi çekiyor.

Önceki gün konuştuğumuz AK Parti Bursa Milletvekili Atilla Ödünç’e, ‘TBMM gündeminde şu an yerel yönetim yasalarında değişilik öngören bir taslak hazırlığı var mı’ diye sorduk.

Vekil Ödünç, Bursa Büyükşehir Belediyesi’nde başkan vekilliği, imar komisyon başkanlığı görevlerinde bulunmuş tecrübeli bir eski yerel yönetici.

Ödünç bu konuda henüz Türkiye Büyük Millet Meclisi gündemine alınmış tasarı olmadığını, kendilerine de henüz böyle bir taslak gelmediğini söyledi.

Demek ki, ortada bir düşünce var ama hayata geçmiş değil.

Örneğin;

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın bir hazırlığından bahsediliyor ama bunun daha henüz bürokratlar düzeyinde yapılan çalışma olduğunu tahmin ediyoruz.

Yasada eksik olan yönler çok.

Özellikle 6360 Sayılı Bütünşehir Kanunu sonrası sahadaki uygulamanın ilçe ve büyükşehir belediyeleri arasında yetki, finans  vb. gibi sıkıntılar doğurduğu biliniyor.

Planlama yetkileri ve kırsalda yapılaşma koşullarına ilişkin radikal değişikliklerden bahsediliyor ama bunların hepsi şimdilik bir düşünce.

Yerel yönetim yasalarında revizyona ihtiyaç olduğu bir gerçek.

Büyükşehir belediyelerinin gelir paylaşımındaki adaletsizlik ortadan kaldırılmalı.

İlçe belediyeleri mali, idari, teknik ve araç gereç yönünden güçlendirecek adımlar atılmalı.

Bir de yasa çıkarılırken sahadaki uygulayıcı durumundaki belediye başkanlarının da muhakkak görüşü alınmalı.