Dün sabah Yıldırım Belediye Başkanı Oktay Yılmaz’ın başkanlık konutu bahçesinde kahvaltıya davetliydik.
Başkan konuta ailecek taşınmış. Annesinin konut bahçesinde yetiştirdiği ürünlerden bize de ikram etti.
Başkan Yardımcısı Ali Mollasalih ve meslektaşım Serkan İnceoğlu ile birlikte Başkan Yılmaz ile uzunca konuşma fırsatı bulduk.
Kent disiplininden, imara ve mali disipline kadar her şey kontrol altına alınmış.
Kaçak yapı ile mücadele ve kaldırım işgallerinde tavizsiz bir tutum sergilenmiş.
Kaldırım işgallerinde esnaf da ikna edilerek çözüm bulunmuş.
Yılmaz, özellikle Tayyareci Mehmet Ali Caddesi’nde bu konuda yol aldıklarını söylüyor.
Yıldırım’da kaçak yapıyla mücadele kararlılığının bugün Büyükşehir ve diğer belediyelerinin de gündemine aldığını görmek sevindirici.
3 semtte planlara dönüş
Başkan Yılmaz ile laf lafı açtı.
Yılmaz daha dün Olay Medya’da, bölge bazlı kentsel dönüşüm değil ada bazlı projelere ağırlık vereceklerini açıklamıştı.
Bunu bir gereği olarak da önceki hafta toplanan Belediye Meclisi’nde Yıldırım’ın üç semtindeki dönüşüm projelerinde plan durdurma kararları iptal edilmiş.
Yani, vatandaşın kendisinin hazırlayacağı dönüşüm projelerinin önü açılmış.
Başkan Yılmaz, Esenevler, Ortabağlar ve Ertuğrulgazi’de daha önce belediyece hazırlanmış olan dönüşüm projelerini talep olmadığı ve vatandaşla mutabakat sağlanamadığı için askıya aldıklarını söylüyor.
Yıldırım’da bu kararla semt semt dönüşüm işinde 3 bölge çıkarılmış oluyor.
Dönüşüm projelerinin imar barışı yasasıyla sekteye uğradığını biliyoruz.
Başkan Yılmaz bir bilgi daha verdi.
Kendilerine ait Hüma Hatun Evleri’nin peyzaj düzenlemesinin başladığını, buradaki konutların satışını hızlandırıp, 100 milyon lira gelir hedeflediklerini de belirtiyor.
Mali tablo ve mali disiplin
Yıldırım bugünlerde en çok borcu olan belediyeler arasında anılıyor. Bu durumdan Başkan Yılmaz rahatsız değil.
Göreve gelir gelmez sağladıkları mali disiplinle borçları bertaraf etmenin planlarını yaptıklarını söylüyor.
İller Bankası’ndan alınan krediler nedeniyle Yıldırım Belediyesi’nin kasasına çok az bir para akıyor.
Başkan buradan gelen ve vergi ve kira gelirlerinden elde ettikleri kaynakla artık personel maaşlarını öder hale geldiklerini, bir yandan da borç ödediklerini aktarıyor.
Yıldırım Belediyesi’nin İller Bankası’ndan aldığı nüfus başı payın neredeyse yüzde 80’i eski başkan döneminde alınan kredilere kesiliyor. 3 yıl zor bir dönem geçecek gibi. Başkan, ne olur ne olmaz diye de meclisten 20 milyon liralık borçlanma yetkisi almış.
Fakat Yılmaz ümitsiz değil.
“Yıldırım için o dönem bu dönem” diyecek kadar da cesur.
550 milyon lirayı bulan borç ve olumsuz mali tabloya dayanarak istifa ettiği/edeceği söylentileri çıkaranlara da şöyle yanıt veriyor:
“Asla böyle bir şey yok. Tabloyu seçim öncesi biliyordum. Niye istifa edeyim? Bunlar arka planda başka hesapları olanların çıkardığı dedikodular. Aksine, benim Yıldırım’a ilişkin ümitlerim daha da arttı. Söz verdiğimiz kültür merkezi, kütüphane vb. gibi projeler için kolları sıvadık. Kurumlarla yazışmalarımızı, görüşmelerimizi başlattık.”
Peki, Yılmaz’ın Büyükşehir Belediyesi’nden beklentisi ne?
Oktay Yılmaz’ın Başkan Alinur Aktaş ile uyumlu bir çalışma sergilediğini biliyoruz.
Yılmaz, Büyükşehir’den ulaşım konusunda beklentileri olduğunu söylüyor.
Hatta, ortak çalışma yaptıklarını gizlemiyor. Yıldırım’ın asfalt fabrikası Büyükşehir Belediyesi ile ortak kullanılmaya başlanmış. Bu konuda protokol imzalanmış. Atıl kapasite Büyükşehir ile birlikte kullanılıyor.
Yılmaz’ın katı atık bertaraf bedellerinin BUSKİ’nin su faturalarıyla toplanmasını iptal edecek düzenlemeye de itiraz var. Bunu ilçe belediyeleri olarak toplamanın zor olacağını düşünüyor. Bu yüzden BUSKİ Genel Müdürlüğü ilçe belediyelerinin belirlediği yüksek katık atık bertaraf bedelleri yüzünden tepki alsa da ilçe belediyeleri tahsilatın bu kurumca yapılmasından yana.
Yılmaz’a biraz daha zaman tanımak gerek.
Sakin, uyumlu ve ılımlı yapısıyla Yıldırım’a çok şey kazandıracağına inanıyoruz.