Koca bir çınar tam 15 sezon sonra bir daha yıkıldı.
Anadolu’nun Trabzonspor’dan sonra şampiyon olmuş 2. takımı Bursaspor’un Süper Lig’den düşüşünü üzülerek izledik önceki akşam televizyon ekranlarında…
Tehlike bağıra bağıra geldi.
Bu takım tam üç sezondur ligde kalmaya oynuyordu.
Çekirge bir sıçradı iki sıçradı üçüncüsünde kaçamadı. Acı gerçekle yüzleşmek durumunda kaldı.
Türkiye’nin 4. büyük kenti Bursa’nın artık Süper Lig’de temsilcisi kalmadı.
Kolay kabul edilebilecek bir durum değil.
İçinizden kimileri, ‘dünyanın sonu değil ya’ diyebilir.
Fakat olay o kadar da basit değil.
Bu şehrin ismiyle futbolda marka olmuş koca bir kulüp tarihinde ikinci kez küme düşüyor.
Acı olan tarafı şu.
Şampiyon kulüpler içinde de ligden düşen ilk takım Bursaspor oldu.
Bu bakıma da Bursapor tarihe geçti.
Tarihe geçen sadece Bursapor değil.
Tehlikenin farkında oldukları halde Başkan Ali Ay dışında ellerini cebine atmayan yöneticiler de Bursapor’u küme düşüren yönetim olarak silinmez izlerle tarihine kazındılar.
Sonradan istifa edenleri de bu sorumluluk dışında tutamayız.
Bursaspor tarihi yazıldığında bu isimlere özel bir sayfa açılacaktır.
Sahi, Bursaspor yönetiminde kulübe kimler ne kadar mali katkı yaptı?
Bilen var mı?
Yoksa, ileride kulüp gelirlerine konacak temliklerle mi öğreneceğiz?
Şehirde ve Türkiye’de şu konuda herkes hemfikir.
Bursaspor hak ederek ligden düştü.
Maalesef böyle.
Transfer tahtan kapalı, sportif başarın dip yapmış, mali tablon yerlerde sürünüyor, borç dağları aşmış, kulübün tüm taşınır taşınmazlarına haciz konmuş, kendi sahadan maç almayalı aylar olmuş.
Ne bekliyorduk ki?
Bütün bunların taraftar farkında da, yöneticiler görmüyor mu?
Oraya niçin seçildiler?
Şimdi kimileri diyor ki, Bursaspor’u ligden düşürenlere kaçış fırsatı verilmesin.
İyi de alt lige düşmüş bir takımı daha da alta indirmeyeceklerine kim garanti edebilir?
Hiç gerek yok.
Yapacakları en güzel iş, daha bitiş düdüğü ile birlikte atacakları tweetle yönetimi bırakmak olmalıydı.
Kongre kararı alındı ama açıklamayı okuduğunuzda suçlu yine Bursaspor’a ‘sahip çıkmayan kent sakinleri’ gösteriliyor.
Çok yazık.
Yiğit elbet düştüğü yerden kalkacaktır ama bu yönetimle asla olmaz.
Gerçek Bursaspor sevdalıları çıkıp şehrin sembolünü ayağa kaldırmak için kolları sıvamalılar.
Bu şehrin belediyesi Bursaspor’a belki de kulüpler tarihinde görülmemiş destek yaptı.
Kulüp tesisleri, stat, araziler, plan tadilatları, benzinlik arsası, forma sponsorluğu akla gelen ilk destekler.
Keşke yöneticiler de bunlardan birini yapabilseydi.
Şimdi artık ağlama zamanı değil.
Bursaspor’u çok kısa sürede yeniden Süper Lig’e taşımak için ne yapmak gerekiyorsa onları konuşma ve harekete geçme vakti.
Bu organizasyona liderlik yapacak bir yiğit Bursa’dan muhakkak çıkacaktır.
Üzgünüz ama, düşen takımıza sahip çıkmaktan da vazgeçecek değiliz.
Utanç yıldönümü
Dün 27 Mayıs darbesinin yıldönümüydü.
Merhum Başvekil Adnan Menderes, bakanları Hasan Polatkan ve Fatin Rüştü Zorlu dönemin cuntacıları tarafından yargılanıp, idam edildiler.
Ülkeyi Türkçe ezan yasağından kurtaran ve o vakit inançlı, mütedeyyin kesimler üzerindeki baskıyı ortadan kaldıran bir başbakan ve iki bakanını feda etti bu memleket.
Onların aziz hatırlarını yad etmeden geçemeyiz.
Darbecilerin sudan bahanelerle idam ettikleri Menderes, Polatkan ve Zorlu’yu bir kez daha rahmet ve minnetle anıyoruz. Ruhları şad olsun.
Teknoloji Transfer Ofisi
Olay TV’de bu akşam 21.00’de Bursa Teknik Üniversitesi bünyesinde kurulan Teknoloji Transfer Ofisi’ni konuşuyoruz.
Olay’ın İçinden programında Teknoloji Transfer Ofisi Müdürü Doç. Dr. Nadir Yıldırım konuğum.
İnavosyon mühendisliğinden girişimcilik faaliyetlerine desteğe kadar çok şeyin konuşulduğu programın bu gece 00.15 ve yarın 14.00’de tekrarı var.