Dünyanın gözü kulağı Rusya’nın Ukrayna’yı işgal girişiminde. Avrupa’nın göbeğinde büyük bir sıcak çatışma var.
Bu bir denk kuvvetler satışması değil.
Rusya, bütün gücüyle, bir türlü düşüremediği, ele geçiremediği Kiev’e girebilmek için saldırıyor. Başkente 64 kilometrelik kuyrukla, ağır silah donanımlı zırhlı, top tank ve diğer savaş araçlarıyla yaklaşıyor.
Dünyanın süper 2. gücü Rusya, Ukrayna’nın direnişini kırmak için nükleer silah dahil bütün kozlarını kullanacak gibi. Kiev’e girişi uzadıkça saldırganlaşıyor.
Avrupa Birliği ülkeleri ve ABD’nin açıkladığı yaptırımlar da Rusya’yı durduracak türden değil.
Ağır bir ekonomik kuşatma ile karşı karşıya olsa da Ukrayna’yı ilhak etmeyi kafaya koyan Rusya her geçen gün hırçınlaşıyor. Belarus sınırındaki görüşmelerin sonuçsuz kalması sürpriz değil. İkinci buluşma bugün gerçekleşecek ama bundan da bir sonuç çıkar mı meçhul.
İki tarafın da şartlarını birbirlerine kabul ettirmeleri zor görünüyor.
Ufukta bir ateşkes kısa vadede gözükmüyor. Oysa siviller, masum insanlar sığınaklarda savaşın ve mevsimin soğuk yüzüyle birlikte yaşıyorlar.
Ukrayna halkı dünyaya direniş örneği sergiliyor. Koca bir süper güce meydan okuyor. Yakılıp yıkılan, imha edilen zırhlı savaş araçlarının ve esir alınan Rus askerlerinin görüntüleri Vladimir Putin’i daha da saldırganlaştırıyor.
Ukrayna bu dev güce karşı daha ne kadar dayanabilir ki?
Anlaşılan, Avrupa’nın ve ABD’nin Ukrayna’ya vaat ettiği silahların bu ülkeye ulaşması zaman alacak.
Sivil kayıpların sayısı giderek artıyor. Ukrayna kentlerinin artık ekonomik ve askeri hedeflerden sonra belediye ve kamu binaları da vuruluyor.
Ukrayna’ya destekte ikircikli davranan ve onu ne AB ne de NATO’ya alabilen Avrupa ve ABD bu gecikmenin utancıyla sonradan harekete geçti ama iş de işten çoktan geçmişti.
Putin’i ikna edebilecek, ateşkes masasına oturtabilecek ya da karşı harekatla dizginleyebilecek dünyada dirayetli bir lider de yok.
Türkiye’nin başlangıçta girişimleri oldu ama buna yanıt bulamadı.
Savaşan bu iki ülkeyi değil, bütün Avrupa’yı ve dünyayı zor bir ekonomik dönem bekliyor. Savaşın etkisi elbette çatışan tarafları ve halkını en çok etkiler ama bu saldırı bütün bir dünyayı zora soktu.
Korku ve endişemiz, 3. dünya savaşına yol açmaması.
İşte o zaman vay halimize.
Vaka düşüşte ama kayıplar azalmıyor
Pandemi dünyanın bir numaralı gündemi idi. Ancak şu an Rusya’nın Ukrayna’yı işgali ilk sıraya oturdu.
Pandemi, Omicron varyantı ile birlikte etkisini giderek düşürürken, savaş daha çok konuşulur oldu.
Sağlık Bakanlığı’nın son Türkiye verilerine baktığımızda ise ülke genelinde belirgin bir vaka düşüşü var fakat, ölüm rakamları aynı oranda azalmıyor.
Salgına günde en az 200 kurban veriyoruz.
Bu rakam bir aralar 300’lere kadar tırmandı. Her ne kadar etkisini azaltmış gibi gözükse de kaybettiklerimizin sayısı düşmüyor.
Bu açıdan salgını hafife almamak gerekiyor.
Bursa’da bir ara 100 bin nüfusta görülen vaka sayısı bin 300’leri geçti. Burada da bir sevindirici gelişme var. Bakanlığın son haritasında rakam 800’lere indi.
Çok şükür ki, Bursa’daki hastanelerimizde ve yoğun bakım yataklarında doluluk oranları yükselmiyor.
Buna rağmen salgının henüz beli kırılmış değil.
Bugün Bilim Kurulu toplanıyor. Sonrasında akşam saatlerinde ise Sağlık Bakanı Fahrettin Koca bir açıklama yapacak. Açık havada maske kullanım zorunluluğunun kalkması beklenti ve olasılıklar içinde.
Bahar ile birlikte artık bu illetten kurtulmak istiyoruz. Hepimizi çok bunalttı.
Furkan Banaz’ın acısı
Daha önceki gün Bursaspor Başkanı seçilmiş, kulüp ve bu kent için büyük bir yükün altına omuz vermişti. Bursa spor camiası kendisinden ve ekibinden büyük beklentiye girdi.
Bursaspor Başkanı ve BURFAŞ Yönetim Kurulu Başkanvekili Ömer Furkan Banaz geçtiğimiz yıl pandemi nedeniyle beyin kanaması sonucu annesini kaybetmişti.
Dün de kendisi ikinci kez yıkıldı.
Bu kez babası Baki Süha Banaz yaşamını yitirdi. Banaz bir süredir tedavi görüyordu.
Önceki gün Bursaspor Başkanlığı mazbatasını alan Ömer Furkan Banaz ertesi gün baba acısıyla yıkıldı.
Bursa’nın kültür mekanları işletmeciliğinde isim yapan Baki Süha Banaz, Osmangazi Belediyesi’nin Haraççıoğlu Medresesi ve Somuncu Baba Kültür Merkezi’ni işletmişti. Banaz, Bursa’nın, muhafazakar camianın yakından tanıdığı saygın bir isimdi.
Bursaspor Başkanı daha koltuğa oturur oturmaz babasını kaybetmenin hüznüyle karşı karşıya.
Merhuma Yüce Allah’tan rahmet, yakınlarına başsağlığı diliyoruz.