Türk siyasi tarihinde öteden beri baraja takılmamak için ittifak girişimleri yaşandı.
Meclis’e girdikten sonra oluşan ittifaklar dağıldı.
Türkiye‘de bir darbe dönemi dayatması olan baraj engelini aşmak için zaman zaman siyasi partilerimiz seçimlerde bu yolu denedi.
Bunlardan kimisi başarılı olup TBMM‘ye girdi, kimi de birden fazla partinin en son Cumhurbaşkanlığı seçiminde oluşturduğu ‘çatı ittifakı’ gibi hüsrana uğradı, kaybetti.
Saadet Partisi çatısı altında Büyük Birlik Partisi ve merhum Cumhurbaşkanı Turgut Özal‘ın oğlu Ahmet Özal‘ın katılımıyla oluşturulan Milli İttifak, yüzde 10’luk seçim barajını aşmak için yola çıktı.
Miting içinBursa’ya gelen SP Genel Başkanı Mustafa Kamalak, Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Mustafa Destici ve Mardin milletvekili adayı Ahmet Özal dün sabah Gold Majestik Otel‘de habercilerin karşısına geçip, siyasi gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundular.
SP, BBP il başkanları ile ittifakın Bursa 1. sıra adayı Sivas eski Belediye Başkanı Temel Karamollaoğlu ve diğer adaylar da toplantıya katılanlar arasındaydı.
İki genel başkan Türkiye için olumsuz bir tablo çizdiler.
Kamalak, Türkiye’nin iç ve dışta dağ gibi problemleri olduğundan bahsetti.
Ülkede 6,5 milyon gencin işssizliğine dikkat çekti. Başkanlık sistemini eleştirdi, getirilmek istenen sistemin ‘despotizm’ içerdiğini ileri sürdü.
Seçim barajının antidomektorak olduğuna değindi. “Meclise yine bu dört parti girecekse yapılacak seçimin önemi yok” diye konuştu.
Kamalak, AK Partili eski dava arkadaşlarına göndermelerde de bulundu. Kamalak, 28 Şubat’ı hatırlatan ve paralel papı ile diyaloğunu soran bir mesleştamışıza da kendilerine en büyük darbeyi AK Parti’nin ve eski dava arkadaşlarının vurduğunu belirtip, “Ben şunun bunun yanında değilim, hakkın yanındayım” diye karşılık verdi.
Destici’den MHP’ye gönderme
BBP Genel Başkanı Destici de hem iktidara hem MHP’ye hem de Cuhmurbaşkanı’na yüklendi.
Türkiye’nin demokratik olmayan bir sistem ve adil bulmadıkları ortamda seçime gittiğine değindi. Parlamento’daki 3 partinin Hazine’den 530 milyon TL seçim yardımı aldıklarını hatırlattı.
Destici, Milli İttifak’ın kimseye karşı yaplımş bir ittifak olmadığını, öncesinde MHP ile milletvekili pazarlığına da girmedikmlerini söyledi.
MHP’ye de çatan Destici, “Millet niye sizinle yürüsün. 1999’da yürüdü de ne oldu. 2002’de iktidarı götürüp AK Parti’ye teslim etmediniz mi” diye sordu.
Destici’nin hedefinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da vardı.
‘AK Parti’nin seçim meydanlarındaki en büyük propagandistinin Cumhurbaşkanı olduğunu’ idda etti.
Özal’ın Batı’dan bölünme iddiası
İttifak’ın Mardin’den aday gösterdiği Ahmet Özal da karamsar bir tablo çizdi. Bir aydır Mardin’de çalıştığını, halkın devletten umudunu kestiğini belirten Özal, AK Parti’nin 2009‘dan sonraki tavırlarını beğenmediği için yeniden aday olduğunu hatırlattı.
Özal, Türkiye’nin Doğu‘dan değil, önce Batı‘dan bölüneceğini, Doğu’yu da Ermenilerin Kürtlere bırakmayacağını ileri sürdü.
Özal, liderlerin 7 yıldan sonra ülkeye bir şey veremediğini de sözlerine ekledi.
Baraj ittifakı, bakalım hedefe ulaşabilecek mi?