Dünyada 5. nesil savaş jeti yapabilen 5 ülkeden biri olmak gerçekten vatanını sevenler için gurur verici bir durum.
Türkiye bunu başarabilecek yetkinliğe çoktan ulaştı.
Atak, Atak 2, Gökbey helikopteri bu konuda öncü uçak projesiydi.
Onda mesafe alındı.
İHA, SİHA’larla, Kızılema ile, Hürkuş ve Hürjet’le zirveye çıkıldı.
Sıra şimdi savaş jetinde.
TUSAŞ’ın bunda da çok yol aldığını görmek sevindirici. Şirketin ilk milli yerli savaş jeti Milli Muharip Uçak’ın adı da Kaan olarak belirlendi.
Üstelik;
Türkiye’nin savaş uçağının isim babası da Cumhur İttifakı ortağı MHP Lideri Devlet Bahçeli oldu.
Kaan artık yakın gelecekte üzerindeki yerli motoruyla da Türkiye’nin gökyüzündeki metal kartalı olacak.
Savaş jetimizin görüntüsü ABD’nin Türkiye’ye vermediği F 35’ten farksız. Teknik özellikler olarak da ondan daha üstün olması ülkemize bambaşka bir heyecan verecektir.
Motoru monte edilip çalıştırılan, hangardan çıkan ve yer testlerine başlayan Kaan bu ulusun bağımsızlığın göklerdeki garantörü olacaktır.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Kaan’ın kokpitinden verdiği o poz, dosta güven, düşmana korku salacaktır.
Türk mühendis ve teknisyenlerinin kanatlandırmaya ve uçurmaya hazırladıkları bu muazzam projeyi biz de ayakta alkışlıyoruz.
Savunma sanayindeki yerlilik oranının yüzde 80’leri bulduğu ülkemizde savaş jetinin envantere alınmasıyla bu oran daha da yükselecektir.
Her türlü hava savunma aracına motor da yapabilen bir ülke olma yolunda hızla ilerleyen ülkemizin yakın gelecekte kendi yolcu taşıma uçaklarını da üretir hale gelmesini temenni ediyoruz.
Kimse geliştirdiği teknolojiyi kolay kolay başka ülkeye vermek istemez.
Bu açıdan, kendi teknolojimizi kendimiz bulmak ve geliştirmek durumundayız.
Türkiye kendine ait yerli savaş jetini havaya kaldırdığında, yolcu uçakları imal etme konusunda da mesafe alacaktır.
Mühendislerimizin bunu da başaracaklarına inancımız tam.
Savunma sanayinin önündeki prangalar kalktıkça Türk mühendislerinin neler yapabildiğini artık herkes gördü.
O prangaların yeniden konmaması için doğru tercihler yapmak gerekiyor.
Ekonomi zirvesi Bursa’ya döner mi?
Adı Uludağ olan bir ekonomi zirvesinin Sapanca’da ne işi olur?
O zaman Sapanca Ekonomi Zirvesi koyun adını.
Uludağ Ekonomi Zirvesi’nin tekrar Bursa’ya ve Uludağ’a dönmesi için Atış Yapı’nın CEO’su Ahmet Atış’ın girişimler başlattığını görüyoruz.
Dün bu konuda elektronik postamıza gönderilen iletide Uludağ Ekonomi Zirvesi’ni düzenleyen ulusal medya kuruluşu ile temasa geçildiğini fark ettik.
Doğrusu da bu.
Ya adını Uludağ olmaktan çıkarmalı ya da o zirve Bursa’da, Uludağ’da gerçekleşmeli.
Sapanca’da yapılan son toplantıda bu konuda Ahmet Atış’ın girişimlerinin olumlu sonuçlanmasını temenni ediyoruz. Atış’ın bu konuda üstüne düşeni yapmaya hazır olduğunu anlıyoruz.
Bursa’nın inşaatçısı Atış’ın son dönem her sektörde adından sıkça bahsettirdiğini de görüyoruz.
Atış CEO’su UEZ’de, 7 ayrı sektörde Bursa’da 3,2 milyar liralık arazi yatırımı yaptıklarını anlatmış.
Atış’ın yurtdışı operasyonlarından biri olan Umman programında Türkiye’nin inşaat sektöründeki liderliğini görmüştük.
Atış yeni projeleriyle Körfez ve Ortadoğu ülkelerinde yabancı yatırımcıları Türkiye’ye çekmeye çalışıyor. Buna Maskat’ta bizzat şahit olmuştuk.
Zirvede kar barajlarda su var
Bundan bir kaç ay önce dibe vuran barajlarımızın görüntüsü hepimizi korkutmuştu. Kış ortasında barajlar susuz kalır mı?
Kaldı.
Mevsim kış da olsa havalar kurak geçti. Yağış gelmeyince barajlarımızın dibi göründü.
Nisan ayı ise bambaşka bir tablo çıkardı karşımıza. Hem yağmurlar yağdı hem de Uludağ’ın zirvesi karla doldu.
Dün BUSKİ’nin barajlardaki doluluk oranlarına baktığımızda, Doğancı’nın dolu savak üstüne çıkmaya başladığı ve yüzde 90’a yaklaştığı, Nilüfer’in de yüzde 57’yi geçtiğini görüyoruz.
Nisan sonunda hava birden soğumuştu. Belli ki, Uludağ’ın zirvesi beyaz örtü ile kaplanmış.
Bu da yaz aylarının garantörü. Havalar ısınıp kar eridikçe zirveden inen sular, hacmi eksilen barajlarımızı yeniden doldurmaya başlayacak.
Böylece, yaz ayında da Bursa su sıkıntısı tehlikesi ile karşı karşıya kalmayacak.
Yağışlara ve barajlardaki doluluğa en çok sevinenlerden birinin Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş ile BUSKİ bürokratları olduğunu söyleyebiliriz.