Olay Gazetesi Bursa

Terörle ilintililere yol açmak tehlikeli

14 Mayıs’a az kaldı. Türkiye’yi önümüzdeki 3,5 ay sonra büyük bir seçim bekliyor. Hem genel seçimler hem de cumhurbaşkanlığı seçimi var. Henüz ortada Millet İttİfakı’nın cumhurbaşkanı adayı yok ama 6’lı masa liderlerinin belirledikleri yol haritası şimdiden çok konuşulmaya başlandı. Millet İttifakı’nı oluşturan 6 liderin imzalayıp, kamuoyuna paylaştığı Ortak Politikalar Mutabakat Metni’nin de kamuoyunu yakından ilgilendiren […]

14 Mayıs’a az kaldı. Türkiye’yi önümüzdeki 3,5 ay sonra büyük bir seçim bekliyor. Hem genel seçimler hem de cumhurbaşkanlığı seçimi var.

Henüz ortada Millet İttİfakı’nın cumhurbaşkanı adayı yok ama 6’lı masa liderlerinin belirledikleri yol haritası şimdiden çok konuşulmaya başlandı.

Millet İttifakı’nı oluşturan 6 liderin imzalayıp, kamuoyuna paylaştığı Ortak Politikalar Mutabakat Metni’nin de kamuoyunu yakından ilgilendiren 2 bin 300 vaat var. Bunlardan bir kısmı, mevcut iktidar uygulamalarının ortadan kaldırılmasını öngörüyor.

İçinde bizim ilgimizi çeken bir bölüm var ki, terörle ilintileri nedeniyle Doğu ve Güneydoğu kentlerinde görevden uzaklaştırılan HDP’li belediye başkanlarının yerine atanan kayyum uygulamasına son verilecek olması.

Bunun son derece tehlikeli bir vaat olduğunu düşünenlerdeniz.

Millet İttifakı yerel yönetimleri demokratikleştireyim derken, biz de bunun ülkenin üniter yapısını zedeleyeceği endişesini taşımaktayız.

Sadece belediyecilik hizmeti yapan başkanlar açısından bir sıkıntının olmadığını bildiğimiz bölgede, seçildikten sonra terörle ilişkisi kanıtlananların, yargı kararı bulunanların, bu nedenle koltuktan uzaklaştırılanların göreve tekrar devam ettirilecek olması kabul edilebilir bir durum değildir.

Kamu kaynaklarını teröre aktaran, kimlik siyaseti yapan ve vatanandaşa hizmeti öncelemeyen belediye başkanlarının görevden el çektirilmesi kadar doğal bir şey olmaz.

Bunun, yerel demokrasi açısından da bir sakıncasının olmadığını düşünüyoruz. İşini yapan başkanlara kimsenin dokunacağını da sanmıyoruz.

Millet İttifakı’nın ortak mutabakat metnide bir madde daha var ki, CHP’nin de seçim beyannamelerinde de yer alan Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartı’nın ve bölgedeki belediyelerin, ‘öz gelir’lere kavuşturulması vaadini de son derece sakıncalı bulanlardanız.

Bir bakıma eyaletleşme çağrıştıran bu vaatle yerelde ve genelde idari bütünlüğün korunması sıkıntıya girecektir.

Mutabakat metnini sadece belediyeleri ilgilendiren yönüyle baktığımızda, CHP’nin tüm ortaklara kendi seçim beyannamelerindeki maddeleri benimsettiği ve imza altına aldırdığı anlaşılıyor. Bunu milliyetçi kimliğiyle bilinen İYİ Parti’nin benimsemesi de düşündürücü.

Seçimi Millet İttifakı kazanırsa, terörle bağlantıları nedeniyle İçişleri Bakanlığı’nca görevden uzaklaştırılan HDP’li belediye başkanlarının tümünün yeniden göreve dönmeleri sözü verilmiş oluyor. Hülasa, 2024 yerel seçimleri öncesi görevden el çektirilen başkanlara koltuklara geri döndürülme sözü verilmiş oluyor.

Demek ki, ortak mutabakat metninde ittifakta resmen yer almasa da HDP’nin de etkisi söz konusu.

Metindeki yerel yönetimlerin mali yapısını güçlendirme vaadini de yerinde bir adım olarak görüyoruz.

Bekleyip, göreceğiz.

 

BURULAŞ daha fazla dayanamadı

UKOME’nin aldığı toplu taşımaya zam kararı öncesi Türkiye’de ulaşımın en ucuz olduğu kentlerin başında Bursa geliyordu. Son zamla da bunun değişmediğini düşünüyoruz. Bursa, hem su hem de ulaşımı vatandaşına en düşük bedelle sunan bir kent.

Bursa Büyükşehir Belediyesi pandemi döneminden bu yana Özel Halk Otobüsçüsü esnafı ve BURULAŞ’ı sübvanse etmek için bütçesinden çeyrek milyar liranın üzerinde bir kaynak aktardı. Fakat öyle anlaşılıyor ki, mazot ve enerji fiyatlarındaki artış Büyükşehir Belediyesi’ni de bu kararını gözden geçirmeye itti.

Türkiye’de hemen her girdi kalemine zam gelirken toplu taşımanın uzun süre desteklenmesi kolay bir iş değildi.

Büyükşehir Belediyesi hemşerileri için bütçesinden azımsanmayacak bir fedakârlık yaptı.

Zam pek hoş karşılanmaz ama Bursalılar bu kez toplu taşımaya gelen artışa anlayış göstereceklerdir.

 

Kar yağmur var fakat barajlarda yine su yok

Kışın ortasında su endişesi yaşamak kadar insanoğlu için daha düşündürücü bir şey olamaz.

Bursa’nın içme ve kullanma suyu ihtiyacını karşılayan iki barajımızdaki doluluk ordanlarında yükseklere yağan yağmur ve kara rağmen henüz bir kıpırdama yok.

Dün BUSKİ’nin sayfasına baktığımızda seviyenin daha da aşağılara indiği görülüyor.

Güçlü bir yağış sonrası değişim olur mu bilmiyoruz ama sıkıntı geçmiş değil. Bursalıların bireysel tedbirlerini almalarında fayda var. Bunların başında suyu tasarruflu kullanmak geliyor.

Aksi halde, tasarrufa gerek kalmadan, kentin tümünde dönüşümlü kesinti dönemi de çok uzak görünmüyor.