15 Temmuz FETÖ darbe girişimi sonrası ilan edilen 3 aylık OHAL’in verdiği yetkiyle arka arkaya Kanun Hükmünde Kararnameler çıkaran hükümet, terör bölgelerinde görevlendireceği kayyum belediye başkanları için de düğmeye bastı.
CHP’nin ve bölücü örgütün siyasal uzantısı HDP’nin itirazlarına rağmen teröre arka çıkan, destek olan belediye başkanlarının yerine kayyum atama kararı alınmıştı.
Bir dönem terörün kol gezdiği ve onlarca şehidin verildiği Diyarbakır’ın Sur ilçesi ile Silvan belediyelerinde yerel yönetim hizmetinin tamamen ilçe kaymakamlarına geçmesi gündemde.
Yani, devleti temsil eden kaymakam hem mevcut görevini hem de belediye başkanlığını birlikte yürütecek.
Beklenilen bir gelişmeydi.
Kayyum atanması beklenen her iki belediyenin başkanları zaten terör örgütüne destek suçundan ağırlaştırılmış müebbetle yargılanıyor.
Şimdi bu bölgede çocukları şehit olan ailelerin gönülleri biraz olsun ferahladı.
Açık açık Türkiye Cumhuriyeti yasalarına meydan okuyan belediye yönetimlerinin artık ellerindeki yetkinin alınması söz konusu.
Bu Sur ve Silvan ile sınırlı kalmamalı.
Görevi, seçildiği halka hizmet etmek olan, fakat kimlik siyasetinin peşine düşüp asıl işini unutan belediye başkanı nerede var ise hepsinin yerine kayyum atanması artık zaruri bir hal almıştır.
Görülecektir ki, şimdi halka hizmet daha hızlı ve adil biçimde gidecektir.
Seçilmiş bir ismin yerine atanmış kaymakamların görev yapmasını elbette doğru bulmayanlardanız.
Fakat, burada demokrasi-güvenlik dengesinin çok bariz bir şekilde kaçtığı da gerçek.
Kamu düzeni yeniden sağlanana dek yerele hizmet götürme işini kaymakamlar yürütecek.
Terör sadece bu iki ilçede kol gezmiyor.
Diyarbakır başta olmak üzere HDP ve DTP’li belediyelerin işbaşında olduğu kent merkezlerinde ve kırsalda da benzer kayyum atamaları gerekecektir.
Dün ilk kayyum atama kararına tepki yine malum cepheden geldi.
Kendisi de bölücülükten yargılanmakta olan eski bir vekil, atanan kayyumları çalıştırmayacakları konusunda bildik tehditler savurmuş.
Lafı bir nevi sivil direnişe getirmiş.
Türkiye Cumhuriyeti’nin bir hukuk devleti olduğunu herhalde birileri kendinise hatırlatacaktır.
Suç işleyenin arkasında duranların demokrasi havarisi kesilmeleri bize çok komik geliyor.
İşini yapan, halka hizmet götüren ve hepimizin uymak zorunda olduğu yasalara direniş göstermeyen başkanlara kimsenin yapacağı bir şey yoktur.
Suç işleyen hesabının da verecektir.
Bu öneri incelenmeli
MHP’nin Osmangazi Belediye Meclis Grup Sözcüsü Cemil Aydın bir süredir öneriler sıralıyor.
Bu kez yine Bursa’nın kanayan bir sorununa parmak basmış.
Çarşamba’da caddeyi daraltan araç kiralama firmaları için Belediye Meclisi’nde Başkan Mustafa Dündar’a yeni bir yer önermiş.
Öneriyi de elektronik postamıza göndermiş. Aydın, “Sıcaksu mevkiinde bulunan yaklaşık 5 dönüm arazi ve otopark için Osmangazi Belediye Başkanlığı’na, Darmstadt Caddesi üzerindeki araç kiralama firmalarını buraya taşıyarak bölgeyi ulaşım ve sosyal yönden rahatlatalım” demiş.
Öneri kabul görür mü bilmiyoruz.
Ama değerlendirilmesinde fayda var. Tramvay ile daralan cadde bu sayede rahatlayabilir.
MHP Sözcüsü Aydın oturumda ikinci bir öneri daha sunmuş.
MHP Osmangazi İlçe Başkanlığı’nın 2014 yerel seçim beyannamesinde yer alan Uludağ yamaçlarını halka açarak mesire yerine dönüştürüp, ulaşım için de teleferik sistemi kurulmasını teklif etmiş.
Muhalefet sadece eleştirmemeli.
Getirdiği öneriler de zaman zaman idarece hayata geçirilmeli.
Cemil Aydın Osmangazi’de yapıcı muhalefetiyle takdir topluyor.