Olay Gazetesi Bursa

Tarihi eser onarımında sınır ötesine de uzandık

Ecdadın geriye bıraktığı tarihi mirasa en iyi sahip çıkan illerin başında Bursa geliyor.  Bursa ayağa kaldırılan ecdad yadigarları işle adeta bir açık hava müzesine dönüştü. Büyükşehir ve Osmangazi belediyelerinin onardığı tarihi eserler on binleri ilimize çekiyor. Halen de ilimizde tarihi eser onarımları sürüyor. Bunda da en büyük destek, emlak vergileriyle birlikte toplanan tarihi kültürel miras paylarından geliyor. Ödediğimiz her emlak vergisinden […]

Ecdadın geriye bıraktığı tarihi mirasa en iyi sahip çıkan illerin başında Bursa geliyor

Bursa ayağa kaldırılan ecdad yadigarları işle adeta bir açık hava müzesine dönüştü.

Büyükşehir ve Osmangazi belediyelerinin onardığı tarihi eserler on binleri ilimize çekiyor.

Halen de ilimizde tarihi eser onarımları sürüyor. Bunda da en büyük destek, emlak vergileriyle birlikte toplanan tarihi kültürel miras paylarından geliyor.

Ödediğimiz her emlak vergisinden alınan paylar Vilayet Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlığı’na aktarılıyor onlar tarafından da belediyelere tarihi eserlerin onarımı için kullandırılıyor.

Geçmişte ve halen bu iki belediyemiz, o payları en iyi değerlendiren kurumlarımız.

Bursa’da bu sayede onlarca tarihi eser restore edilip turizme kazandırıldı.

Bursa‘nın tarihi surları, camiler, hanları, hamamları, bedestenleri, çarşıları, medreseleri bu kaynakla onarıldı.

Geçenlerde Dede Korkut kitabının tanıtımında, yine aynı kaynakla onarımı tamamlanıp ve halen Büyükşehir Belediyesi‘nce Kur’an ve El Yazmaları Müzesi olarak kullanılan Muradiye‘deki tarihi yapıda İşinsanı Mahmut Sabuncuoğlu ile karşılaştık.

Mahmut Bey o yapının restorasyonunu yapan değerli bir hemşerimiz. Bursa‘da Kent Müzesi, Zindankapı Müzesi  vb. gibi çok sayıda eserin onarımını üstlendi. Bursa‘daki tecrübesi dikkat çekti memleketi Diyarbakır surlarını da restore etti. Sohbet ederken Diyarbakır Surlarının eski ve yeni halini gösterdi. Laf lafı açtı. Mahmut Bey’e uluslararası görev de verilmiş.

Şimdilerde TİKA tarafından Makedonya‘nın Tuzla kentindeki UNESCO Dünya Mirası Listesi‘nde yer alan eşsiz ecdad yadigarı Alaca Cami‘nin restorasyonunu yaptıklarını da anlattı. Buradaki çalışmalar da bitme aşamasına gelmiş.

Keza aynı şekilde Bosna Hersek‘in başkenti Saraybosna‘da da iki caminin onarımını tamamlamak üzere olduklarından bahsetti. Kısa süre sonra onların da açılışını yapacaklar.

Bunlar ülkemiz adına sevindirici gelişmeler. Balkanlardaki ata mirasına sahip çıkılıyor. Onların onarımını da Bursa‘da bu alanda deneyim kazanmış şirketimiz gerçekleştiriyor.

Bursa Büyükşehir Belediyesi 6 Şubat depremi sonrası Hatay‘daki Tarih Ulucami’nin onarımını da üstlenmişti. Tamamen yıkılan o eseri de yine Bursa firması aslına uygun olarak ayağa kaldıracak.

 

Belediyeler Birliği’ne TOGG makam aracı

Türkiye’nin Otomobili Girişim Grubu TOGG‘un SUV model aracı resim kurumlardan sonra belediye birliklerince de sahiplenilmeye başlandı.

Başkanlığını kısa süre önce Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Yücel Yılmaz‘ın üstlendiği Türkiye Belediyeler Birliği‘nin kırımızı renk makam aracı teslim edildi.

Aracı Türkiye Belediyeler Birliği Genel Sekreteri Dr. Hayri Barçalı teslim almış.

Araç plakasında da birlik kısaltması ile birlikte Türkiye‘nin il sayısını gösteren 81 rakamı tercih edilmiş.

TBB ülke genelinde belde, ilçe, il ve büyükşehir belediyelerinin çatı kuruluşu olarak biliniyor. Zaman zaman dar bütçeli belediyelere iş makinası ve ekipman desteğinde de bulunuyor.

 

Sağanak gibi gelen artışlarla ekonomi düzeltilebilecek mi?

80‘lerin sonunda ANAP iktidarında mal ve hizmetlerdeki ücret artışlarının devlet dilindeki adı  zam değil, fiyat ayarlaması idi. Merhum Turgut Özal bunu siyasi literatürümüze kazandırmıştı.

TRT genelde fiyat ayarlaması haberlerini gece kapanış bülteninde yayınlardı. Çoğumuz, zamları sabah kalktığımızda öğrenirdik.

Şimdilerde ise seçim sonrası başlayan zam sağanağı önceki hafta gece yarısı, kimseye sızıdırlamdan resmî gazeteye gönderildi. Sabaha hepimiz iğneden ipliğe zam yağmuru ile uyandık.

Seçim öncesi bol keseden dağıtılan, vaat edilen ne varsa yine hepsi halkın cebinden alınacak.

Fiyat artırıp, vergileri çoğaltarak ekonomi yönetmek için uzman olmaya, hele hele ekonomist olmaya gerek var mı?

Bunu herhalde her lisans mezunu yapabilir.

Çünkü; kaynak belli, her zaman olduğu gibi halkın cebi.

Hele hele, İngiltere ve ABD‘den uzman ithal etmeye bizce hiç gerek yok.

Piyasalar bu yöntemle rahatlar mı?

Bekleyip göreceğiz.

Çalışan ve emekliye verilen zamlar da bu sayede cebe girmeden erimiş oldu.

Bunun daha başlangıç olduğunu düşünenlerdeniz.