Olay Gazetesi Bursa

Süperkent sistemi yaygınlaşabilir mi?

Açıklamayı önceki gün Çevre ve Şehircilik Bakanı Fatma Güldemet Sarı yaptı. Türkiye yeni bir şehircilik modeli ile tanışıyor. Adı, Süperkent. Pilot uygulama, Eskişehir‘in Odunpazarı ilçesinde 838 hektarlık alanda gerçekleştirilecek. Kentsel dönüşüm çerçevesinde 4 etapta 75 bin kişinin yaşayacağı yeni bir şehir oluşturulacak. Süperkentin içinde her türlü sosyal donatı alanı bulunacak. Peki, mevcut yeni yerleşim bölgelerimizden […]

Açıklamayı önceki gün Çevre ve Şehircilik Bakanı Fatma Güldemet Sarı yaptı.

Türkiye yeni bir şehircilik modeli ile tanışıyor.

Adı, Süperkent.

Pilot uygulama, Eskişehir‘in Odunpazarı ilçesinde 838 hektarlık alanda gerçekleştirilecek.

Kentsel dönüşüm çerçevesinde 4 etapta 75 bin kişinin yaşayacağı yeni bir şehir oluşturulacak.

Süperkentin içinde her türlü sosyal donatı alanı bulunacak.

Peki, mevcut yeni yerleşim bölgelerimizden süperkentleri ayıran özellikler nelerdir?

Dikkat çekici nokta burası.

Verimlilik ve tasarruf en üst düzeyde tutulacak.

Süperkentlerde yüzde 55 işletme, yüzde 65‘i bulan oranda da enerji ve su verimliliği sağlanacak.

En belirgin özellik, süperkentler şehir şebekesinden elektrik kullanmayacak.

Yani, kendi elektiğini de kendi üretecek.

Aslında bu özellikler bütün yerleşimlerimizde olması gereken, çağdaş kentleşmenin olmazsa olmazlarından.

Bugünkü Türkiye koşullarında her yerde başarmak zaman alabilir.

Çok güçlü bir ülke ekonomisine, sınırsız mali kaynağa sahip yerel yönetimlere sahip olmanız gerek.

Keşke, bundan sonra TOKİ‘nin yeni yerleşim bölgelerinde yapacağı konutlarda da bu standartlar yakalanabilse.

Bakan Sarı’nın, “Tükettikçe kâr eden, sadece tüketen değil, üreten bir şehir olacak” sözleri, kentsel dönüşümün başlatılacağı bütün planlama bölgeleri için de hayata geçirilebilmeli.

Türkiye bugün, ruhsatsız yapılmış konutlarına yasal su, elektrik, doğalgaz abonelikleri verebilmek için yeni yasal formül bulmuşken, süperkentler de Anadolu‘nun her yerine çoğaltılmalı.

Dünya artık enerji tüketimini minimuma indirme ve yenilenebilir enerji türleri üzerinde yoğunlaşıyor.

Ülkemizin de yeni yapılaşma modelinde bu koşullar dikkate alınmalı.

Türkiye büyüdükçe, zaten Anadolu’nun dört bir yanında süperkent modelleri de beraberinde gelecektir.

Kentlerimizdeki kontrolsüz yapılaşmayı öncelikli ve acil olarak zapturapt altına almak durdumundayız.

Ruhsatsız yapıların mantar gibi bittiği kentlerimizde, bunun önünü kesebilmek için süperkent modelini yaygınlaştırmalıyız.

Süperkent modelini, Türkiye’nin planlı ve çağdaş kentleşmesi adına önemsiyoruz.

 

Teleferik Müzesi için hazırlık var

 

Bursa müzeler şehri olmak için hızla ilerliyor.

Bu konuda epeyce bir yol alındı.

Kent Müzesi bu işin öncülüğünü yaptı. Çok da rağbet gördü.

Şimdi mevcut bina yetmiyor. Bitişiğindeki eski Defterdarlık binasının bulunduğu alanın da tahsisi artık kaçınılmaz.

Vergi Dairesi ne kadar direnirse dirensin, bir gün o bina da muhakkak Bursa’nın ve Kent Müzesi‘nin olacak.

Çünkü eski Adliye binası müzeye dönüştürülürken alttan bir tünelin iki yapıyı birbirine bağlamak amacıyla yarıya kadar götürüldüğünü biliyoruz.

Merinos Atatürk Kongre Kültür Merkezi’ndeki Enerji Müzesi, Tekstil, Müzesi ve Göç Müzesi‘nin ardından Bursa Büyükşehir Belediyesi şimdi de kente Tefelerik Müzesi‘ni kazandırmak için kolları sıvadı.

Bu konuda Fen İşleri Daire Başkanlığı‘nın Teferrüç‘te müzesi binası için ihale yapacağını öğrendik

Planlama aşamasındaki kentiçi teleferik ile Uludağ teleferiğinin entegre edileceği noktada yapılacak müze, yerli yabancı ziyaretçilerin de ilgi odağı olacak.

Sökülen eski teleferik ve telesiyej kabinleri ile aparatları halen Büyükşehir depolarında korunuyor.

Müze bittiğinde hepsi buraya taşınacak.

Bursa böylece kentin eski simgelerinden birini de gelecek kuşaklara tanıtma şansı bulacak.