Önceki akşam 100. Yıl Atatürk Stadyumu’nun Basın Tribünü’nden Bursaspor-Tokat Belediye Plevne Spor müsabakasını büyük bir keyifle izledik. Sezonun ilk maçında Bursaspor 3-0 gibi net skorla rakibini yenip, sahadan galip ayrıldı.
Seyircisi önünde adeta şov yapan Bursaspor’un yeni kadrosu, yönetimi ve teknik ekibi de göz doldurdu.
41 binin üzerindeki seyirci ise ilk maçta stadyumu tıklım tıklım doldurarak 3. Lig’de başka takımlarca kırılması zor bir rekora imza attılar.
Bu haliyle Bursaspor taraftarı da Türkiye’deki her kesimden, spor otoritelerinden büyük puan topladı. Müsabaka öncesi yapılan çağrılara da kulak verilerek kötü tezahürattan kaçınıldı.
Maçı mesleğimizin kıdemlillerinden Tayfun Çavuşoğlu ile birlikte izledik. Gerçekten goler geldikçe biz de yerimizde duramadık.
Maç öncesi stadyum etrafındaki hava da bambaşka idi. Şehre yeniden bütünlük ve kenetlenme gelmişti.
Şeref Tribünü’nde parti ayrımı gözetmeksizin, kulüp başkanından belediye başkanına ve milletvekillerine kadar herkes tek yumruk bir görüntü verdi.
Fakat, çıkışta Bursa’nın bu denli kalabalık seyirci topluluğunu kısa sürede stadyumdan tahliye etmesinin, başka semtlere taşımasının da sıkıntıya yol açtığı bir kez daha yaşandı.
45 bine yakın insanın aynı anda stadyumdan çıkarak, kendi araçlarına, toplu taşıma araçlarına ulaşması veya yürüyerek evine gitmesi başlı başına bir sorun idi.
Stadyum etrafını sarmalayan demir parmaklıkların da seyirci için büyük bir eziyet olduğu biliniyor. Nedense, içerisinde ticari faaliyetinde yer aldığı stadyum çevresinde baştan bu yana o demir parmaklıklar bir türlü kaldırılmıyor. Adeta, sizi hapishaneye girmiş gibi hissettiren demir parmaklıklar konusunda Emniyet’in ısrarını anlamakta güçlük çekiyoruz. Seyirciye her maç esnasında stat etrafında tavaf yaptıran bu ilkel güvenlik tedbirini söküp atacak dirayetli bir idareci bulunamıyor.
Sıkıntı burayla da sınırlı değil. Acemler’de de sürüyor.
İstasyona aynı anda yüklenmenin de Bursaray görevlileri için büyük bir problem olduğu görüldü. Keza, üstgeçidin bile bölgeden karşıya seyirci tahliyesine yetersiz kaldığını fark ettik.
On binlerce seyirciyi stadyuma çekmek maharet ama onları sorunsuz biçimde tahliye etmek, evlerine göndermek de büyük bir sorun olarak karşımızda duruyor.
Bursaspor’un yeni yönetiminin bu konuda daha cesur kararlar alması ve adımlar atması gerekiyor.
İMO Bursa vizyonu için hazırlık yapıyor
Akademik odalarımızın Bursa için bir şans olduğunu düşünüyoruz. 30 dolayında akademik meslek odası bulunan Bursa’da şüphe yok ki İnşaat Mühendisleri Odası’nın ayrı bir yeri var.
Onların söyleyeceği her sözün, yapacağı her açıklamanın kent yararına olacağından şüphemiz yok.
Dün İMO Bursa Şube Başkanı Serdar Atilla Erdem ile Sayman Erdem Yardımcı ziyaretimize geldiler.
Kent için önümüzdeki günlerde yapacakları yeni bir çalışmanın ipuçlarını anlattılar. Bursa vizyonu adlı çalışma ile şehrimizin sorunlarının ve çözüm yollarının ana başlıklar haline raporlanacağı ve her bir başlığın aylık basın toplantılarıyla kamuoyuna paylaşılacağı yeni bir çalışma içerisinde olduklarından bahsettiler.
Bunun Bursa’yı yönetenlere büyük yararı olacağına inanıyoruz.
Başkan Erdem ayrıca, ana gündem başlıklarından biri olan derpremsellik ve kentsel dönüşüme ilişkin de Bursa Büyükşehir Belediyesi’ne mevcut yapı envanterinin durumunun tespitine dönük çalışma önerdiklerini açıkladı. Erdem, bu konuda da hızlı adım atılması gerektiğini anlattı.
İMO görüldüğü gibi, Bursa için yerel yönetimlerle faydalı çalışmalar yapmak istiyor.
Büyükşehir Belediyesi bunu fırsata çevirmeli.
Bursa artık söylem değil icraat bekliyor
Bunu sormak için çok erken değil mi diyenleriniz çıkacaktır.
Fakat, yerel seçimin üzerinden 5 ay geçti. Yarı yılın dolmasına da bir şey kalmadı. Dolayısıyla Bursa’nın artık toplantı üstüne toplantılar yapmak değil, icraat geçmesi isteniyor. Yürüyüşler, festivaller, konserler, halk lokantaları, cafeler tamam da bu şehrin çözüm bekleyen ana sorunlarına ne zaman kazma vurulacak, temeller ne zaman atılmaya başlanacak?
Bursa’da 31 Mart’ın ardından bürokrat ve tabela değişiminden raftaki projelere el atmaya sıranın ne zaman geleceği merak ediliyor.
Söylem ve açıklamalar bir yana, şimdi kazma kürek seslerinin, iş makinası gürültülerinin başlaması gerektiğine inananlardanız. Toplan toplan dağıl, ortada icraat yok ise burada zamanın da boşa harcandığını düşünüyoruz.
Belediyelerimizin, başkanlarımızın işe koyulmalarının zamanı çoktan gelip geçmiştir.
Artık ‘hayırlı olsun’ ziyaretleri de seyrekleştiğine göre; mazeret üretmeden Bursa’nın sorunların çözümü için düğmeye basma vaktidir.