Şunu iyi biliyoruz. Bu ülke deprem kuşağındaki geniş bir coğrafyaya yayılıyor. Anadolu’yu yerin yüzlerce-binlerce metre altından ahtapot gibi saran fay hatları yaşamımızın acı bir parçası.
Hangisinin ne zaman harekete geçeceğini kestirmek güç.
Özellikle de içinde yaşadığımız kent ülkemizin riski en yüksek yerleşimlerden.
Yapılarımızı sağlam, ruhsata, yönetmeliklere, yürürlükteki mevzuata uygun yapmaktan başka seçeceğimiz yok.
Eğer bunu başarabilirsek, tıpkı Japonya gibi büyük ölçekli depremlerde dahi can ve mal kayıplarımız aza inecektir.
Önceki gün ziyaretimize baba oğul inşaat mühendisi iki dostumuz geldi. Bursa belediyeciliğinin duayenlerinden büyüğümüz Maksut Kaya ile oğlu Levent Kaya inşaat sektöründe tanınan iki isim.
Gürsu‘da ikamet ediyorlar.
Maksut Kaya uzun yıllar belediyecilik yaptı. Sonrasına yapı denetim sektöründe faaliyet gösterdi. Burada üyesi olduğu odası tarafında verilmiş bir ‘haksız’ ceza nedeniyle İnşaat Mühendisleri Odası Bursa Şube başkanı seçildi, ama meslektaşlarının şikayeti ile mazbatasını alamadı.
Şimdi oğlu ile birlikte inşaat sektöründe faaliyete devam ediyorlar.
Levent Kaya önümüze bir belge koydu.
Üşenmemiş araştırmış, sık yönetmelik değişikliklerinin yaşadığı ilçedeki inşaat sektörüne etkilerini ortaya çıkarmış.
İlginç veriler var.
Gürsu‘da 2014 yılından bu yana İlçe belediyesinden verilen inşaat ruhsatlarını, sık değiştirilen yönetmelikler çok etkilemiş.
2014’de 215, 2015’de185, 2016’da 213, 2017’de 185, 2018’de 64 yeni inşaat ruhsatı verilirken, bu yılın ilk dört ayında Gürsu’da sadece 2 yeni ruhsat alınmış.
Rakam düşündürücü.
4 ayda Gürsu gibi merkez bir ilçede sadece iki yeni inşaat ruhsatı verimiş.
Levent Kaya kaçak yapılarda sayının daha fazla olduğunu söylüyor.
Elbette, ekonomik gidişatın da ruhsat sayısının düşmesinde etkisi var.
Kaya şunları vurguluyor;
“Ülkemizin içinden geçtiği zorlu ekonomik şartlarda sık ve altyapısı hazırlanmadan özellikle ekim 2017’den beri yapılan yönetmelik değişiklikleri (Planlı Alanlar Tip İmar Yönetmeliği-Büyükşehir İmar Yönetmeliği-Otopark Yönetmeliği-Türkiye Bina Deprem Yönetmeliği ve son olarak da zemin raporlarını düzenleyen yönetmelik) ekonomide, özellikle de inşaat sektöründe yaşanan sıkıntılara tuz biber olmuştur.”
Kaya saha da işi gereği bütün bu yönetmelikleri uygulayan bir mühendis. Sorunu sahadan daha iyi gözlemiş.
Kaya sonra belediyelerdeki meslektaşlarına da şöyle sitem ediyor;
“Bu üzüntü verici tablo içerisinde belediyelerde iş bulmuş, istihdam edilmiş meslektaşlarımızın o masalarda sorunun değil, çözümün bir parçası olmaları beklenirken umurlarında bile olmadığını üzülerek görüyoruz.”
Kaya devamla şu hatırlatmada da bulunuyor;
“TÜİK tarafından açıklanan son işsizlik rakamları vahameti ortaya koyarken Gürsu ölçeğinde. Gözüken ruhsat azalışları dikkat çekici ve üzücüdür.”
Kaya, “Her bir yapı ruhsatının sadece A4 sayfasından ibaret olmadığı, her bir yapı ruhsatının yaklaşık 100, aileleriyle birlikte yaklaşık 500 kişiye aş ve umut olduğudur. Her bir alınan yapı ruhsatının iş demek olduğu, üretim demek olduğu, katma değer demek olduğu, istihdam demek olduğudur” diyor.
İnşaat Mühendisi Kaya son çıkan zemin etüt raporları yönetmelik değişikliğinin de sektörü olumsuz etkilediğini, ilave sondaj ve sismik talebinin yapı sahiplerine en az ilave 10 bin liralık maliyet daha yüklediğini belirtiyor.
Zemin etüt raporlarındaki fiyat artışına da dikkat çeken Kaya, “Geçen yıl 2 bin liraya yapılan zemin etütlerinin 15 bin liraya kadar çıktığını görüyoruz. Üstelik, önce yapılanları da belediyeler kabul etmiyor” diye konuşuyor.
Saha tespitlerini, belediyelerdeki kendi meslektaşlarından kaynaklı bürokrasiyi bundan daha iyi hangi sözler anlatabilir ki?
Çarpık kentleşmeden hep yakınıyoruz ama ruhsatlı bina yapmak isteyenlere de maalesef kolaylık sağlamıyoruz.
Devlet ve belediyeler olarak onların önünü açan, hızlandıran bir yaklaşım sergilemiyoruz.
O vakit karşımıza maalesef bugün Bursa‘nın yaşadığı dev bir kaçak yapı stoku çıkıyor.
Zaten baba oğul mühendisler de kaçak yapı ile mücadelenin ilk yolunun doğru ve uygulanabilir planlamadan geçtiğini de sözlerine ekliyorlar.