Olay Gazetesi Bursa

Safraları atmak

Ülke olarak 15 Temmuz gecesi yaşadığımız kabus dolu saatlerin etkisinden henüz kurtulabilmiş değiliz. Meydanlardaki milyonlarca insan her akşam üniformalı teröristlerin ihanetini protesto ediyor. Darbe girişimi sonrası devlette büyük bir arınma, temizlik harekatı başlatıldı. Bu milletin ödediği vergilerle alınmış silahları millete doğrultanlar, devletten maaş alıp, ülkenin kurumlarını bombalayanlar tek tek ayıklanıyor. Devletle ilişiği kesilenlerin sayısı her […]

Ülke olarak 15 Temmuz gecesi yaşadığımız kabus dolu saatlerin etkisinden henüz kurtulabilmiş değiliz.

Meydanlardaki milyonlarca insan her akşam üniformalı teröristlerin ihanetini protesto ediyor.

Darbe girişimi sonrası devlette büyük bir arınma, temizlik harekatı başlatıldı.

Bu milletin ödediği vergilerle alınmış silahları millete doğrultanlar, devletten maaş alıp, ülkenin kurumlarını bombalayanlar tek tek ayıklanıyor.

Devletle ilişiği kesilenlerin sayısı her geçen gün artıyor.

Sayının dün itibarıyla 60 bini geçtiği açıklandı.

Kamu kurumlarında başlatılan temizliğin ardından önceki akşam da Yüksek Askeri Şura başlamadan TSK‘dan da bin 600‘ün üstünde darbeci daha ihraç edildi.

Doğrusu bu herkesin beklediği bir haberdi.

Ülkenin Anayasal düzenini zorla değiştirmeye kalkmak, demokratik yöntemlerle işbaşına gelmiş hükümeti silah zoruyla görevden uzaklaştırmak her halde sıradan, basit sorgulama ve yargılamalarla geçiştirilecek bir suç değildi.

Devlet öncesinde bu işe kalkışanların kendisiyle olan bağını kopardı.

İyi de yaptı.

Hiç olmazsa, milletin yüreğine biraz su serpildi.

Kim bu işe bulaşmış, eline silah almış, millete kurşun sıkmış, kamu binalarını bombalamışsa, hem hesap verecekler hem de devletten aylık almaya devam edemeyecekler.

Ayıklama ve temizlik yapılmasaydı, toplumda büyük bir hayal kırıklığı yaşanabilirdi.

40 yıldır bu ülkenin bütün kurumlarına sinsi sinsi sızıp ihanete yeltenenler cezasız bırakılamazdı.

Olağanüsü Hal Kanunu ve Kanun Hükmündeki Kararname ile devletin ihanet şebekesinden ayıklanma süreci işletiliyor.

Elbette, ayıklama sürerken, hakkaniyet ilkesi gözetilecektir.

Hiç bu işlere bulaşmamış insanların darbecilerle aynı kategoriye konulacağını sanmıyoruz.

Bunu fırsat bilip, muhaliflerin tasfiyesine dönük bir niyet olduğunu da düşünmüyoruz.

Devletteki teröristlerin bağının koparılmasının ardından ülke genelinde bu örgüte destek sağlayan sivillere dönük operasyonlar da başlatıldı.

Bu da beklenen bir durumdu.

Kamu görevi sırasında devletin arazilerini bu örgüte peşkeş çekenlerin şimdi hesap verme vakti.

Onların da bir bir toplandığını ve hesaba çekildiğini görüyoruz.

İş dünyasına dönük de adımlar atılıyor.

Bir kısmı gönüllü, bir kısmı zorla, bazıları da şantajla örgüte destek olanların şimdi konuşma vakti.

Onların vereceği ifadelerin, örgütün toplum üzerinde nasıl bir korku imparatorluğu kurduğunu net biçimde gözler önüne serecektir.

Devlet hukuk çerçevesinde hareket edip, bu ülkeye ihanet edenleri tek tek adalete teslim edecektir.

Bundan şüphemiz yok.

Ülkemizin bütün kurumlarını bir ur gibi saran ihanet şebekesinden arınma bir çırpıda tamamlanmayacaktır.

Safralar atılırken devletin işleyişinde en ufak bir aksama da söz konusu olmayacaktır.

Bütün kurumların bu yönde adımlar attığını görüyoruz.

Kimsenin yeri doldurulamaz değildir. Mezarlıklar vazgeçilmezlerle doludur.

Onlarca general ve amiralin ordudan uzaklaştırılmasının bir güvenlik zafiyeti ve boşluk oluşturacağını da sanmıyoruz.

Keza, aynı durum kamu kurumlarında görevden el çektirilenler için de geçerli.

Onların bulundukları koltuklardan uzaklaştırılmaları herhangi bir sıkıntıya yol açmayacaktır.

Devlet, bünyesindeki safraları atarken vatandaşa hizmeti aksatacak, geciktirecek bir işe de kalkışmayacaktır.

Duyarlı, ülkesini, vatanını seven sorumlu yurttaşlar olarak hepimize düşen görev bu konuda devlete yardımcı olmaktır.

Sıkıntılı süreç muhakkak geçecektir.

Bu ülke ne badireler atlattı.

FETÖ/PDY‘nin toplum üzerine saldığı korkuyu kökten bertaraf etme konusunda devletin ilgili kurumları kadar herkese sorumluluk düşmektedir.

Birlik olduğumuz sürece Türkiye’ye kimse diz çöktüremeyecektir.