Olay Gazetesi Bursa

Partilerde şimdi muhasebe zamanı

7 Haziran seçimleri geride kaldı. Şimdi koalisyon, çok partili ve azınlık hükümeti seçenekleri konuşuluyor. Koalisyon seçeneğine kapıları erken kapatan liderler var. Seçmenin sesiz duruşunun altından sürpriz şekilde, ‘kaolisyon kurun’ kararı çıktı. Meydanlardaki miting kalabalıkları bir yana, son ana kadar sokakta seçim heyecanı yoktu. Seçmenin propaganda faaliyetlerine sessiz kalışının bir değişime işaret olabileceğini düşünmüştük. 13 yıldır […]

7 Haziran seçimleri geride kaldı.

Şimdi koalisyon, çok partili ve azınlık hükümeti seçenekleri konuşuluyor.

Koalisyon seçeneğine kapıları erken kapatan liderler var.

Seçmenin sesiz duruşunun altından sürpriz şekilde, kaolisyon kurun’ kararı çıktı.

Meydanlardaki miting kalabalıkları bir yana, son ana kadar sokakta seçim heyecanı yoktu.

Seçmenin propaganda faaliyetlerine sessiz kalışının bir değişime işaret olabileceğini düşünmüştük.

13 yıldır girdiği hemen her seçimden rakiplerini açık ara mağlup eden AK Parti, bu kez beklemediği bir tablo ile karşı karşıya.

Sandıktan bu defa tek başına hükümet kurma yetkisi alamadı.

Şüphesiz bu durum, AK Parti’nin hesap etmediği bir sonuçtu.

Acaba, AK Parti seçmeni partisin uyarırken dozu fazla mı kaçırdı mı?
Kulak çekeyim derken çok mu yüklendi?

Yenilgi, AK Parti’nin 2002‘den bu yana tatmadığı bir duyguydu.

7 Haziran’da yenilmedi ama rahat, tek partili hükümet olabilme avantajını kaybetti.

Şimdi AK Parti teşkilatlarında bunun nedenleri sorgulanıyor.

Nerede yanlış yapıldı?

Hangi parametreler, birinci çıktığı halde hükümet kurma yetkisini elinden aldı?

7 Nisan‘da tüm iller için ilan edilen aday listelerinin bu sonuçta etkisi ne oldu?

Teşkilatlarda bir küsme söz konusu mu?

Han, hamam, havalimanı, Marmaray, yol, köprü, gemi, helikopter, uçak yaparken acaba işçi, memur, emekli çiftçi, kesimi fazla mı ihmal edildi?

AK Parti teşkilatlar şimdi bütün bunları sorguluyor.

Tabi ki, bir de ‘yiğit düştüğü yerden kalkar’ türünden kendilerine teselli veriyorlar.

Yiğitin düştüğü yerden kalkması için önce AK Parti’yi terk eden milyonlarca seçmenin niye tercih değiikliğine gittiğini analiz etmek gerekiyor.

CHP’de de durum farklı değil.

Türkiye genelinde oylarını bir bölümünü HDP‘ye kaptırdı.

Ödünç oylar olarak tanımlanan CHP oylarının geri dönüşü bir daha sağlanabilecek mi?

Önseçim CHP’ye yaramadı mı?

Kentlerin büyük bölümünde CHP’den vekil çıkmayışı nasıl yorumlanacak?

Belirli bir sayının altını başarısızlık sayan lider ve yöneticiler, koltukları bırakacak mı?

CHP bu sorulara yanıt bulduğunda bir sonraki seçim için bize göre daha da şanslı olacaktır.

MHP’de de belirli bir artışa rağmen aralarında Bursa’nın da bulunduğu büyük kentlerde bekleneni veremedi.

Örneğin, İstanbul‘da HDP’nin gerisinde kalındı.

Bursa’da 2011 öncesi 3 vekil vardı. 2011‘de kılpayı 3. vekilden oldu. Bu kez de 3 vekil çıkardı.

Yani Bursa’da vekil sayısı bakımından MHP’nin yerinde saydığı söylenebilir.

MHP teşkilatları da Türkiye genelinde artan milletvekili ve oy sayısına rağmen niye bazı kentlerde etkili olamadıkları sorusuna yanıt arayacaklardır.

Türkiye partisi olup olmadığı tartışılan HDP’ye de sandık büyük bir sorumluluk yükledi.

Bundan sonra silahın değil demokratik siyasetin etkili olabilmesi için hem içinden çıktıkları coğrafya hem de batı kentlerinde büyük bir yükün altına girdiler.

Yurt genelinde HDP’ye verilmiş oyların, AK Parti’yi hükümet etmekten uzaklaştırma adına verildiği gerçeğini de sanırız bu partinin yöneticileri fazlaca irdeleyeceklerdir.