Yazdıklarımıza zaman zaman bizi sıkı takip eden okurlarımızdan eleştiriler gelir. Onlara mümkün olduğunca yer vermeye çalışırız.
Bugün de öyle yapalım istedik.
İlk okur yanıtı ismi bizde saklı emekli bir yol ve köprü mühendisinden.
İzmir yolundaki bayram ve her haftasonu yaşanan trafik yoğunluğunu ele aldığımızı yazımız üzerine elektronik postamıza mesaj göndermiş.
“Sanırım otoyolun normal devlet ihaleleri kategorisinde olduğunu düşünüyorsunuz. Bunlar yap-işlet-devret projeleri. Yükleniciler, konsorsiyumu inşaat süresi dahil bir işletme süresi teklifi ile işi yapıyorlar. Yani işletme süresi inşaattan sonra başlamıyor. Bu nedenle mümkün olduğunca hızlı çalışıyorlar ki, inşaat süresi kısa, işletme (para alma) süreleri daha uzun olsun. Bu işte diğer devlet ihaleleri gibi ödenek sıkıntısı yok, kredileri bağlanmış.”
Okurumuz yoldaki çalışmaların gecikmesini ise şu gerekçeye bağlıyor:
“Gecikme tamamen kamulaştırma problemleri ve teknik zorunluluklardan kaynaklanıyor. Biliyorsunuz, Bursa-Susurluk arası arazi tahsisi önce bedavaya getirilebilir mi diye bir toplulaştırma denendi. Bu 1-1,5 yıl kaybettirdi ve vazgeçilip kamulaştırmaya dönüldü. Yine bu kesimdeki zayıf zemin iyileştirmeleri de tekniği gereği uzun sürüyor.”
Okurumuz bitiş süresi konusunda siyasilerin demeçlerinin beklentiyi yükselttiğini hatırlatarak şunları da eklemiş:
“Tabii bazı yerel siyasilerin bu yolun 2018 sonunda biteceğini söylemesi haliyle bir beklenti yarattı. Ancak benim orada çalışan arkadaşlardan aldığım bilgiler yolun 2019 sonunda büyük bir aksilik olmazsa bitirileceği doğrultusunda.”
Okurumuzun Türkçe kullanımı konusunda da hassasiyeti var. Bizim yazılarımızda otoban ifadesini kullanmamızı haklı olarak eleştiriyor ve bunun yerine otoyolu öneriyor.
Daha da dikkat edeceğiz.
Kendir Yaylası uyarısı
Geçelim diğer okur uyarısına.
Geçtiğimiz günlerde yine bu sütunlardan Bursaspor’un Keles’in Kendir Yaylası’na yapmayı planladığı kamp tesislerini planlama sürecini kaleme almıştık.
Remzi Tezcan adlı okurumuzun uyarı ve tespitleri şöyle:
“Kendir’in Bursa’ya uzaklığı yazdığınız gibi değil, daha uzak. Kocayayla’yı yapılaştırıp, doğal güzelliğine keder verdiler. Son halini gördünüz mü bilmiyorum, çok bakımsız. Eski bungalovlar atıl duruyor. Ayn alana yeni bungalovlar yapılıyor. At binme alanı pergole ile çevrilmiş, yaylanın doğallığı gitmiş. Keles Belediyesi bu konuda yeterli değil. Umarım Kendir Yaylası salt kazanç amacına yönelik bir isletmeye konu olmaz.”
Zirveden gelen hatırlatma
Bir okur uyarısı da zirveden geldi.
Büyüğümüz Mehmet Haluk Beceren de Uludağ’da yeni kurulan esnaf kooperatifini kaleme aldığımız makalemiz üzerine şu hatırlatmaları yapmış:
“Uludağ’daki yeni STK haberinizi verirken, Kayak ve Snowboard Öğretmenleri Derneği ile birlikte UYB’yi de STK olarak takdim etmişsiniz. Ancak UYB nin açılımı Uludağ Yatırımcılar Birliği AŞ’dir. Yani, ikinci bölgedeki otellerin ilk kurulurken Turizm Bakanlığı ile birlikte kurduğu ancak bakanlığın şu an fiilen ortak olamadığı bir anonim şirkettir.”
Beceren devamla şunları da vurgulamış:
“Oteller bölgesinde şu an UYB’nin yanında Uludağ Ski Pass Ortak Girişimi Adi Ortaklığı, ayrıca geçen sen kurulan yine Uludağ’daki birinci ve ikinci bölgedeki tüm otellerin ve mekanik tesislerin eşit ortak oldukları Uludağ Kayak Merkezi Turizm Sanayi ve Ticaret AŞ. kurulmuş ve yeni sezonda faaliyete geçecektir.”
Beceren iletisini şöyle tamamlamış:
“Uludağ’daki ve diğer bölgelerdeki turistik tesislerin Turizm Bakanlığı’ndan işletme belgesi alarak faaliyet göstermesi zorunludur. İşletme belgesi olan tesisler de bölgesel otelciler derneklerine üye olmaktadırlar. Bursa ve Uludağ’daki tüm turistik belgeli tesisler Bursa merkezli Güney Marmara Otelciler Birliği Derneği’ne üyedirler. Yani Uludağ’da mevcut STK’ların içinde GÜMTOB da vardır. Yeni kurulan kooperatifin de üyeleri için çalışacağına ve onların işlerine kolaylıklar getireceğine inanıyorum. Hayırlı Olsun.”