Olay Gazetesi Bursa

O babanın acısını kim hafifletebilir?

Önceki gece Yıldırım ilçemizdeki Değirmenönü Mahallesi’nde çıkan yangın yürekleri dağladı. Ülkesindeki savaştan kaçarak Türkiye’ye ve şehrimize sığınan Suriyeli misafirlerimizden bir aile çocukları ve yakınlarıyla birlikte yaşamanı yitirdi. Dile kolay ama, yürekler buruk. 9 Suriyeli sığınmacı misafirimizi çıkan yangında yitirdik. Acının tarifi yok. Kağıt toplayıcısı baba Hüseyin El Cesim’in acısını kimse anlayamaz. 6 çocuğunu, eşi Amine’yi […]

Önceki gece Yıldırım ilçemizdeki Değirmenönü Mahallesi’nde çıkan yangın yürekleri dağladı.

Ülkesindeki savaştan kaçarak Türkiye’ye ve şehrimize sığınan Suriyeli misafirlerimizden bir aile çocukları ve yakınlarıyla birlikte yaşamanı yitirdi.

Dile kolay ama, yürekler buruk. 9 Suriyeli sığınmacı misafirimizi çıkan yangında yitirdik.

Acının tarifi yok.

Kağıt toplayıcısı baba Hüseyin El Cesim’in acısını kimse anlayamaz. 6 çocuğunu, eşi Amine’yi ve misafir ettiği 2 yeğenini çıkan yangında kaybetti.

Oysa, Bursa’yı, ülkemizi savaştan kaçıp, güvenli bir hayat sürmek için seçmişlerdi.

Nereden bilebileceklerdi ki?

Sığındıkları Türkiye ve Bursa’nın kendilerine ve çocuklarına mezar olabileceğini.

Vicdanlı hemşerilerimiz, mültecileri Allah’ın bir misafiri olarak gören Bursalılar da dün acıyı iliklerine kadar yaşadı.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu cenaze töreni için Ankara’dan kentimize geldi ve yüreği yanık babayı bağrına bastı. Bursa olarak yangında kaybettiğimiz mülteci misafirlerimize son görevimizi Mihraplı Camisi’nde yerine getirdik.

Hepsine yüce Allah’tan rahmet diliyoruz.

Vatansız kalmanın, savaştan kaçan masum siviller olarak komşu ülkelere sığınmanın bir tercih meselesi değil, hayatı sürdürebilmenin zorunlu gerekliliği olarak görüyoruz.

Allah kimseyi vatansız bırakmasın.

Oysa, ülkemizde bugün kimi siyasetçiler öyle faşist yaklaşımlar sergiliyor ki, zorunlu olarak kalan ülkemizdeki mültecilere düşman gözüyle yaklaşıyorlar.

Hiç düşünmek bile istemiyoruz ama, belki de yangında kaybedilen sığınmacılar için üzülemeyecek kadar içlerini sığınmacı kini kaplamışlarımız var.

Şunu iyi biliyoruz ki, bugün Suriye kendileri için güvenli bir ülke olduğunda, yönetime adil, güvenilir isimler geldiğinde hepsi ata topraklarına, yurtlarına geri döneceklerdir.

Bir başka ülkede kimse zorunluluk gerektirmedikçe barınmak, kalmak, yaşamak istemez.

Bu acı olay, belki içimizdeki mülteci karşıtlarını merhametlendirir.

 

Gazi’yi rahmetle anıyoruz

Bugün 10 Kasım.

Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ebediyete intikal edişinin yıldönümü.

Onu kaybedeli tam 84 yıl oldu. Geride bıraktığı Cumhuriyet bugün milletler topluluğu içerisinde, kalkınmış modern bir ülkeye dönüştü.

O’nun gösterdiği hedef ve ilkeler doğrultusunda Türkiye şimdilerde daha gelişmiş, fiziki eksiklerini büyük ölçüde gidermiş bir ülke olarak karşımızda duruyor.

Savaştan çıkmış bir milletin, Cumhuriyet’in zor yıllarından, bugün her alanda dünyanın gelişmiş ülkeleriyle rekabet halindeki bir ülke idealine daha da yaklaşıldı.

Elbette daha çok eksiğimiz var.

Hepsi, çok çalışmayla elbet bir bir giderilecektir.

Türkiye’nin müreffeh bir ülke olması hayalini taşıyan ve bunu tüm ulusuna hedef gösteren merhum Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü bu vesileyle bir kez daha rahmetle ve minnetle yâd ediyoruz.

Türkiye’nin bugün ulaştığı refah seviyesi, eminiz  merhum Atatürk’ün de görmeyi arzu ettiği düzeydedir.

Ruhu şâd olsun.

Türkiye kendisinin çizdiği yoldan şaşmadan, daha da büyümeye, gelişmeye ve kalkınmaya devam edecektir.

 

Bursa Zoo açılalı 24 yıl olmuş

Bursa Hayvanat Bahçesi’nin 10 Kasım 1998’deki açılış törenini hiç unutmuyoruz. Dönemin ANAP’lı Büyükşehir Belediye Başkanı Erdem Saker ile o tören öncesi yaptığımız bir haber üzerinde tatsız tartışma yaşamıştık.

Büyüğümüz Saker’i belli ki, çok kızdırmıştık.

Bizden hıncını tören öncesi almaya kalktığında, kendisinin kırıcı ve ağır sözlerine, aldığımız aile terbiyesi gereği aynı düzeyde karşılık vermemiştik.  Türkiye’nin en modern zooparkının açılışını tatsız hadise nedeniyle geçiştireceğimizi ve basitleştireceğimizi düşünen Başkan’ın, ertesi günkü övücü manşet sonrası gözyaşına kapıldığını, bize haksızlık ettiğini söylemesini ise yıllar sonra yanındaki danışmanından öğrenmiştik.

İşte o Zoopark’ın 24 yıl önce Bursa’ya kazandırılmasında bizim de böylesi bir nahoş anımız var.

Saker bugün de Bursa Zoopark’ı geliştirmek, büyütmek için orada danışman olarak görev üstendi.

Bursa Zoo’nun Avrupa Hayvanat Bahçeleri Birliği EAZA’ya üyeliğinde, oradan ücretsiz değişik hayvan türlerinin temininde ve teknik destek alımında Saker’in büyük katkısı oldu.

Zoopark’ın gelişip büyümesinde sonrasında işbaşına gelen Büyükşehir Belediye başkanlarının da destekleri devam etti.

Zoopark ve Botanikpark Saker döneminde iyi ki, oraya yapılmış.

Belki bugün orası da, devamındaki Mutlular gibi kaçak yapı cenneti olacaktı.