Eski Türkiye’de devletin helikopter ve uçakla hasta taşımasını düşünmek bile büyük bir hayaldi. Bulabilirseniz, karayolundan gidecek ambulansa binmek dahi kolay değildi.
Hatta, ambulanslara hasta yakınlarının yakıt koyduğu dönemler bile oldu.
Devlet hastanelerinde, SSK hastanelerinde senetle verilen, rehin alınan hasta ve cenazeleri dahi gördü bu ülke insanı.
Ülkemiz gerçekten zor süreçlerden geçti. O yıllarda içinde bulunduğu ekonomik ve siyasi krizler her sektör gibi sağlık ve sosyal güvenlik sistemimiz de vurmuştu.
2002 sonrası ise sağlıkta devrim sayılabilecek adımlar atıldı. Bugün eksikleri, aksayan yönleri olsa da, gelinen noktada şehir hastaneleri başlı başına bir reform.
Oysa Almanya’dan tatile gelip Türkiye’de hastalanan bir gurbetçiyi almaya gelen hava ambulansları ülkemiz için büyük bir lükstü.
Şimdi ise hiç masraf yapmadan, belediyelerimizin ülke genelinde cenazeleri ücretsiz defnettiği, hatta uçakla memleketlerine bile gönderdiğini biliyoruz.
Bütün bunları Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kurduğu siyasal hareket ve ekibi yaptı.
Gelelim asıl anlatmak istediğimize.
Fotoğrafı kırsalda yaşayan bir okurumuz gönderdi.
Altına da, “Bir zamanlar insan taşıyacak ambulans bulunamazken, şimdi hayvan taşıyan ambulans olan bir Türkiye. Nereden nereye” notunu düşmüş.
Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin Sağlık İşleri Daire Başkanlığı’na bağlı Veteriner Şube Müdürlüğü ekiplerinin, fotoğraftaki gibi kent merkezi ve 17 ilçenin kırsal mahallelerinde bile sokak dostlarının imdadına koştuğu görülüyor.
Kent merkezinden en uzak yerleşimlerden gelen ihbarlar da değerlendiriliyor.
Gerçekten, belediyelerimiz sokak dostlarımız için büyük adımlar attılar. Barınaklar, yaşam merkezleri, sahiplendirme ve kısırlaştırma çabaları az şeyler değil.
İnsan için beşikten mezara hizmet sunan belediyelerimiz, sokaktaki can dostlarını da ihmal etmiyorlar. Zaman zaman sokak hayvanlarından kaynaklı üzücü, münferit vakalar yaşansa da, onları yaşatmak ve insana zararsız hale getirmek durumundayız.
Belediyelerimiz bize göre bunu başarıyla yapıyorlar.
Aktaş’ın çağrısı
Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş dün Merinos AKKM’de düzenlenen, “Bursa Tarımı Konuşuyor” panelinde kürsüye çıkmış, üreticiye babadan kalma yöntemleri terk etme çağrısı yapmış.
Haksız da değil. Artık bölünmüş, küçük küçük parçalar ayrılmış tarım alanlarından verim alabilmek mümkün değil.
Bu işi bilimsel ve profesyonelce yapmak gerekiyor. Arazi toplulaştırma bu amaçla en doğru yöntem.
Aktaş’ın şu sözlerinin altını çiziyoruz:
“Artık babadan kalma usullerle üretim yapmaktan ziyade, büyük ölçekli, bilimsel verilerle, donelerle bu işleri yapmak, üretmek, ambalajlamak ve pazarlamak zorundayız.”
Büyükşehir çiftçiye üreticiye Tarım AŞ ve HAGEL aracılığıyla destek veriyor, devlet kurumları destek sağlıyor yeterli değil. Muhakkak profesyonel tarıma geçmek zorundayız.
Gıda fiyatlarının giderek yükseldiği/ yükseleceği bir dönemi yaşıyoruz.
Toprağımızın kıymetini bilelim.
Sağlık için günde 10 bin adım çağrısı
Hareketsizlik giderek obeziteyi de artırıyor. Ayaküstü beslenme alışkanlığı ve hareketsizlik bunun en büyük nedeni.
Harmancık Devlet Hastanesi doktor ve yöneticileri, çalışanları, ilçe protokolü önceki gün ‘Sağlıklı Yaşam Yürüyüşü’ adıyla 10 bin adım hareketi başlattılar.
Harmancık Kaymakamı Esma Atasever, Belediye Başkanı Yılmaz Ataş ile İl Sağlık Müdürlüğü Halk Sağlığı Hizmetleri Başkanı Uzm. Dr. Mustafa Çetin’in de katıldığı yürüyüş Eko Turizm Tesisleri’nde son bulmuş. Yürüyüşte kamu kurum ve kuruluşlarının çalışanları, öğretmen ve öğrenciler de yer aldılar.
Toplumda farkındalık oluşturma adına gerçekleşen yürüyüşün bilinçlenmeye de büyük katkısı olacaktır. Durağan giden yaşamımızı, düzenli ve periyodik yürüyüşlerle, sporla hareketli, sağlıklı hale getirmek hepimizin elinde.