Elektronik postamıza zaman zaman düşen iletileri bir kenara ayırıp, yeri geldiğinde kullanıyoruz.
Onlardan biri de Orhaneli’nin Çivili Mahallesi’nden gelen bu son iletiydi.
ÇİVİDER’in eski başkanı Recep Ekim, hiç bıkıp usanmadan, bölgede sulu tarıma geçebilmek için BUSKİ’den gölet ve sulama tesisi yatırımlarına daha fazla kaynak ayırmasını istiyor.
Burası son zamanlarda Bursa’da en çok yaban mersini ve aronya gibi ekonomik getirisi yüksek ürünlerin yetiştirildiği de bir merkez.
Malumunuz, Bursa’nın içme ve kullanma suyu ana kaynağı Uludağ’ın arkasındaki havzalar. Burada da 5 ilçenin kırsal mahalleleri bulunuyor. Dağ ilçeleri kentin su ihtiyacının karşılandığı bu topraklar üzerindeki barajlardan üretilip, abonelere satılan su gelirinden de kendilerine düşen payın sulama yatırımı olarak geri döndürülmesini bekliyor.
Bildiğimiz kadarıyla, BUSKİ’nin Sulama Tesisleri biriminin elinde çokça hazır gölet ve sulama tesisi projesi bulunuyor. O projeler hazır olduğu halde, bütçeden yeterli kaynak ayrılmadığı için ihale edilemiyor ve de raflarda tozlanıyor.
BUSKİ Genel Müdürlüğü’nün 2025 yılı yatırım listesinde de gölet ve sulama tesisleri bakımından kırsala yeterli kaynağın ayrılamadığını biliyoruz.
Kırsalda oturan yurttaşlarımız da doğal olarak, “Kentin içme ve kullanma suyu ihtiyacını bizim topraklarımız üzerindeki havzalardan karşılanıyor ama hakkımız olan payı yatırım olarak geri alamıyoruz” serzenişinde bulunuyorlar.
2005 yılında İl Özel İdareleri lağvedilirken, Bütünşehir yasasına eklenen bir madde ile Büyükşehir Belediyesi’nin 10 yıl boyunca yatırım bütçesinden kırsal mahallelere en az yüzde 10’luk dilimin ayrılmasını zorunlu kılmıştı.
Hatta, buralarda yaşayanlara verilecek suyun ücretinin en düşük tarifeden alınmasını öngörmüştü. Bursa’nın içme ve kullanma suyu ana kaynağı Uludağ’ın arkasındaki bu havzalar. Burada da 5 ilçenin kırsal mahalleleri bulunuyor. Dağ ilçeleri kentin su ihtiyacının karşılandığı bu topraklar üzerindeki barajlardan üretilip satılan su gelirinden haklı olarak pay talep ediyor.
Yasanın emrettiği bütün bu ayrılacıkların kırsala eksiksiz uygulandığını sanmıyoruz.
Öyle olsa, kırsalda çok sayıda sulama projesi ve diğer ihtiyaçlar şimdiye dek karşılanmış olurdu.
Belediyelerin şu an büyük bir mali kaynak sıkıntısı yaşadıklarını biliyoruz.
Belki de, kırsalda beklenen o sulama tesisi gibi yatırımlar için belediyelere ayrı fonlar tahsis etmek gerekecek.
Eski vekilin milli manevi bilinçlendirme söyleşileri
Bu amaçla kendisinin şiir, şehit hikayesi, Çanakkale Destanı ve Kut’ul Amere gibi kahramanlıklara ilişkin tiyatro senaryosu yazıp, hatta çocukların madde kullamınının önüne geçmek için bir de film yaptığını biliyoruz.
Anbacıoğlu şimdi iki cildi çıkan Bursalı şehitlerin yaşam öykülerinin yer aldığı anonim kitabın üçüncü cildi için çalıştıklarını aktardı.
Doğup büyüdüğü ve milletvekili olarak TBMM’de temsil fırsatı da bulduğu Dağ yöresine dönük geçmişte yaptıkları çalışmalara da değinen eski vekil Anbarcıoğlu, bu ilçelerimizdeki öğretmen ve sağlık çalışanı açıklarının kapatılması adına önerge verip çıkardıkları yasalardan da bahsetti.
Fadılder Başkanı Ferruh Tayan da, Fadıl’ı kirazın başkenti yaptıklarını, şimdi de Bursa’daki derneklerinde başlattıkları kütüphane ve kitap bağışı projesiyle kitabın da başkenti yapacaklarını söyledi.
Tayan, davetlerine katılan Vekil Anbarcıoğlu’na da teşekkür etti.
Bu ayrılık takımın gidişatını etkiler mi?
Tam şehir kenetlendi, Bursaspor’a sahip çıktı ve 3. Lig’de şampiyonluğa adım adım gidiliyor derken, önceki akşam sürpriz bir ayrılık haberi geldi. Bursaspor’un Teknik Direktörü Pablo Martin Batalla’nın, Bursaspor’dan ayrıldığı açıklandı.
Keşke sezon ortası böyle bir şey yaşanmasaydı.
Yönetimin teknik kadroya takviye önerisine bozulan Batalla’nın ayrılık kararı almasına üzüldük. Zira, takımın yeniden kendine gelmesinde, şehrin desteğinin alınmasında, taraftarın stadı her maçta tıklım tıklım doldurmasında şüphe yok ki, onun da en az yönetim ve futbolcular kadar katkısı bulunuyor.
İlk yarıyı en yakın rakibine 11 puan fark ve namağlup olarak kapatan Bursaspor umarız bu ayrılıktan olumsuz etkilenmez.
Adı Bursaspor ile özdeşleşmiş bir teknik adamın böylesi fevri bir kararla takımdan ayrılması da profesyonel bir yaklaşım değil. Yönetimin de teknik kadroya takviye önerisi zamansız olmuş.
Umarız, onun yerini dolduracak ve ikinci yarıda Bursaspor’u hedefine ulaştıracak bir isimle anlaşılır.
Bursaspor’un bu ayrılık nedeniyle tekrar kaos yaşamasına gönlümüz asla razı olmaz.