İğneden ipliğe her gün gelen zamlarla giderek derinleşen hayat pahalılığı ve geçim zorluğu toplumun her alanını etkiliyor.
Düğün, cemiyet yapmanın en az, bir kaç yüz bin liralara kadar çıktığı günümüzde, kırsalda gelenek görenek ve genel teamüllere uygun hareket zorunluluğu dar gelirli kesimi daha da zorluyor.
Bu girişin ardından, ilimizin güneyindeki Keles’ten, günümüzün zorlaşan yaşam koşullarına göre yeniden belirlenen cemiyet kuralları için manifesto niteliğinde kararlar çıkmış.
İlçeye bağlı Kozbudaklar Mahallesi sakinleri, muhtarlık, ihtiyar heyeti ve dernek olarak toplanıp, bundan böyle düğün, cemiyet sahiplerinin giderlerini azaltacak bir dizi karara imza atmışlar.
Cemiyetlerine toplumsal ambargo uygulanacak.
Kararların benzerinin daha evvel Orhaneli’ye bağlı Karıncalı Mahallesi’nde de alındığını hatırlıyoruz.
Peki, heyet hangi kararları alınmış?
Düğün ve nişanda gelin adaylarına küpe, yüzük, saat ve 20’şer gramlık 4 bilezikten fazlası takılmayacak. Takı seti, söz bileziği, arma gibi ziynet eşyası istenmeyecek. Düğünlere sadece şekerle davet yapılacak. Büyük nişan yerine aile içi tören yapılacak. Tavuk ve baklava alma yapılmayacak. Kuaföre sadece gelinin kız kardeşleri götürülecek. Sünnet cemiyetlerine sağdıçlar mendil, düğünlerde bez ile davet edilecek. Sağdıç gezmesi olmayacak. Hac ve umre dönüşü sadece hurma ve zemzem ikramı dışında hediye dağıtılmayacak. Kurala uymayanların cemiyetlerine muhtarlık, ihtiyar heyeti ve dernek olarak katılım olmayacak.
Kararların duyurulmasıyla birlikte olumlu tepkiler geldiğini görüyoruz.
Bütün bunların cemiyet yapmayı, evlenmeyi teşvik etme ve masrafları kısma adına yapıldığını düşünüyoruz.
Nasıl bir netice alınır, herkes alınan kararlara riayet eder mi?
Bunu zaman gösterir.
Küçük yerleşimlerde topluma uyum sağlamak şarttır.
Uymayan dışlanır.
Bu açıdan, Kozbudaklar sakinlerinin, ihtiyar heyetinin kararlarını dikkate alacaklarını düşünüyoruz.
Doğal Yaşam ve Spor Merkezi gün sayıyor
Okurdan Keles yolu için ‘bariyer’ uyarısı
Bayram dönüşü ölümlü trafik kazalarında yüzde 58 gibi bir azalma olduğunu bizzat İçişleri Bakanı Süleyman Soylu açıkladı.
Dün de buradan vurguladık.
Türkiye, ulusal karayolu ağlarını son 20 yılda akıl bile edilemeyecek düzeyde geliştirdi. Otobanlar, duble yollar, köprüler, tüneller öyle çoğaldı ki, artık bir şehirden diğerine gidip gelmek çok kolaylaştı. Ama son artışlarla yakıt ve geçiş ücretleri cep yakıyor.
Buna rağmen halen il ve ilçe yollarında sıkıntılar yok değil.
Dün, Recep Acar isimli mimar hemşerimiz hatırlattı.
Doğal olarak Keles yolunda sıcak asfaltla birlikte hız seviyesi de yükseldi. Dolayısıyla, kimi noktalarda bariyer zorunluluğu doğdu. Özellikle Doğancı Barajı’ndan sonraki Keles ayrımı ve devamında Çaybaşı’na kadarki etapta buna çok ihtiyaç hissediliyor.
Okurumuz, bu etap sonrası bariyer eksikliği ve oluşabilecek riske dikkat çekerek şunları vurguluyor;
“Bu kadar önemli bir konunun ihmal edilmesi kabul edilebilir bir durum değil. Güvenlik bariyerlerinin yapılması için illa bir aracın uçurama gitmesi mi gerekiyor? Yetkililerin çok acil bu duruma tedbir almasını rica ediyorum.”
Okurumuz son derece haklı. Daha ramazan içinde Gököz Mahallesi’nden BURULAŞ çalışanı genç bir kardeşimizin bu yolda trafik kazasında yaşamını yitirdiğini hatırlıyoruz.
Karayolları 14. Bölge Müdürlüğü çağrıya kulak vermeli.
Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin artık köy yollarındaki tehlikeli noktalara çokça bariyer yaptığı bir dönemde Karayolları bu uyarıyı önemseyip, Keles yolundaki eksik bariyerleri tamamlamalı.