Kentin güneyindeki Keles’in Gököz Mahallesi’nde satışa çıkarılan 59 dönümlük araziye istekli bulunamadı.
Keles Belediyesi Encümeni’nde, dün yapılan satış ihalesine, öncesinde araziye talipli olan firma burayı almaktan vazgeçince, ihale düştü.
11 milyon lira tahmini bedelle ihaleye çıkarılan arazi için Gököz Mahallesi’nden ve Keles’ten satışa itiraz vardı.
Keles Belediye Başkanı Mehmet Keskin ise, gelen bu itirazlar üzerine arazi satışından elde edilecek geliri Meslek Yüksekokulu’na yeni bir kampüs kazandırma ve ürün toplama merkezi yapmada kullanacaklarını açıklamıştı.
İsteklinin araziyi almaktan vazgeçmesiyle Keles’teki Başkan Keskin’in bu projeleri de suya düşmüş olmuş oldu.
Satılacağı duyurulan arazinin atalarından kalma meraları olduğunu bildiren Göközlüler, dernekleri GÖKÖZDER aracılığıyla 150 itiraz imzası toplayıp Keles Belediyesi’ne teslim etmişlerdi.
O talep dikkate alınmadı ama, buraya yatırım yapmak isteyen İstanbullu firmanın tepkiler üzerine alımdan vazgeçtiği konuşuluyor.
Keles’te siyasi yankı uyandıran bu gelişme böylelikle noktalanmış oldu.
Araziyi satın almak isteyen firmanın buraya ürün kurutma merkezi yapmayı planladığı dillendirilmişti.
Keles’in en meşhur mahallelerinden Gököz sınırlarındaki o arazi şimdilik elde kaldı.
Tekrar satışı düşünülür mü?
Onu zaman gösterir.
Emek’te 4 bin kursiyeri sertifika sahibi yaptılar
Çam 2006’ta devraldığı şube başkanlığı görevini 16 yıldır kesintisiz sürdürüyor.
DAĞDER’in Emek Şubesi açtığı değişik kurslarla, bugüne dek 4 bin kişiyi sertifika sahibi yapmış.
Başkan Çam, çalışmalarını anlatırken, bir STK şubesinden çok öteye işlere imza attıklarını öğrendik.
Arıcılık, meyvecilik ve budama, hayvancılık, süt sığırcılığı, peyzaj bahçe bakımı, tıbbi ve aromatik bitki yetiştiriciliği, mantar yetiştiriciliği gibi alanlarda açılan kurslara yoğun bir ilgi olmuş.
Şube, Renault fabrikası ile de işbirliği yapıp kırsaldaki mahalle muhtarlarına 24 bin fidan dağıtmış.
Yine Çam’ın verdiği bilgiye göre; Dağ yöresi çocukları için açılan resim, şiir, kompozisyon vb. gibi yarışmalarda dereceye girenlere teşvik amaçlı dizüstü bilgisayarlar hediye edilmiş. Çanakkale Şehitlerini anma özel gecesi tertip edilmiş.
Lise öğrencileri için Renault, Tofaş ve Robert Bosch gibi fabrikalara bilgilenme gezileri düzenlenmiş.
Emek Şube’nin kültürel etkinliklere de önem verdiğini görüyoruz.
Örneğin; SMA hastası Sefa bebek için bir gece organize edilmiş. Aralık ayında da eğiteme destek amaçlı bir kermes planlanıyor. Bahar aylarında ise panayır tarzı etkinlik için kollar sıvanmış.
Başkan Çam, kültürel gezilere de planladıklarını anlattı. Çanakkale, Konya ve Edirne gibi şehirler de dernek üyelerine gezdirilecek.
Şube’nin bize göre en anlamlı etkinliklerinden biri de Dağ ilçelerindeki köylerde Orman Bölge Müdürlüğü işbirliğiyle mini hatıra ormanları kurmak olmuş.
Çam’ın verdiği bilgiye göre Emek Şube’nin 700 üyesi var. Ama anlatılanlara dinleyince, belki 70 bin üyeli derneklerin etkinliklerinden çok daha fazla toplumsal yarar içeren proje hayata geçirilmiş.
Çam ve ekibini biz de kutluyoruz.
Bütün STK’larımızı örnek olası işler bunlar.
Su tarifesi aşağı çekilirse ne olur?
Kim istemez ki, musluğundan akan suyun bedava olmasını?
Ancak, büyük kentlerde su, elektrik, doğalgaz vb. gibi temel harcama kalemlerindeki maliyet artışlarının önü alınamıyor.
Son bir haftadır Ankara Büyükşehir Belediyesi’nde suyun fiyatını yüzde 50 aşağıya çeken AK Partili üyelerle CHP’li Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş arasında söz düellosu yaşanıyor.
Meclis çoğunluğunu elinde tutan AK Partililer, Yavaş’ın seçim öncesi su fiyatlarına ilişkin vaatlerini hatırlatarak, ASKİ Genel Kurulu’na önerge verip indirim kararı aldılar.
Yavaş ise bu kararı veto etti, meclis çoğunluğu tekrar aynı kararda ısrar etti. Yavaş, yetkisini kullanıp son kararı da mahkemeye taşıdı.
Nüfusları milyonları aşmış kentlerde ucuza su temin etmek kolay iş değil.
Başta da vurguladık.
Keşke tüm belediyelerimizin bu gücü olsa da hemşerilerine suyu bedelsiz verebilseler.
Su fiyatları düştüğünde, kesintiler, içim kalitesinde düşüş, şebekedeki bakım onarımların uzaması vb. gibi sorunlarla karşı karşıya kalınabilir.
Maliyetlerin karşılanamadığı bir ortamda suyu ne kadar aşağı çekerseniz çekin bunlara da hazırlıklı olmak gerek.
Yaşamın olmazsa olması su, asla popülizm konusu yapılacak bir şey değildir.
Neyse ki, bizler, 5 büyük kent içinde, suyu en ucuza içtiğimiz için Bursalılar olarak şanslıyız.