Bir kentin çıkarları ve yüksek menfaatleri için bazen siyaset üstü davranmak gerekiyor.
Bunu başarabilen yerleşimler, siyasetçiler ve yöneticiler var.
Kayseri buna en güzel örnek.
Geçtiğimiz günlerde Kayseri ziyaretimizde gördüklerimiz ve anlatılanlardan bu kanıya vardık.
Bursa’da yıllardır, kimi projeler şu ya da bu gerekçelerle hayata geçirilemiyor.
Herkesin kendince bir haklı gerekçesi olabiliyor.
Bazen bir muhalefet partisinin karşı duruşu, bazen akademik odaların açtıkları idari davalar, şehrin çok ihtiyacı olan projeleri bile geciktirilebiliyor.
Örneğin; yapımı yıllardır yılan hikâyesine dönen ve seçim öncesi anca temeli atılabilen Doğanköy’deki Şehir Hastanesi.
Yıllarca nereye olacağına karar veremedik.
Belirlenen yerleri muhalefet ve odalar beğenmedi. Yargı kararları da peşine takılınca proje geciktikçe gecikti.
Kayseri’deki dostlar anlattı.
Eğer, şehrin geleceğini dönük bir projeden bahsediliyorsa, orada siyasetin çok öne çıkmadığı ve parti ayrımı gözetmeksizin, belediyelere destek verildiği belirtiliyor.
Kayseri’de şu an kentin göbeğinde kalmış büyük askeri bir alanın, halkın geniş biçimde kullanımına açma çabaları var.
Büyükşehir Belediyesi bu amaçla girişimler başlatmış.
Milli Savunma Bakanlığı’nın mülkiyetindeki alanı kente dev bir park olarak kazandırmak, bir kısmını da ticarete ve konuta açarak buradan elde edilecek gelirle rekreasyon alanını bedavaya yaptırmak hedefleniyor.
Bu amaçla, kentte tüm partilerin aynı görüşü benimsediği ve belediye yöneticilerine destek verdiği anlatılıyor.
Hatta, Kayseri’deki bütün milletvekillerinin Milli Savunma Bakanlığı nezdinde kent adına lobi yaptığı söyleniyor.
Bunlar Kayseri ve geleceği için güzel çabalar.
Kent bir bütün olarak, gerektiğinde tek ses hareket edebiliyor.
Benzer bir davranışı ne yazık ki, Bursa’da göremiyoruz.
Siyasi nezaketin ve kültürün yüksek olduğu Bursa’da bu başarılamaz mı?
Neden olmasın?
Partilerimizin Bursa adına, gerektiğinde hiç oy endişesine kapılmadan Kayseri örneğinde olduğu gibi ortak hareket etmeleri şart.
Örneğin;
Türkiye’nin 4. büyük kenti olan Bursa’da halen tren yok.
Yakın gelecekte olacak gibi de gözükmüyor.
Zemin, güzergâh, ödeneksizlik ve projesizlik bahaneleriyle Bursa onlarca yıldır oyalanıyor.
Hızlı trenin, mümkün olan en kısa sürede Bursa’ya ulaştırılması konusunda AK Parti, CHP ve MHP Bursa milletvekilleri, Ulaştırma Haberleşme ve Denizcilik Bakanlığı’na baskı kuramazlar mı?
Kayseri milletvekilleri bunu kent adına yapabiliyorsa bizim partilerimiz ve milletvekillerimiz de ortak hareket edebilmeli.
Bursa ortak dili konuşamamaktan, kentin çıkarı söz konusu olduğunda hedefe topluca yürüyememekten çok zaman kaybetti.
Daha geçtiğimiz gün BESOB Başkanı Arif Tak söylemişti. Kent merkezinde kirletici ve meskûn alana rahatsızlık verici işyerlerini Çataltepe’deki Sanayi Sitesi’ne taşıyabilmek için verdikleri mücadelede açılan davalar yüzünden 5 yıl kaybettiklerini anlatmıştı.
Bursa’nın artık zaman kaybına tahammülü yok.
Ankara nezdinde bu kentin hakkı olan payı alabilme konusunda siyaset ikinci plana atılabilmeli.
Kayseri böyle yapıyor.
Bursa da başarabilmeli.