BUSKİ Genel Müdürü Güngör Gülenç’in önceki gün medyaya yansıyan bir demeci vardı.
Gülenç, Bursa’nın su kanalizasyon idareleri bulunan büyük kentler arasında su şebekesindeki kayıp kaçak oranını en aza indirmiş lider bir şehir olduğunu açıkladı.
Şebekeye verilen sudaki kayıp oranı yüzde 20’lere kadar düşürülmüş.
Bursa’da yakalanan bu oran Avrupa ortalamasının da altında.
Bu oranın 90’ların başında yüzde 65’lerde olduğunu iyi biliyoruz.
Yani, Dobruca’daki Arıtma Tesisleri’nden şebekeye salınan her 100 metreküp suyun 65 metreküpü delik deşik durumdaki şebeke yüzünden toprağa karışıyor ya da kaçak kullanılıyordu.
BUSKİ Genel Müdürlüğü 90’larda Dünya Bankası, sonrasında Avrupa Yatırım Bankası, İller Bankası ve daha bir çok yerli yabancı kaynaktan kentin altyapısını yenilemek için finans kullandı.
Artık o kredilerin meyvesi toplanıyor. Şebekedeki kayıp kaçak oranı şimdilerde yüzde 45 azalmış durumda.
Bu aynı zamanda yarı yarıya bir tasarruf demek.Üstelik toprağa karışan o su işlenmiş ve arıtılmış su idi.
Dünya Bankası o yıllarda verdiği kredinin geri dönüşünü garantiye alabilmek için BUSKİ’ye su fiyatlarını belirlerken tarifenin dolara endekslenmesini zorunlu kılmıştı.
Bu durum kentin siyasetçileri tarafından da yıllarca tartışma konusu olmuştu.
Belediye meclis toplantılarında muhalefet suyu ‘en pahalı içen kentin’ hep Bursa olduğunu iddia ederdi.
O yıllarda dövizdeki hafif kıpırdanma su faturalarında kendini ağır biçimde hissettiriyordu.
Buna rağmen BUSKİ Genel Müdürlüğü içmesuyu ile birlikte atıksu ve yağmur suyu şebekelerine inanılmaz yatırımlar yaptı.
Bir de şebekenin dijitalleşen çağ gereği tek bir merkezden kontrolü söz konusuydu.
Kentin yeraltındaki şebekesini Acemler yerleşkesindeki SCADA merkezinden yöneten BUSKİ, kayıp kaçak oranını düşürmede bu sistemden de faydalandı.
Sistemi kurarken de yine yüklü miktarda dış kaynak kullanıldığını biliyoruz.
BUSKİ’nin, 6360 Sayılı Bütünşehir Kanunu ile birlikte sorumluluk alanı da arttı.
Dolayısıyla, kayıp kaçak oranını sonradan sorumluluk alanına giren ilçelerde de düşürebilmek için çalışmalar var.
BUSKİ Genel Müdürlüğü kaynakların bir kısmını Bütünşehir sınırına giren ilçelerin altyapısının yenilenmesinde kullanılıyor.
O yatırımlar da tamamlandığında BUSKİ’nin kayıp kaçak oranında Türkiye’nin öncü kenti olacağına inanıyoruz.
Zaman zaman Bursa’da tarifenin yüksekliğinden yakınıyoruz ama kurumun bütün bu yatırımlara da sadece su gelirlerinden kaynak ayırdığını unutmayalım.
Bursa’nın bugün en büyük altyapı kuruluşlarında olan BUSKİ’nin kent merkezi ve 17 ilçesinde altyapı yenilemesini komple tamamladığında bu oranın çok daha aşağılara ineceğini düşünüyoruz.
Burulaş 85 yeni otobüs kiralıyor
Kaynaklar yetersiz, ihtiyaçlar sınırsız olunca belediyelerimiz halka hizmet götürürken özel sektörden de faydalanıyor.
Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin toplu ulaşım şirketi Burulaş, ilin mücavir alan sınırlarında otobüs ihtiyacının karşılanması için özel sektörden 85 adet otobüs kiralayacağını duyurdu.
Kilometre başı bedel ödeme kaydıyla artı 2 yıl opsiyonlu 10 yıllığına 85 adet otobüs kiralayacağını açıklayan Burulaş böylece vatandaşlardan kendisine gelen yeni hat taleplerini karşılamış ve yolcu yoğunluğu bulunan güzergâhları takviye etmiş olacak.
Otobüs kiralama ihalesi önümüzdeki 18 Aralık’ta saat 10.30’da Burulaş’ın Odunluk’taki şirket merkezinde gerçekleştirilecek.
Burulaş, filosuna hemen her yıl yeni otobüsler kattığı halde kentin toplu taşıma aracı ihtiyacını karşılayamıyor.
Bu nedenle de kendisine ait resmi plakalılar ve Özel Halk Otobüsleri’nden sonra şimdide toplu kiralama yöntemine başvuruyor.