İnşaat Mühendisleri Odası Bursa Şube eski Başkanı Adem Özdemir, bir dönem kentin aktif meslek örgütünün başındaydı.
Önceki gün Olay Medya‘da ziyaretimize geldi. Kendisiyle konuşurken, laf Bursa‘nın Dağ ilçeleri yollarından açıldı.
Teknik bir gözle, hem yürütülmekte olan yol iyileştirme çalışmaları hem de atılan eski asfaltlara ilişkin gözlemlerini aktardı.
Geçen yıl Eylül‘de Keles Yolu‘na atılan soğuk asfaltın yüzde 80-90′nının aşındığını, kendi oğlunun aracının bile iki kez camının kırıldığını, kazalar yaşandığını hatırlattı.
Hatta, oğlunun bu yüzden Karayolları 14. Bölge Müdürlüğü hakkında Cumhuriyet Savcılığı’na suç duyurusunda bulunduğunu aktardı.
Soğuk asfalt atma koşullarına dikkat çeken Özdemir şöyle konuştu:
“Satih kaplama için gündüz sıcaklığının 15 derecenin üzerinde, zift sıcaklığının ise 160 dereceyi aşması gerekiyor. Eğer hava koşulları bunun altına ise zift, üstüne atılan mıcırı tutmaz. Keles Yolu bu yüzden çokça kazalara, cam kırılmalarına neden oldu.”
Bu devirde, ilçeleri Türkiye‘nin 4. büyük kentine bağlayan yollara halen soğuk kaplama yapılıyor.
Kimse de itiraz etmiyor.
Neyse ki, AK Parti Bursa Milletvekili bölge doğumlu Osman Mesten’den geçtiğimiz aylarda, artık Dağ ilçeleri yollarının tümünün sıcak asfalt kaplanacağı müjdesini almıştık.
Umarız, Mesten’in müjdesi hayata geçer.
Özdemir’in dikkat çektiği Keles Yolu ne yazık ki, bölge insanına çok sıkıntı yaşattı.
Halen de yaşatıyor.
“Bu yol artık yükü taşımaz”…
İMO’nun eski emektarı Özdemir, Orhaneli Yolu’na ilişkin de şu değerlendirmelerde bulunuyor:
“Orhaneli Yolu’nun 4 ilçenin yükünü taşıması artık mümkün değil. Mermer, kömür ve maden TIR’ları yoldaki trafik yükünü artırdı. Burayı sadece 4 ilçe değil, Dursunbey, Tavşanlı, Simav, Emet de kullanıyor. Bu bölümde trafik çok yoğun. Bir pazar günü Doğancı Barajı’ndan Misi’ye bir saat 45 dakikada geldiğimi hatırlıyorum.”
Misi-Doğancı Barajı arasında yapımı süren ve heyelan yüzünden bir türlü bitirilemeyen bölüme ilişkin de gözlemlerini aktaran Özdemir devamla şunları anlatıyor:
“O ihale Doğancı Barajı’na kadarki etabı kapsıyordu. Burası için 41 milyon TL harcandı. İhaleye göre istinat duvarları betonerme olacaktı. Taş duvara çevirdiler. İnşaat mühendisliğinde bir kural vardır. Yüksekliği 4 metreden fazla olan istinatlarda taş duvar kullanılmaz. Ama Karayolları bunu kabul etmiyor. İhale rakamının tümü bitirildiği halde yol ancak Doğancı Jandarma Karakolu’na kadar yapılabildi. Onun da yarısı heyelan nedeniyle kullanılamıyor.”
“ABD’de olsa dava açılır”…
Bir bayram günü meydana gelen heyelan yüzünden insanların ölüm tehlikesi atlattığını ve yolun trafiğe kapanması nedeniyle alternatif güzergahların kullanıldığını anlatan Özdemir şöyle konuşuyor:
“Bu haller Amerika’da olsa Karayolları’na vatandaşlar trilyonluk tazminat davaları açar ve kazanır. Doğancı Barajı üzerinden yol geçirmek zamanın DSİ Bölge Müdürü Erdem Saker’in hatasıdır. Dünyada nadirdir baraj üzerinden trafik akıtmak. Amekrika’da var ama orası enerji amaçlı kullanılıyor. Bizimkinden içme ve kullanma suyu temin ediliyor. ABD’de baraj göllerinin 100 metre yakınından karayolu geçirilmez. Egzoz gazları suyu kirletiyor. Misi etabı ihale edilirken de yol baraj üstünden geçmemeli diye uyardım.”
Özdemir, heyelanın önlenemediği Misi karşısında da şev yüksekliğinin fazlalığı ve jeolojik koşullar nedeniyle buraya tünelin şart olduğunu vurguluyor.
Özdemir sözlerini şöyle tamamlıyor:
“İki noktaya tünel yapılması gerekiyordu. Tünel önerdik. Yapmadılar. Mühendislikte çözümsüzlük yoktur. Mesele, sorunun ne olduğu konusunda birleşebilmektir.”