Olay Gazetesi Bursa

Gözler 13 Eylül’deki dev konut hamlesine çevrildi

Arsa ve konut fiyatlarındaki tırmanış, artık sabit ve dar gelirli yurttaşların ev sahibi olma hayallerini büyük ölçüde suya düşürdü. Fiyatları 3-4 kat artan konutlara yaklaşma mümkün değil. Yap-satçılardan 2 milyon liradan aşağı yeni konut bulabilmek de artık mucize. Bu nedenle hükümetin bu soruna el atması kaçınılmaz görünüyordu. Bu iş için de elinde hazır, deneyimli, profesyonel […]

Arsa ve konut fiyatlarındaki tırmanış, artık sabit ve dar gelirli yurttaşların ev sahibi olma hayallerini büyük ölçüde suya düşürdü. Fiyatları 3-4 kat artan konutlara yaklaşma mümkün değil.

Yap-satçılardan 2 milyon liradan aşağı yeni konut bulabilmek de artık mucize.

Bu nedenle hükümetin bu soruna el atması kaçınılmaz görünüyordu.

Bu iş için de elinde hazır, deneyimli, profesyonel bir kamu kuruluşu olan TOKİ var. Bir milyonu aşan konut üretimiyle TOKİ bu konuda kendisini ispatladı.

Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na bağlı olarak faaliyet yürüten TOKİ bu iş için adeta biçilmiş bir kaftan.

Siyasi irade, 13 Eylül’de Türkiye’de başlatılacak yeni konut hamlesini kamuoyu ile paylaşacağını duyurdu. Yeni yuva kuracakların da öncelikli olacağı o hamlenin detayları merak ediliyor.

Hamlenin içeriği önemli.

Dağın fare doğurmaması gerekiyor.

Makul fiyatlar, maliyet ve küçük kâr marjı dışında bir rakam ortaya çıkmamalı. Devlet kendi kuruluşuna yeni farklı avantajlar sağlayarak yapacağı konutların maliyetini aşağı çekmeli.

Yoksa, büyük bir hayal kırıklığı olur.

Bir de, TOKİ’nin geri ödeme planları giderek mal sahiplerinin büyük bir külfet oluşturuyor. TOKİ’den konut alanlar, borcun tamamını kapatarak 6 ayda bir artan maliyet farkından kurtulmak istiyorlar. Bunda, toplu ödemede sunulan yüzde 20’lik fiyat düşüşü de etkili oluyor.

Bunun da göz önüne alındığında, yeni konutlar için kabul edilebilir, ödenebilir rakamların belirlenmesi gerekiyor. Hazine arazileri değerlendirilerek vatandaşa arsa maliyeti düşük konutlar üretilmeli.

TOKİ’nin hızlı bitirme formülü ile Türkiye’de bu işin başarılabileceğini düşünüyoruz. Belki çok lüks olmaz ama vatandaşın barınma sorunu çözülür.

Yurttaştan gelen bütün konut taleplerin karşılanacağı bir model üzerinde durulmalı. Bunun yap-sat fiyatlarını aşağı çekici etkisi olur mu?

Orası zor gibi.

Sabit gelirlilerin zaten o konutlara talip olmaları mümkün görünmüyor.

Yine de hükümetin dar, sabit gelirliler, yeni evlenecekler ve emekliler öncelikli konut ihtiyacını dikkate alıp harekete geçmesini önemsiyoruz.

Sosyal devlet olmak bunu zorunlu kılıyor.

Devlet, vatandaşını yap-satçıların daha fazla kazanç hırsına karşı koruyabilmeli.

Yüreklerimiz ağza geldi

Dün Yakın Çevre Yolu üzerinde meydana gelen trafik kazasında da bu kez Bursa’da yürekler ağza geldi. Çok şükür ki, can kaybı yok.

Büyükşehir Belediyesi iştiraki BURULAŞ’a ait belediye otobüsü ile bir kamyonetin çarpışması sonucu 21 yolcu yaralandı.

Türkiye iki gündür otobüs kazalarının ağır bilançosu ile karşı karşıya kalınca Bursa’daki kaza de hepimizi korkuttu.

Dün de vurguladık.

Sadece trafik kurallarına uymakla kazaların büyük bölümünü önleme şansımız bizim elimizde.

Fakat buna dikkat etmiyoruz. Uymadığımız için de canlarımızı yitiriyor, ağır trajik tablolarla karşı karşıya kalıyoruz.

Neyse ki, Bursa’daki kaza ucuz atlatıldı. Çok şükür, Gaziantep ve Mardin’deki ağır bilançolu kazaların üstüne bir de bu eklenmedi.

Araç kamerası görüntüleri izlendiğinde, hızlı akan trafikte yol ortasında duran kamyonetin kazaya sebebiyet verdiği anlaşılıyor. BURULAŞ’ın otobüs filosunun yaşının genç olduğunu biliyoruz. Görüntülerde de kazanın otobüsten kaynaklı teknik bir sorun değil, her iki sürücünün hatası olduğu görünüyor.

Bursa’nın Yakın Çevre Yolu’nda fazla şerit yok. Hatta güvenli, durak cepleri de yetersiz. Bu nedenle sürücülerin de belirlenmiş hız sınırlarını ve trafik kurallarına uymaları can ve mal güvenliği için kaçınılmaz görünüyor.

Büyükşehir itfaiyesini güçlendiriyor

Nüfusu milyonu aşan kentler için için güvenlik, sağlık, altyapı ve itfaiye gibi hizmetlerini ne denli önemli olduğunu biliyoruz.

Bu açıdan her türlü olumsuzluğa karşı yerel yönetimlerin hazırlıklı olması gerekiyor.

Bursa 3,1 milyonluk il nüfusuyla Türkiye’nin 4. büyük şehri. Komşu il sınırlarına kadar hizmet götürme sorumluluğu var.

Büyükşehir Belediyesi bütün kurumlarını da buna göre dizayn ediyor.

Görüyoruz ki;

Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Daire Başkanlığı kadrosunu 70’i ön lisans, 15’i ortaöğretim kurumlarının itfaiye ilik eğitim veren bölümlerinde olmak üzere toplamda 85 yeni personelle takviye edecek. Büyüyen hizmet alanı sınırları ve artan nüfusa göre donanımlı olmak şart.

Bursa şehri olarak güçlü bir itfaiye teşkilatına sahibiz.

Bursa’nın itfaiyesinin çevre il ve ilçelerde meydana gelen yangın ve afetlerde deneyimli ekibi ve güçlü araç gereç filosuyla büyük performans sergiliyorlar.

Yeni takviyelerle, şimdi deneyimli ekip kadar gençlerin de buna katkısı olacak.