Olay Gazetesi Bursa

Fazla mı gevşedik?

Son bir iki haftadır koronavirüs vakalarında iki katına çıkan artış hepimizin gözünü korkuttu. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca‘nın açıkladığı son veriler, salgının kontrol altına alınmak üzereyken yeniden bir sıçrayışa geçtiğini işaret ediyor. Rakamlar ürkütücü. Sağlık Bakanılığı’nın ve çalışanlarının tüm çabalarına rağmen vakalar azaltılamıyor. Bir ara 4 binler bandına inen sayının yeniden 10 binlere çıkması üzücü. Bunun yeni kayıpları […]

Son bir iki haftadır koronavirüs vakalarında iki katına çıkan artış hepimizin gözünü korkuttu.
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca‘nın açıkladığı son veriler, salgının kontrol altına alınmak üzereyken yeniden bir sıçrayışa geçtiğini işaret ediyor.
Rakamlar ürkütücü.
Sağlık Bakanılığı’nın ve çalışanlarının tüm çabalarına rağmen vakalar azaltılamıyor.
Bir ara 4 binler bandına inen sayının yeniden 10 binlere çıkması üzücü.
Bunun yeni kayıpları ve acıları da beraberinde getireceğinden endişe ediliyor.
Peki, Türk halkı olarak kurban bayramı öncesi önlemleri fazlaca mı gevşettik?
Ne yazık ki, öyle görünüyor.
Temmuz başıyla birlikte yurttaşı, piyasaları ve esnafı rahatlatma adına gevşetilen tedbirlerin vaka sayılarını yükselttiği görülüyor. Kısıtlamaların kalkmasına sevindik ama yeniden artan vakalar can sıkıcı.
Tatil yörelerindeki hareketlilik ve yüzde 100’leri bulan doluluk oranları hazindir ki, virüsü de tırmandırımış durumda.
Buna kurban bayramı sirkülasyonu da eklenince salgın tablosunda olumsuz  bir yansımaya yol açtığı anlaşılıyor.
Bu kadar tedbirlerden uzaklaşmanın hayra dalalet olmadığı bir gerçek.
Artık dilimize pelesenk olan maske, mesafe ve hijyen kurallarına uymada da maalesef eskisi kadar bir özen göremiyoruz. Bir rehavet ve umursamazlık almış başını gidiyor.
Allah sonumuzu hayretsin.
Yarın, yeninden kısıtlamalara dönüldüğünde ah vah etmenin de bir anlamı olmayacak.
Maskeyi erken mi çıkardık?
Son dönem çarşı pazara çıktığımızda işyerlerine uğradığımızda maskesiz insan sayısında bir artış göze çarpıyor.
Belki aşı reahvetiyle masekeyi de erkenden attık ama bunun doğru olmadığını bilmek gerekiyor.
Çünkü; ne Bilim Kurulu‘ndan ne de Dünya Sağlık Örgütü‘nden maskenin çıkarılmasına dönük bir çağrı yok.
Aksine, aşılama ve toplumsal bağışıklığa bağlı olarak maskenin aynen kullanılması isteniyor.
Çünkü; henüz toplumsal bağışıklık sağlanabilmiş değil.
Maskelerin hem erken çıkarılması hem de kuralına uygun kullanılması riski artırıyor. Önlemlerin azaltılmasıyla birlikte maske kontrolüne de eskisi kadar önem verilmediğini gözlüyoruz.
Maskenin ve mesafenin virüsün yayılım hızını düşürdüğü bilindiği halde bunun erkenden atılması riske yol açıyor.
Buna bir müddet daha dikkat etmek durumundayız.
Aşılamada hız düştü kafalar halen karışık
Hemen her gün, Sağlık Bakanlığı‘nın açıkladığı aşı tablosunu izliyoruz. Ülke genelinde 65 milyona yaklaşan bir aşılamaya ulaşıldı.
18 yaş üstü hedef nüfus aşılama oranı da hemen hemen yüzde 63‘lerde. Aşılamada hızımız kesildi. Bunda Sağlık Bakanlığı’nın değil, aşıdan kaçınan ve tereddüt edenlerimizin suçu var.
Elbette bireysel tercih.
Aşı için devlet zorlayıcı bir karar almış değil. Fakat bunun bir insanlık görevi olduğu unutulmamalı. Rahatlamanın, düzlüğe çıkmanın ve salgından kurtulmanın tek yolu şimdilik bu gözüküyor.
Bursa olarak da aşılama hızımız durağana geçti. Birinci doz aşı sayımız günlerdir yerinde sayıyor. Sadece günü gelen 2. dozda bir artış var. Halen birinci doz aşılanma 1,5 milyon adet civarında seyrediyor. Bunu 2 milyona aşırmadan rahatlamamız mümkün değil. İkinci dozda da 840 bin adetlerdeyiz.
Bayram sonrası Bursa‘nın aşı oranlarının artması en büyük temennimiz. Aşı da tereddüt edenlerimizin artık karar vermelerinde fayda var.
Buna, salgınla mücadelede canları pahasına çalışan sağlıkçılarımız ve kurala uyan tüm yurttaşlarımız adına mecburuz.