Bursa’ya çok hizmeti dokundu. Ticari yaşamında kurduğu fabrikalarda 25-30 binlere çıkan sayıda insana iş ve ekmek verdi. Siyasi yaşamında ise Bursa’da dokunmadığı kesim yoktu.
Devlet eski Bakanı Cavit Çağlar’ın Bursa’ya her gelişi, yaptığı her ziyaret ses getiriyor.
Dün de öyle oldu. Gün boyu Bakan Çağlar’ı izledik.
Bursa Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği, Türkiye Esnaf ve Sanatkarlar Kredi ve Kefalet Kooperatifleri Marmara Bölge Başkanlığı ile İl Jandarma Komutanlığı’nı ziyaret etti.
Akşam ise Mövenpick Otel’de, il protokolünün ve iş insanlarının da katıldığı, Bursasporlu eski profesyonel futbolcuların organize ettiği programda konuşma yaptı.
BESOB Başkanı Bilgit, Bakan Çağlar’a, kurdukları Dijital Gelişim Ofisi çalışmaları hakkında bilgilendirdi. E-ticaret ve e-ihracaat için Bursa Teknik Üniversitesi ile işbirliğine girdiklerini ve bu projenin de TİSK tarafından 300 proje içinde birinci olduğunu, ödülü de Bursa’daki 89 bin esnaf adına Cumhurbaşkanı Yardımcısı’nın elinden aldıklarını anlattı.
Bilgit, afet için bir arama kurtama birliği kurduklarını ve 6 Şubat depreminde hasar alan Kahramanmaraş’ı pilot il seçtiklerini, buranın elinden tuttuklarını, Bursa’da da bu yönde çalışmalar yaptıklarını aktardı.
Bakan Çağlar’ın camiaya yakın bir insan olduğunu, Bursa ile birlikte esnafa da katma değer sağladığını ve kendilerini ziyaretten memnun olduklarını vurgulayan Bilgit şöyle konuştu:
“Bursa’nın marka değerleri nelerdir denildiğinde kestane şekerini sayıyorlar ama Cavit Çağlar da var. Bursa’ya ve ülkemize çok hizmetleriniz oldu. Allah sizlere uzun ömürler versin, ziyaretiniz için çok teşekkür ederiz” dedi.
Devlet eski Bakanı Çağlar da, BESOB’a gecikmeli de olsa hayırlı olsun ziyaretine geldiklerini dile getirdi.
Bursa’nın kendi nezdinde ayrı bir yeri olduğunu vurgulayan Çağlar, Esnaf teşkilatının, Bursaspor’a gönül veren taraftarların, sanayicilerin hepsinin ayrı bir yer teşkil ettiklerini söyledi.
Bursa’nın kendisi için vazgeçemeyeceği bir şehir olduğunu da kaydeden Çağlar şöyle konuştu:
“Biz Karaman’dan Balkanlar’a göçmüşüz. Ama burda evlendik, çocuklarımız burda doğdu, burda evlendiler, fabrikalar kurduk, 30 binlere kadar çalışan sayısına çıktık. Bursa benim vazgeçemeyeceğim bir marka şehirdir. Bursa’nın Cavit Çağlar gibi bir markası oldu. Niye oldu? Allah savaşlar göstermesin. Rusya ile oluşabilecek bir savaş Ukrayna’dan daha beter olurdu. Allah bana onu önlemeyi nasip etti. Kendimiz de sıkıntılar yaşadık ama Bursa halkını hep yanımızda gördük. Öyle bir şey oldu ki, bankamıza el koydular, hapishanelere girdik, çıktık. 100 binler bizi karşıladı. Beni sizin teşkilatlar ve esnafla buluşturan isim Kasım Önadım, Recep Kırım abilerimizdir. Nur içinde yatsınlar. Bursa sevgim, ülke sevgim her şeyin önündedir. Lafımızın sözümüzün geçeceği bir yaşa geldik. Beklentim yok. Tek beklentim, ülkemin çok iyi idare edilmesi, emeklinin, iş insanın huzurlu olmasını isterim. Refah isterim. Bizim de son durağımız Emirsultan olacaktır” diye konuştu.
Gördük ki, 89 bin kayıtlı üyesi bulunan esnaf teşkilatı da Çağlar’ı çok seviyor. Kendilerine, yaşam hikâyesini konu alan imzalı kitabını hediye etti. Yöneticiler de Çağlar ile tek tek fotoğraf çektirdi.
Bursalı esnafının kredi kooperatifine ziyaret
Başta da vurguladık. Bakan Çağlar’ın Bursa’daki tanınırlığı, bilinirliği, halktan gördüğü sevgi ve saygı her siyasetçiye her iş insanına nasip olmaz.
Bu minvalde çocukluk arkadaşı olan Türkiye Esnaf ve Sanatkarlar Kredi ve Kefalet Kooperatifi Merkez Birliği Başkanvekili ve Marmara Bölge Başkanı Bahri Şarlı’yı da ziyaret eden Çağlar’a burada da yoğun ilgi gösterildi.
TESKOMB Marmara Bölge Başkanlığı’na gelişte kapıda Bahri Şarlı ve Yönetim Kurulu üyelerince karşılanan Bakan Çağlar, burada da yöneticilerle tek tek fotoğraf çektirdi, kendilerine imzalı kitabını takdim etti.
Şarlı, ‘Abim’ diye hitap ettiği Bakan Çağlar’ı, Bursa ile birlikte Bilecik, Kütahya, Kocaeli ve Yalova’daki 45 kooperatif ve 67 bin 770 ortağı adına ağırlamaktan duydukları memnuniyeti ifade etti.
Başkan Şarlı Çağlar’a, “Siz sadece Bursa’nın değil, Türkiye’nin gururusunuz. Siz ticarette, sporda, siyasette, medyada ülkemizde unutulmaz hizmetlere imza attınız. Sizi tanımaktan, sizinle beraber siyaset yapmaktan daima mutluluk duydum. Allah size sağlık ve mutluluk versin. Ayağınıza taş değdirmesin” dedi.
Bakan Çağlar da, “Bahri benim Bursa’daki en eski arkadaşım. Kasım Önadım, Recep Kırım benim siyasetteki hocalarım. Biz böyle düzgün dürüst adamların yanında yetiştik. Onu ziyaret etmek için söz vermiştim. Kısmet bugüneymiş” diye söze başladı.
Çağlar, “Beni Cavit Çağlar yapan ne sanayi ne de başka bir şey. Bursa halkıdır. Bu isim bugün dünyada bir isim olduysa, ilk başta o büyüklerim bizi tanıdılar, yanlarına aldılar” dedi.
1987 ve 1991’de üst üste milletvekili seçildiğini, daha sonra iki kez bakan olduğunu hatırlatan Çağlar şöyle devam etti:
“Elimizi yıkayıp siyaseti bıraktık. Bursa benim şehrim, memleketim. Ben burda doğmadım ama burda doğsam da anca bu kadar Bursalı olabilirim. Bursalılığı böyle gördük. Şöyle geriye bakıyorum, yıllar önceyi hatırlıyorum. Ben yardımlaşmayı çok seven bir insanım. Bursalı Cavit Çağlar olmaktan çok mutluyum.”
Esnafa ve Bursa’ya övgü
Türkiye’ye kooperatifleşme ve esnaf teşkilatını yaygınlaştıran ilin Bursa olduğunu da kaydeden Çağlar, esnafa da övgüde bulundu.
Bakan Çağlar, “Bursa esnafı batak vermez. Size kredi sağlayan Halk Bankası, bakan olduğum dönemde bana bağlıydı. Esnaf ve sizler ne istediyse vermiştik. Burda çok mutluyum. Ben Demirel gibi bir dev ile çalıştım. Yasakları deldik. Benim için Atatürk’ten sonra en büyük lider odur. Bugün herkes onu arıyor” diye konuştu.
Çağlar konuşmasının sonunda, Türkiye’deki enflasyonun dizginlenmesi gerektiğini de söyledi.
Bakan Çağlar, bu nedenle esnafın, sanayicinin ve de emeklinin zor durumda olduğunu, açıklanan asgari ücretin de yetersiz kaldığını vurguladı. Çağlar, kendi dönemlerinde de enflasyon yaşandığını, ama yendiklerini hatırlattı.
Türkiye’yi Tansu Çiller’e teslim etmenin de en büyük hatası olduğunu yineleyen Çağlar, onla birlikte Türkiye’de merkez partilerin yok olduğunu vurguladı,
Çağlar sözlerini, “Eğer ben o gün başbakan olsaydım. Türkiye bugün bambaşka bir yerdeydi. Ben iddia ediyorum ki, milli gelir 25 bin dolardı. Orta sınıf bu sıkıntıları görmeyecekti. İnşallah, Suriye konusunda da Türkiye sıkıntıya girmez. Bu işin içine de çok bulaşmamamız lazım” diye tamamladı.