Bursa bugün bir kez daha Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a ev sahipliği yapacak.
16 yıldır yapılan tüm seçimlerde ve referandumlarda Türkiye ortalamasının üstünde bir oranla Erdoğan’a ve partisine destek veren Bursalıların, 24 Haziran seçimlerinde de yine sandıkta aynı katkıyı sunacağı tahmin ediliyor.
Bunu biz değil, yapılan/yaptırılan kamuoyu anketleri ortaya koyuyor.
Bursa’da AK Parti, MHP ve BBP’nin oluşturduğu Cumhur İttifakı’nın adayı Recep Tayyip Erdoğan’a yine yüzde 50’nin üstünde bir destek verileceği öngörülüyor.
Bursa’dan hemen her seçimde yüksek oranlarda destek bulan Erdoğan’dan da kent sakinlerinin beklentileri var.
Nedir o beklentiler?
Bursa ülkenin kalkınma lokomotiflerinden biri olmasına rağmen ne yazık ki, bunca yıldır trene sahip bir kent değil.
Ulusal ray ağından yoksun bir lokomotif kent olabilir mi?
Olmamalı.
Bursalı bakan ve milletvekillerimizin tüm iyi niyetli çaba ve girişimlere rağmen hızlı trenin Bursa ile buluşması geciktirilmiştir.
Buna bürokratik oligarşi engeli mi ne derseniz deyin, Bursa bugün ulusal ray ağına bağlanamamış ve treni olmayan bir ildir.
Bu aslında Ankara’da işi sırf demiryolu yapımcılığı olan bürokratların da bir ayıbıdır.
Osmanlı’nın sökülmüş Bursa demiryolunu bugüne dek yenileyememiş olmak da ayrı bir bürokratik başarıdır!
Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan hızlı tren için Bursa’da Ankaralı bürokratları ve yüklenicileri bağlayıcı, net bir tarih beklentisi var.
O tarih verirse, kimse bir yere kıpırdayamaz.
Her ne kadar 2020 işaret edilse de bağlayıcı bir talimat şart.
Bursa’nın Yenişehir Havalimanı da Türk Hava Yolları tarafından sıkıştığında acil inişler için kullanılan bir liman olmaktan çıkarılmalı.
Kesin ve net bir talimatla, THY yolcu istatistiklerine bakılmaksızın iç ve dış hatlar için Yenişehir’e çakılmalı.
Boş uçsa ve zarar da etse, Bursa uçaksız bırakılmamalı.
THY milli bir şirket ise, devlet bazı işleri ‘görev’ zararıyla da üstlenmeli.
Bunun geçmişte çok örneği var.
Bursa’yı ilelebet İstanbul’a mahkûm edecek bir uçuş mantığı terk edilmeli.
Yine, Bursa’nın bugün kentiçi raylı sistem ağları için şimdiye dek bir delikli kuruş devlet desteği verilmiş değil.
Kendi öz kaynağı ile alınmış dış kredileri öderken yeni yatırımlara zorlanan Bursa Büyükşehir Belediyesi’ne özellikle Ankara’dan talep edilen Yıldırım Metrosu için kesin bir mali destek sözü açıklanmalı.
Açıklanmakla kalmamalı, Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı, Yıldırım Metrosu’nun yapımını tümüyle uhdesine almalı.
Çünkü;
Erzincan’ın bile metrosunu üstlenen bakanlık, Bursa’yı talep ettiği mali destekten yoksun bırakmamalı.
Bugünlerde artık çok dillendirilmiyor belki ama şehiriçi trafiği rahatlatması beklenen Güney Çevre Yolu’nun tünel ve viyadükler dahil yapımını da bakanlık üstlenmeli.
Bursa’nın öz kaynaklarıyla bunu yapması zor görünüyor.
Uludağ yamaçlarına yapılaşma seddi de çekecek olan Güney Çevre Yolu için Cumhurbaşkanı muhakkak bilgilendirilmeli ve desteği alınmalı.
Bursa’nın eski Atatürk Stadyumu hakla açık bir meydana dönüştürüldü.
Şimdi, yeni bir beton yığınına dönüşmemesi için, kapatılan eski Yunuseli Havalimanı da millet bahçesi ilan edilmeli.
Çünkü; beton lobilerinin gözü buraya odaklanmış durumda.
Boşalan her yeri yeni betonla kaplamaktan vazgeçilmeli. Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan Bursa’da bu konuda da bir beklenti var.
Son olarak, Bursa’nın toprak bütünlüğünün beşte birine sahip güneydeki Dağ ilçelerinin halen ulaşım sorun halledilebilmiş değil.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan, Bursa’da bir kez daha, Ankara’nın, Karayolları bürokrasisinin dikkatlerini buraya çekecek kesin talimat beklentisi hâkim. Ölümlü her trafik kazasında bölgenin tansiyonu da giderek yükseliyor.
Hemen her seçimde kendisine talep ettiği desteği veren Bursa’nın, Erdoğan’dan da bunları istemesi çok doğal.